Markaların İdari İptali: Yönetmelik Değişiklileri Yürürlükte

18.03.2025

Contents

Tescilli markaların iptali yetkisini mahkemelerden alarak doğrudan Türk Patent ve Marka Kurumuna (“Türk Patent”) veren, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 26. maddesi 10.01.2024 tarihinde yürürlüğe girmişti. Ancak markaların idari iptali prosedürünü detaylı olarak düzenleyecek Sınai Mülkiyet Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği’nde (“Yönetmelik”) ikincil düzenlemelerin yapılmamıştı. Bu sebeple, kanunen yürüklükte olan markaların idari iptali müessesinin yürürlüğe girmesi fiilen gecikmiş ve belirsiz bir durum oluşmuştu.

15.03.2025 tarihli 32842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sınai Mülkiyet Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlandı ve aynı gün yürürlüğe girdi. Resmî Gazete’de yayımlanan bu değişikliklere buradan ulaşabilirsiniz. Böylece Yönetmelik’e eklenen 30/A maddesi ve yapılan değişiklerle, markaların idari iptaline ilişkin mevzuat düzenlemeleri tamamlanmış oldu.

Bu yazımızda, artık tamamlanan bu düzenlemeler ışığında markaların idari iptaline kurumuma genel bir bakış sunulacaktır.

İptal Nedenleri

SMK m. 26’ya göre, tescilli markalar ancak aşağıda sayılan hallerden birinin varlığı sebebiyle Türk Patent tarafından iptal edilebilir.

Markanın Kullanılmaması: SMK m. 9’a göre, markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı sebep olmaksızın tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına 5 yıl boyunca kesintisiz ara verilmesi halinde markanın iptaline karar verilir. İptal talebi üzerine, tescilli marka sahibine markasını kullandığını ispatlayabilmesi için 1 aylık süre verilecektir. SMK m. 9’da ifade edildiği üzere, markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması veya markanın sadece ihracat amacıyla mal ve ambalajlarda kullanılması markayı kullanma kabul edilecektir. Yine markanın, sahibinin izniyle başkası tarafından kullanılması da markanın kullanılması olarak kabul edilecektir. Markanın kullandığının ispatı yükü, marka sahibindedir.

Yönetmelik m. 30, marka başvurularının yayımına karşı itirazlarda kullanmama savunması ile karşılaşılması halinde, kullanım ispatının hangi deliller ile nasıl yapılacağını açıklamaktadır. Her ne kadar, Yönetmelik m. 30, marka yayıma itiraz sürecindeki kullanmama savunmasına atıfta bulunsa da bu maddenin yine, kullanmama sebebiyle markaların idari iptali bakımından da yol gösterici olabileceği düşünülmektedir. Marka sahibi, markasını kullandığını, başta fatura olmak üzere, ambalaj, etiket, fiyat listesi, katalog, fotoğraf gibi her türlü delille ispatlayabilmelidir.

Ancak markanın kullanımı, iptal talebinde bulunulacağı düşünülerek gerçekleşmişse, SMK m.26/4 gereği, iptal talebinin Türk Patent’e sunulmasından önceki 3 ay içinde gerçekleşen kullanım dikkate alınmayacaktır.

Markanın Yaygın Ad Haline Gelmesi: Markanın yaygın bir ad haline gelmesi durumunda da markanın iptali talep edilebilecektir. Tescilli bir markanın, aslında başında beri tescil edilmemesi gerekiyorsa, bu SMK m. 5 kapsamında bir hükümsüzlük davasına konu olmalıdır. Tescil aşamasında böyle olmayan bir marka sonradan, marka sahibinin kendi fiilleri ya da gerekli önlemleri almaması sebebiyle, yaygın bir ad haline geliyorsa, markanın idari iptali müessesi gündeme gelebilecektir. Bu gerekçeye dayanarak yapılan, idari iptal başvurularında, başvuru sahibi, markanın yaygın bir ad haline geldiğini ve bunda marka sahibinin, yaptıklarının veya yapmadıklarının payı olduğu gösterecektir. Buna karşılık, marka sahibi, markanın ayırt edici özelliğini koruduğunu ve kendisinin de bu amaçla gerekli önlemleri aldığını göstermelidir.

Markanın kullanım sonucunda halkı yanıltması: Bir başka idari iptal sebebi, markanın kullanımı sonucunda, tescilli olduğu mal ve hizmetlerin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltmasıdır. Örneğin, bir gıda markasında “doğal” veya “organik” gibi ifadeler olmasına rağmen, markanın ürünlerinde doğal olmayan maddelerin kullanılmış olması veya bir giyim markasının “Fransız” malı olduğunu ima etmesine rağmen, markalı kıyafetlerin başka bir ülkeden gelmesi, bu iptal sebebi kapsamında değerlendirilebilecektir.

Teknik şartnameye aykırı kullanım: Sonuncu iptal sebebi ise, garanti markalarının veya ortak markaların teknik şartnamelerine aykırı kullanımının olmasıdır.

İptal Talebi ve Cevap

10.01.2024 tarihinde yürürlüğe giren SMK m. 26 uyarınca, markaların idari iptaline ilişkin talep artık yalnızca Türk Patent’e sunulabilecektir. Bu tarihten önce yetkili olan mahkemelere bu talep sunulamayacaktır.

Talepler, asil olarak ya da Türk Patent nezdinde kayıtlı marka vekilleri aracılığı ile yapılabilecektir. Marka vekili olmayan avukatların bu yetkisi bulunmamaktadır. Türk Patent talepleri yalnızca Elektronik Başvurusu Sistemi (“EPATS”) aracılığı ile kabul etmektedir. Markaların iptali aşaması ile alakalı tüm süreçler EPATS üzerinden yürütülecektir.

Yönetmelik m. 30/A (4)’te talebin bir form aracılığı ile sunulacağı belirtilmektedir. Bu form ile EPATS’taki talep işlemi sırasında doldurulan form ifade edilmektedir. Söz konusu formda, iptali istenen markanın tescil numarası, talep sahibi veya varsa vekilinin kimlik ve iletişim bilgileri, iptal gerekçeleri, ücretin ödendiğini gösterir bilginin Türk Patent’e sunulması ve iptal talebine konu mallar veya hizmetlerin belirtilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yani markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından iptalini istemek mümkün olduğu gibi, yalnızca bazı mal ve hizmetler bakımından iptalini istemek de mümkündür.

SMK’da ve Yönetmelik’te ilgili kişilerin iptal talebinde bunulabileceği belirtilmiştir, ancak ilgili kişinin tanımı yapılmamıştır. “İlgili kişi” tanımının yapılmamasının bilinçli bir tercih olduğu ve markanın iptalinde hukuki yararı bulunan herkesin bu talepte bulunabileceği düşünülmektedir.

İptal talebini alan Türk Patent, talebi marka sahibine tebliğ edecek, cevap ve delillerini sunmak için marka sahibine 1 aylık süre verecektir. Yönetmelik m. 30/A (7)’ye göre, 1 aylık cevap süresi içinde talep edilmesi halinde, Türk Patent, marka sahibine 1 aya kadar ek bir süre verebilecektir. Ek süre talebinin kabulü için herhangi bir şart öngörülmemiş durumdadır.

Yönetmelik m.30/A (8)’de, Türk Patent’in gerekli görmesi durumunda, taraflardan ek bilgi, belge açıklama talep edebileceği ve bunun için 1 aylık süre verebileceği belirtilmiştir.

İptal Talebi Ücreti ve Marka İptal Talebi Emanet Tutarı

Yönetmelik’te yapılan değişiklikle, önceki taslak metinlerde yer almayan yeni bir ödeme kalemi olan marka iptal talebi emanet tutarı, marka hukukumuza eklenmiştir.

15.03.2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2025 Yılında Uygulanacak Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğ (BİK/TÜRKPATENT: 2025/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ uyarınca, marka iptali başvurusu sırasında Türk Patent’e iki ayrı ücret ödenecektir.

Marka İptali Talepleri İçin Türk Patent’e Ödenecek Tutar:

- Marka iptal ücreti (harç dahil): 28.150 TL

Marka iptal talebi emanet tutarı: 23.458,33 TL

Toplam (iptali talep edilen her marka için): 51.608,33 TL

Her bir marka için ayrı iptal talebinde bulunulması gerekmektedir. İki kalemden oluşan toplam tutar, tek seferde ve başvuru sırasında, başvuru sahibi tarafından Türk Patent’e ödenmelidir.

Yönetmelik m. 30/B uyarınca, Türk Patent’in emanet hesabında tutulacak tutarın akıbeti, Türk Patent’in vereceği nihai karara bağlıdır:

• İptal talebi tamamen kabul edilirse, bu tutar, talep üzerine, iptal talebi sahibine iade edilir.

• İptal talebi tamamen reddedilirse, bu tutar, iptali talep edilen markanın sahibine ödenir.

• İptal talebi kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanırsa, taraflara herhangi bir ödeme yapılmaz ve söz konusu emanet tutarı gelir kaydedilir.

Her bir iptal talebi için bu toplam tutarın ayrı ayrı ödenmesi gerekliliği, özellikle aynı marka sahibine ait aynı veya benzer markaların kullanılmama sebebiyle iptal edilmesi gerektiği durumlarda, önemli bir mali yük oluşturacaktır.

İptalin Etkisi ve Önceki Bir Tarihin Başlangıç Olarak Talep Edilebilmesi

Markaların iptali durumunda, iptal sebepleri markanın tescilinden sonra ortaya çıktığı için iptalin etkisi ileriye yöneliktir. SMK m. 27’de, markanın iptaline karar verilmesi halinde, iptal kararının Türk Patent’e sunulduğu tarihten itibaren etkili olacağı belirtilmiştir.

Ancak SMK m. 27’de, talep edilmesi halinde ve iptal sebeplerinin daha önceki bir tarihte doğmuş olması durumunda, iptal kararının bu tarihten itibaren etkili olabileceği düzenlenmiştir. Yönetmelik m. 30/A(6)’da ise, iptal kararının Türk Patent’e sunulduğu tarihten daha önceki bir tarihten itibaren geçerli olmasının talep edilmesi durumunda, bu tarihin iptal talebinde açıkça belirtilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Yönetmelik m. 30/A(6)’nın önceki taslak metninde yer alan, iptalin başlangıç tarihinin önceki bir tarih olarak belirlenebilmesi için meşru menfaatin ispatlanması gerekliliği, yürürlüğe giren maddede kaldırılmıştır.

Bununla birlikte, uygulamalar netleşene kadar, iptalin önceki bir tarihten itibaren etkili olması talep ediliyorsa, iptal talebi sahibinin bu yöndeki meşru menfaatini kısaca göstermesi faydalı olabilir. Meşru menfaatin ne olduğu her dosya özelinde ayrı değerlendirilmelidir.

Örneğin, iptal talebi kapsamındaki markaların diğer markaların tescilini, mutlak ret veya yayıma itiraz kapsamında engellenmesi, ya da bu markaların dayanak gösterilerek üçüncü kişilere karşı hükümsüzlük veya ihlal davalarının açılmış olması gibi durumlar meşru menfaat kapsamında değerlendirilebilir.

Talebin İncelenmesi ve Karar

İptal taleplerini inceleme ve karar mercii, Türk Patent nezdinde Markalar Dairesi Başkanlığıdır.  Yönetmelik m. 30/A (8)’de, incelemenin dosya üzerinden, tarafların dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgeler kapsamında yapılacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla, bilirkişi incelemesi veya duruşma gibi dava sürecine ilişkin usuller, markaların idari iptalinde olmayacaktır. Aynı maddede süresinde, sunulmayan bilgi, belge ve açıklamaların da incelemeye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.

Markalar Dairesi Başkanlığı, iptal talebini tamamen kabul veya reddedebileceği gibi, SMK m. 26 (5) uyarınca, iptal hâlleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi iptale karar verebilecektir. Ancak marka örneği değiştirilecek biçimde bir iptal kararı verilemeyecektir.

Karara İtiraz

SMK m. 20 genel hükmü uyarınca, taraflar, Markalar Dairesi Başkanlığının idari iptal talebine ilişkin olarak verdiği karara karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 ay içerisinde, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (“Kurul”) nezinde itiraz edebileceklerdir. Yönetmelik m. 31 (4) gereği, Kurul itirazlara ilişkin cevaplarını sunması için, diğer tarafa 1 aylık süre verecektir.

Kurul’un kararı Türk Patent’in nihai kararıdır. Yönetmelik m. 30/A (12) uyarınca, Türk Patent’in nihai iptal kararı Resmi Marka Sicili’ne kaydedilir ve Resmi Marka Bülteni’nde yayımlanır.

Kurul Kararına Karşı Dava

5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un 15 (c) maddesi uyarınca, Kurul’un nihai kararlarının iptali için dava açmak mümkündür. Bu dava, ancak nihai kararın tebliği tarihinden itibaren 2 ay içinde ve yalnızca Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde açılabilmektedir.

Bu davada, iptal talebinde bulunan ve marka sahibinin yanında, nihai kararının iptali istenen Türk Patent de, davalı olarak, taraf gösterilecektir.

Bazı Değerlendirmeler

Nihayet, markaların idari iptaline ilişkin mevzuat düzenlemeleri tamamlanmış ve marka hukukunda yeni bir dönem başlamıştır. Ancak, yeni düzenlemeler doğrultusunda bazı tartışmaların ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Kurul’un nihai kararına karşı dava açılması, iptal kararının Resmî Marka Sicili’ne kaydını ertelemeyecektir. Yönetmelik m. 30/A (12) gereği, yargısal denetim tamamlanmadan Türk Patent’in nihai iptal kararının uygulanacak olması tartışmalara yol açacaktır. Ancak, madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, SMK m. 26, AB Direktifi ve AB Marka Tüzüğü doğrultusunda yeniden düzenlenmiştir. 2015/2436 sayılı AB Direktifi m. 45 incelendiğinde, markaların idari iptali düzenlemesinin temel amacının, iptal süreçlerinde etkin ve hızlı bir çzüm sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.

Bize göre de, idari iptal kararlarının mahkeme kararını beklemeden uygulanması, haksız yere sicilde kayıtlı markaların daha kolay temizlenmesi açısından doğru bir yöntemdir. Bu sayede, iptal edilmesi gereken markalardan kaynaklanan uyuşmazlıklar daha etkin bir şekilde çözülebilir ve iptal edilen markaların yerine, gerçek hak sahiplerinin markaları tescil edilebilir.

Öte yandan, Türk Patent’e ödenecek iptal talep ücretlerinin oldukça yüksek olması, idari iptal mekanizmasının sağladığı faydaları sınırlayabilecek bir faktördür.

Markaların idari iptali sisteminden beklenen faydanın sağlanması, Türk Patent’in etkin ve verimli bir şekilde çalışmasına bağlıdır. Zaman zaman, basit marka başvuruları ve itiraz süreçlerinde dahi Türk Patent kararlarının geciktiği gözlemlenmektedir. Kurum nezdinde, markaların iptali sürecinden sorumlu uzman bir birimin oluşturulması ve kararların belirli makul süreler içinde verilmesine yönelik düzenlemelerin yapılması, kararların daha doğru, tutarlı ve hızlı şekilde alınmasını sağlayabilir.

Yönetmelik değişikliklerinin yürürlüğe girmesinden önce Türk Patent’e sunulan iptal başvurularının da artık bir an önce işleme alınması, gerekli tebligatların yapılmaya başlanması beklenmektedir.

Ayrıca, hem Türk Patent uzmanları hem de uygulayıcılar için iptal talebi süreçlerine ilişkin bir kılavuz yayımlanması, tüm paydaşlar için faydalı olacaktır.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent