Reklam Mevzuatı Uygulamaları I Seri 1: 16.01.2025 Tarihli Reklam Bülteni Işığında Sektör Paydaşları Bakımından Kimi Reklam İlkeleri
Reklam Kurulu’nun yayınladığı kılavuzlar ve re’sen veya şikayet üzerine gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda verilen kararlar ile detayları daha da şekillenen reklam uygulama ve ilkeleri bugün sadece tüketicileri korumak için değil; aynı zamanda, rakipler arasında adil ticareti sağlamak için de bir araç olarak kullanılmaktadır.
Reklam Mevzuatı kapsamında tüketicileri yanıltıcı reklamlar yapılması yasak olduğu gibi, haksız rekabet yaratan, kötüleme niteliğinde olan, itibardan haksız yararlanma içeren reklamlar da yasaklanmıştır. Bu tür düzenlemeler ise, aslen hakları ihlal edilen kişi/ kuruluşların da Reklam Kurulu gibi ilgili merciler önünde hakkını aramasına olanak sağlamaktadır. Bu durumu 16.01.2025 tarihli Reklam Kurulu basın bültenindeki kararlar kapsamında ele almak gerekirse;
- 2025/7698 numaralı dosyada; bir sigorta şirketinin internet sitesinde yer alan sıkça sorular bölümünde, ömür boyu yenileme garantisi hakkında bilgilendirmeye yer verildiği tespit edilmiştir. Yapılan incelemeler neticesinde ise; tüketicilerin söz konusu güvenceye hak kazanmak için kesintisiz 3 yıllık sigortalılık süresinin ardından 30 gün içinde sigortalarını yenilemeleri gerektiği, belirtilen süre içinde sigortalarını yenilemeyen tüketicilerin söz konusu haktan yararlanamadığı tespit edilmiştir. Söz konusu yenileme kriterlerine ilişkin bilginin ise internet sitesinde eksik şekilde verildiği görülmüştür. Ancak bu bilgi; ana vaadi doğrudan etkileyecek bir husus olduğundan ve ana vaadin esaslı unsurlarının açık ve anlaşılır bir biçimde reklamın yayınlandığı mecrada belirtilmesi gerektiğinden, eksik bilgi paylaşımı dolayısıyla söz konusu tanıtımlar yanıltıcı nitelikte ve dürüst rekabet ilkelerine aykırı değerlendirilmiştir. Reklam durdurma kararının yanı sıra 863.580-TL tutarlı idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere, işbu karar ile hem tüketicinin yanıltıldığı hem de ilgili firmanın haksız rekabet teşkil eder şekilde hareket ettiği tespit edilmiş ve ciddi bir tutarda idari para cezası uygulanmıştır.
Söz konusu kararın özellikle dikkate alınmaya değer bir başka noktası ise, reklam mecrasının niteliğidir. Karardan anlaşıldığı üzere, ilgili bilgi firmanın kendi internet sitesinde yer alan soru – cevap bölümünde paylaşılmıştır ve bu bilginin eksik olduğunun tespit edilmesi dolayısıyla cezai yaptırım uygulanmıştır. Bu karar ile; şirketlerin sadece ana akım ya da sosyal medyada verdikleri reklamlar bakımından değil, internet sitelerindeki açıklamalar bakımından da çok titiz bir şekilde ilerlemesi gerektiği bir kez daha vurgulanmıştır.
- 2025/7780 dosya numarası altında karara bağlanan dosyada; çeşitli -tanınmış- markaları ihtiva eden spor ayakkabı cinsi ürünlerin fiyatlarının düşüşü hakkında bir internet sitesinde bilgi verildiği görülmüş, ancak söz konusu ürünlerin orijinal olamayacak tutarlarda satıldığı tespit edilmiştir. Aslen taklit niteliğinde olan ürünler satılırken orijinalmiş gibi bir izlenim oluşturulmasının ise -gerçek hak sahibi- markanın itibarından haksız yararlanmak niteliğinde olduğu değerlendirilmiş ve diğer gerekçelerle birlikte itibardan haksız yararlanma temelinde de ihlal cezası verilmiştir.
Bilindiği üzere, marka taklidi hukuk ilkelerine aykırılık ve suç teşkil etmektedir. Haliyle buradaki eylemin hukuka aykırılığı kapsamında bir ihtilaf dahi söz konusu değildir. Ancak, reklam uygulamalarına uzun vadede ışık tutar nitelikte olan noktalardan biri; bu değerlendirmenin “satışa sunulan ürünlerin orijinal olamayacak tutarlarda satıldığı” bulgusuna dayalı olarak yapılabilmiş olmasıdır. Hiç şüphe yok ki; bu değerlendirme hayatın olağan akışı ile son derece uyumludur. Ancak, bu çok gerçekçi bulgunun bugün kimi mahkeme dosyalarında hiç göz önüne alınmadığını düşündüğümüzde, idari bir kurum tarafından bu yönde bir karar verilmesi pek tabii ki önemlidir.
Söz konusu karar, itibardan haksız yararlanma kavramı ile taklit marka kullanımının haksızlığı arasında da bir bağ kurması bakımından da ayrıca değerlidir.
- 2024/7533 numaralı bir başka dosyada ise; bebek bakımına yönelik ıslak havlu cinsi eşyaların “ambalajında ‘Paraben içermez’ iddiasına yer verildiği, ancak bazı paraben türlerinin kullanımının uygun olduğu dikkate alındığında söz konusu iddia ile tüm paraben türlerinin ve bu maddeleri içeren rakip firma ürünlerinin kötülendiği değerlendirilmiş olup”, bu yönde ihlal kararı verilmiştir.
Bu tür ifadelerin bugün çok yaygın bir şekilde kullanıldığını dikkate aldığımızda; sadece bir ifadenin kullanımından ziyade, ifadenin -tüm reklam materyalleri ile birlikte- nasıl kullanıldığının da Reklam Kurulu üzerinde bir etki yaratmış olabileceğini dikkate almak faydalı olacaktır. Dolayısıyla, bu karardan hareketle “bu yöndeki tüm ifadeler ihlal niteliğindedir” şeklinde bir yaklaşım yerine, tüm reklam materyallerinin -tüm unsurları ile birlikte- detaylıca incelenmesi yerinde olacaktır.
Görüldüğü üzere, Reklam Kurulu tüketiciyi korurken aynı zamanda dürüst ticaret ilkelerini de dikkate almakta ve bir anlamda hayatın olağan akışı – ticari uygulamaların gerekleri - tüketici algısı arasında üçlü bir denge bulmaya çalışmaktadır.
Reklam mevzuatı uygulamalarını içeren karar incelemelerimizin devamı gelecek…