Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı
Contents
- Çevresel Hedefler
- Çevresel Hedeflere Önemli Zarar Vermeme
- Teknik Tarama Kriterleri
- Çevrimiçi taksonomi yönetim sistemi
- Yaptırımlar
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (“Strateji ve Bütçe Başkanlığı”) tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 31 Ekim 2023 tarihinde onaylanan On İkinci Kalkınma Planı’nda sürdürülebilir kabul edilen ekonomik faaliyetlerin tanımlanmasına ilişkin ulusal taksonomi ve ilgili mevzuatın hazırlanacağı düzenlenmiştir. Aynı doğrultuda, Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca hazırlanarak Eylül 2024’te yayımlanan 2025-2027 Orta Vadeli Program’da Avrupa Birliği taksonomisi başta olmak üzere uluslararası taksonomi örnekleriyle uyumlu ve Türkiye’nin ihtiyaçlarını gözeten Ulusal Yeşil Taksonomi’nin oluşturulmasına yönelik çalışmaların tamamlanacağı öngörülmüştür.
Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na (“Bakanlık”) bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”) tarafından “Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı” (“Yönetmelik Taslağı”) ve “Taslak Teknik Tarama Kriterleri” yayımlanarak kamuoyunun görüşlerine sunulmuştur.
Yönetmelik Taslağı’nın temel amacı, sürdürülebilir ekonomik faaliyetlerin tanımlanması ve bu faaliyetlerin ulusal düzeyde desteklenmesidir. Yönetmelik Taslağı hem özel sektör hem de kamu kurumları için sürdürülebilirlik kriterlerini belirleyerek yeşil yatırımların teşvik edilmesine ve yeşile boyamanın (greenwashing) önlenmesine yönelik bir çerçeve sunmaktadır.
Çevresel Hedefler
Yönetmelik Taslağı’nın amacı doğrultusunda, uygun ekonomik faaliyetin uyumlu bir ekonomik faaliyet olarak değerlendirilmesi için aşağıdaki çevresel hedeflerden en az birine önemli ölçüde katkı sağlaması ve başka hiçbir çevresel hedefe zarar vermemesi gerekmektedir:
- – Sera gazı emisyonlarının azaltımı: Ekonomik faaliyetler, yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliği artırma ve karbon yakalama teknolojilerimi kullanma gibi yöntemlerle emisyonları azaltmalıdır.
- – İklim değişikliğine uyum: Faaliyetler, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltacak çözümler içermelidir. Bu çözümler, insan ve doğa üzerindeki olumsuz etkileri artırmadan iklim kaynaklı riskleri azaltmalıdır.
- – Su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması: Temiz suya erişimi sağlamak ve su ekosistemlerini korumak gibi hususlarda önlemler alınmalıdır.
- – Döngüsel ekonomiye geçiş: Ekonomik faaliyetlerin, atık yönetimi mevzuatına uygun şekilde birincil hammadde kullanımını azaltması ve geri dönüşümü teşvik etmesi beklenmektedir. Bu, ürünlerin dayanıklılığını artırmayı ve atık oluşumunu azaltmayı içermektedir.
- – Kirliliğin önlenmesi ve kontrolü: Hava, su veya toprak kirliliğini önlemek ve mevcut kirliliği azaltmak için çeşitli önlemler alınmalıdır. Kimyasalların sağlıklı bir şekilde yönetimi de bu kapsamda yer alır.
- – Biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ile restorasyon: Ekonomik faaliyetler, doğal ve yarı doğal ekosistemlerin korunmasını ve biyoçeşitliliğin artırılmasını desteklemelidir. Sürdürülebilir arazi ve orman yönetimi uygulamaları da bu hedefe katkı sağlar.
Ayrıca, asgari sosyal güvenlik önlemlerine uyulması ve belirlenen teknik tarama kriterlerinin karşılanması gerekmektedir.
Çevresel Hedeflere Önemli Zarar Vermeme
Yönetmelik Taslağı, bir ekonomik faaliyetin neden olduğu sonuçların, hangi şartlar altında çevresel hedeflere aykırılık teşkil ettiğini de açıklamaktadır.
Bu kapsamda bir ekonomik faaliyet, faaliyet neticesinde üretilen ürün ve sunulan hizmetlerin yaşam döngüsü dikkate alındığında;
- – Teknik tarama kriterlerinde yer alan sera gazı emisyon değerinden daha yüksek oranda sera gazı emisyonuna yol açıyorsa,
- – Mevcut ve gelecekteki iklim koşullarının faaliyetin kendisi, insan, doğa veya varlıklar üzerindeki olumsuz etkilerinin artmasına yol açıyorsa,
- – Yerüstü ve yeraltı sularının da dahil olduğu su kütlelerinin veya deniz sularının çevresel kalite standartlarına zarar veriyorsa,
- – Ekonomik faaliyet sonucu ortaya çıkan ürünlerin yaşam döngüsünün bir veya daha fazla aşamasında önemli verimsizliklere yol açıyorsa veya ekonomik faaliyet, geri dönüştürülemeyen tehlikeli atıkların yakılması hariç olmak üzere atığın ortaya çıkmasında, yakılmasında veya bertaraf edilmesinde önemli bir artışa yol açıyorsa
- – Havaya, suya veya toprağa ilişkin kirletici emisyonlarda faaliyet öncesine kıyasla artışa neden oluyorsa
çevresel hedeflere önemli zarar verildiği kabul edilir.
Teknik Tarama Kriterleri
Yönetmelik Taslağı gereğince belirlenen teknik tarama kriterleri, bir ekonomik faaliyetin çevresel hedeflere sağladığı katkıları ve bu faaliyetlerin zarar vermemesi gereken asgari gereklilikleri belirler.
Kriterler mümkün olduğu ölçüde niceliksel olarak belirlenmelidir. Uygun olması durumunda çevre mevzuatı, karbon ayak izinin değerlendirilmesine yönelik standartlar ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları dikkate alınır. Ayrıca kesin bilimsel kanıtlara ve bu Yönetmelik Taslağı’nda belirlenen uyumlu ekonomik faaliyetin genel şartlarına uyulmalıdır. Bunun yanı sıra ekonomik faaliyetin kendisinin ve bu ekonomik faaliyet tarafından üretilen ürün ve sağlanan hizmetlerin yaşam döngüsü süresince çevresel etkisi göz önüne alınır. Bu kriterler bir sektördeki tüm ekonomik faaliyetleri kapsamalı, rekabete aykırı olmamalı, kolay ve doğrulanabilir olmalıdır.
Çevrimiçi taksonomi yönetim sistemi
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması yapmak zorunda olan kurum ve kuruluşlar, raporlamanın yanında uygun ekonomik faaliyetlerine ilişkin doğrulanmış bilgileri Yönetmelik Taslağı’nda detayları belirtilen Çevrimiçi Taksonomi Yönetim Sistemi’ne kaydetmekle yükümlüdür. Bu raporların doğrulayıcı kuruluşlar tarafından onaylanması zorunludur. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na ilişkin detaylar için makalemize buradan ulaşabilirsiniz.
Yaptırımlar
Bu Yönetmelik Taslağı’na aykırı davrananlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca idari para cezası uygulanacaktır.
Yönetmelik Taslağı uyarınca, 31 Aralık 2026 tarihine kadar yapılacak raporlamalar gönüllülük esasına tabidir. 1 Ocak 2027 tarihinden itibaren raporlama yapılması zorunludur.
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı’nca hazırlanan “Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı” metnine buradan ulaşabilirsiniz.