Yeni Nesil Yönetim - Aile Şirketi Hisselerinin Yatirim Fonuna Devri

27.04.2023

Contents

Son yıllarda ülkemizde Türk Lirası varlıklara yatırım yapılmasını teşvik etmek amacıyla farklı yatırım araçlarına oldukça özendirici teşvikler getirildiği görülmektedir. Bu teşviklerden en dikkat çekici olanı ise yatırım fonlarına getirilen vergi teşvikleridir. Sağlanan vergi teşvikleri, kurumları ve gerçek kişileri, hisse senedi yatırımlarını gerçekleştirirken yatırım fonlarına yönlendirmektedir. Öyle ki gerek bireysel yatırımcılara (gerçek kişiler) gerekse de kurumlara yatırım fonları yönünden sağlanan vergi teşvikleri kurulan yatırım fonu sayısı, yatırım fonlarının büyüklükleri ve fon yatırımcısı sayısında ciddi bir artışa neden olmuştur. Fon yatırımcısı sayısı geçtiğimiz yılda bir milyon kişinin üzerinde artarken yatırım fonlarının büyüklüğü ise yaklaşık iki katına çıkmıştır.

Portföy yönetim şirketleri ("PYŞ") tarafından belirli kurumlar veya gerçek kişiler için özel fon kurulabiliyor olması da yatırımların bu özel fonlar aracılığıyla yapılmasını kolaylaştırmıştır.

Özellikle, birden fazla şirketin faaliyet gösterdiği şirketler topluluğunu bünyesinde barındıran holding veya çatı şirket hisselerinin, veyahut söz konusu şirketler topluluğundaki her bir şirket hissesinin mevcut veya yeni kurulacak bir PYŞ tarafından girişim sermayesi yatırım fonu ("GSYF") adı altında oluşturulan fonlara aktarılması, fonun elde ettiği gelir ile bu yolla ihraç edilecek katılma paylarından elde edilen gelirlere tanınan vergi istisnaları dikkate alındığında oldukça avantajlı bir vergi planlaması aracı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu çalışmamızda, öncelikle PYŞ'lerin hukuki yapısı ve kuruluş süreçleri ile PYŞ'lerin vergilendirilmesine değinip, akabinde Türkiye'de kurulu şirketlerin hisselerinden elde edilen kazancın vergilendirilmesi açısından daha avantajlı bir yapı öngören GSYF uygulamasına ilişkin hukuki meseleler ve GSYF'lerin vergilendirilmesine yer vereceğiz.

I. PYŞ'ler

PYŞ'ler, ana faaliyet konusu yatırım fonlarının kurulması ve yönetilmesi olan, anonim şirket şeklinde kurulan sermaye piyasası kurumlarıdır.

1. Kuruluş ve Faaliyet İzni

PYŞ'lerin hem kurulması hem de faaliyete geçmesi için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan ("Kurul") izin alınması gerekmekte olup, söz konusu izinlerin alınması için sağlanması gereken şartlar Portföy Yönetim Şirketleri ve Bu Şirketlerin Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Tebliği'nde ("PYŞ Tebliği") düzenlenmektedir.

Bu doğrultuda, PYŞ’lerin kurulması için öncelikle Kurul’a başvurulur ve kuruluş izni alınır. Kuruluş başvuruları, gerekli belgelerin eksiksiz olarak sunulmasından itibaren altı ay içinde Kurul tarafından karara bağlanır. Kurulca yapılacak değerlendirme sonucunda başvurunun uygun görülmesi halinde, PYŞ’ler kuruluş işlemlerinin tamamlanması için Ticaret Bakanlığı’na başvurur. PYŞ’ler daha sonra ise portföy yöneticiliği faaliyetine başlayabilmek için, kuruluş izninin kendilerine bildirildiği tarihten itibaren en geç üç ay içinde faaliyet izni almak için Kurul’a başvururlar.

2. Kurumsal Yapılanma

PYŞ Tebliği uyarınca, PYŞ'lerin kurumsal yapılarını oluşturmada dikkate almaları gereken birtakım standartlar bulunmaktadır.

a. Sermayeye ilişkin yükümlülükler: PYŞ’ler kuruluş aşamasında minimum 30.000.000 TL sermayeye sahip olmalıdırlar. Ek olarak, PYŞ’lerin yönettikleri portföylerin büyüklüklerine göre aşağıda verilen asgari özsermaye tutarlarını sağlamaları gerekmektedir:

Yönetilen portföy büyüklüğü

Asgari özsermaye tutarı

1.000.000.000 TL’ye kadar

30.000.000 TL

1.000.000.001 TL’den 4.000.000.000 TL’ye kadar

40.000.000 TL

4.000.000.001 TL’den 36.000.000.000 TL’ye kadar

50.000.000 TL

36.000.000.000 TL’den daha fazla

100.000.000 TL

Yukarıda belirtilenlere ek olarak, yönetilen portföy büyüklüğü 72.000.000.000 TL’yi aşan PYŞ’lerin, aşan tutarın %0,02’si kadar ilave özsermayeye sahip olması gerekir. Ancak PYŞ’nin özsermaye tutarının 200.000.000 TL’yi aşması halinde ilave özsermaye aranmaz.

b. Yönetim kurulu ve genel müdür: PYŞ’lerin yönetim kurulları gerekli şartları haiz en az üç üyeden oluşur. PYŞ’ler ayrıca tam zamanlı ve münhasıran bu görev için istihdam edilmiş, gerekli şartları haiz bir genel müdür istihdam etmekle yükümlüdür. Ancak genel müdür, PYŞ bünyesinde portföy yöneticisi olarak görev alabileceği gibi, PYŞ’nin yönetim, denetim veya sermaye ilişkisinde bulunduğu kuruluşlarda, bu kuruluşların doğrudan ya da dolaylı olarak yönetim, sermaye veya denetim kontrolüne sahip olduğu kuruluşlar ile borsalar ve teşkilatlanmış diğer pazar yerleri, takas kuruluşları ve portföy saklayıcıları ve Kurulca uygun görülecek diğer finansal kuruluşlarda icrai nitelikte olmamak ve PYŞ genel müdürlüğü görevinin ifasını zafiyete düşürmemesi kaydıyla, yönetim kurulu üyesi olarak görev alabilir.

c. İç kontrol sistemi: PYŞ'lerin (i) tüm iş ve işlemlerinin yönetim stratejisi ve politikalarına uygun olarak düzenli, verimli ve etkin bir şekilde mevzuat ve kurallar çerçevesinde yürütülmesi, (ii) hesap ve kayıt düzeninin bütünlüğünün ve güvenilirliğinin, veri sistemindeki bilgilerin zamanında ve doğru bir şekilde elde edilebilirliğinin sağlanması ve (iii) hata, hile ve usulsüzlüklerin önlenmesi ve tespiti amacıyla bir iç kontrol sistemi oluşturup bu sisteme ilişkin tüm politika ve prosedürleri yazılı hale getirmesi gerekmektedir. Bu kapsamda PYŞ’ler, kendisine bağlı icracı birimler bulunmayan yönetim kurulu üyelerinden birini iç kontrol sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak belirlemekle ve kural olarak iç kontrol sistemi kapsamındaki faaliyetlerin yerine getirilmesi için en az bir iç kontrol elemanı istihdam etmekle yükümlüdür.

d. Risk yönetim sistemi: PYŞ'lerin faaliyetleri ile yönetimindeki portföyler için bir risk yönetim sistemi oluşturulması, buna ilişkin prosedürleri yazılı hale getirmesi ve bünyesinde risk yönetim birimi kurması gerekmektedir. Risk yönetim sistemi, yönetilen portföyün maruz kalabileceği temel risklerin tanımlanarak kontrol altında tutulmasını amaçlar. Bu kapsamda PYŞ’ler, risk yönetimini gerçekleştirmesi için mevzuatta aranan şartları taşıyan risk yönetimi birimi personelini istihdam etmekle yükümlüdür.

e. Teftiş birimi: PYŞ’ler iç kontrol sistemi ve risk yönetim sistemi başta olmak üzere PYŞ'nin tüm faaliyetlerini kapsayan gözetim ve teftiş fonksiyonunu yerine getirmek üzere teftiş birimleri oluşturmakla da yükümlüdürler. Bu kapsamda PYŞ’ler, kural olarak münhasıran teftiş biriminde çalışmak üzere yeter sayıda müfettiş istihdam etmekle yükümlüdürler.

f. Fon hizmet birimi: PYŞ’lerin kurumsal yapılanmalarının önemli parçalarından olan fon hizmet birimleri fon muhasebe kayıtlarının tutulması, nakit mutabakatlarının yapılması, katılma payı alım-satım emirlerinin kontrol edilmesi, gün sonlarında fon raporlarının, fonun bilanço, gelir-gider tablosunun hazırlanması gibi görevleri yerine getirir ve bünyesinde fon müdürü ve yeterli sayıda personeli bulundurur.

g. Araştırma birimi: PYŞ’ler faaliyete geçebilmek için bünyelerinde araştırma faaliyetlerinin yürütülebilmesini teminen yeterli sayıda araştırma uzmanından oluşan araştırma birimleri oluşturmakla yükümlüdür.

h. Portföy yöneticileri: PYŞ’ler, bünyelerinde yönetilen portföyün büyüklüğüne göre yeterli sayıda portföy yöneticisini istihdam etmekle yükümlüdürler. İstihdam edilecek portföy yöneticileri, tam zamanlı olarak ve münhasıran istihdam edilmelidir.

Yönetilen portföy büyüklüğü

Asgari portföy yöneticisi sayısı

1.000.000.000 TL’ye kadar

3

1.000.000.001 TL’den 4.000.000.000 TL’ye kadar

4

4.000.000.001 TL’den 36.000.000.000 TL’ye kadar

5

36.000.000.000 TL’den daha fazla

6

i. Defter ve kayıt tutma ile bağımsız denetim yükümlülüğü: PYŞ’ler, faaliyetlerine ilişkin muhasebe kayıt ve işlemlerinde Kurulca yapılacak düzenlemelere uymakla yükümlü olup, finansal raporlamaya ve bağımsız denetime ilişkin Kurul düzenlemelerine uymak ve finansal raporlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımlamak zorundadır. Bu kapsamda PYŞ’lerin faaliyete geçebilmek için muhasebe, kayıt, bilgi ve belge sistemi ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak yeterli organizasyon yapısını kurarak, münhasıran bu görevi yerine getirecek personeli istihdam etmesi ve gerekli bilgi işlem alt yapısını oluşturmuş olması gerekmektedir.

j. Varlıkların saklanması: PYŞ’lerin vekil sıfatıyla yönettiği müşteri portföyünde yer alan varlıkların, Kurul’un portföy saklama hizmeti ve bu hizmette bulunacak kuruluşlara ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde saklanması zorunludur. İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. ("Takasbank") ile Kurulca yetkilendirilen banka ve aracı kurumlar mevzuattaki şartları sağlamak koşuluyla portföy saklama hizmeti verebilirler. Portföy saklayıcısı ile PYŞ arasında tarafların yetki ve sorumluluklarını içeren, portföy saklayıcısının görevlerini yerine getirmesi için gerekli bilgi akışının nasıl sağlanacağını belirleyen ve asgari unsurları taşıyan bir sözleşme imzalanır.

k. Girişim sermayesi PYŞ'leri: PYŞ Tebliği uyarınca, PYŞ'lerin münhasıran GSYF kurmak ve yönetmek (veya gayrimenkul ve GSYF kurmak ve yönetmek) üzere kurulmaları da mümkündür. Bu tür PYŞ'ler bakımından mevzuatta diğer PYŞ'ler için getirilen yükümlülüklerin bazıları hafifletilmiş veya kaldırılmıştır. Örneğin, PYŞ'ler bakımından yönetilen portföyün büyüklüğüne göre belirli sayılarda portföy yöneticisi istihdam edilmesine ilişkin yükümlülük, münhasıran GSYF kurmak ve yönetmek üzere kurulan PYŞ'ler ("Girişim Sermayesi PYŞ") bakımından uygulanmamaktadır. Girişim Sermayesi PYŞ’lerin bünyelerindeki portföyün para ve sermaye piyasası araçlarına ilişkin kısmının yönetimi için en az bir portföy yöneticisi istihdam etmesi veya diğer PYŞ'lerden yatırım danışmanlığı ve/veya portföy yöneticiliği hizmeti alması yeterlidir. Benzer şekilde, PYŞ'ler için kuruluşta aranan başlangıç sermayesi tutarı ve yönetilen portföyün büyüklüğüne göre sağlanması gereken asgari özsermaye tutarı Girişim Sermayesi PYŞ'leri için ilgili tutarların yarısı oranında uygulanmaktadır. Yine bu doğrultuda, PYŞ'ler tarafından istihdam edilmesi gereken iç kontrol elemanının görev ve sorumlulukları, Girişim Sermayesi PYŞ'leri bakımından, müfettişler tarafından da yerine getirilebilmektedir. Girişim Sermayesi PYŞ’lerine sağlanan bir başka kolaylık ise bu kuruluşların muhasebesinden sorumlu personelin, ayrıca bir fon hizmet birimi kurulmasına gerek olmaksızın mevuzatta fon hizmet birimi için açıklanmış olan görevleri yerine getirebiliyor oluşudur.

PYŞ Tebliği uyarınca, yalnızca Girişim Sermayesi PYŞ'leri için aranan birtakım yükümlülükler de mevcuttur. Bu çerçevede, Girişim Sermayesi PYŞ yönetim kurulu üyelerinden en az birinin girişim sermayesi yatırımları konusunda en az beş yıllık tecrübeye, genel müdürün ise Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 3 Lisansına veya girişim sermayesi yatırımları konusunda en az beş yıllık tecrübeye sahip olması zorunludur. Ek olarak, Girişim Sermayesi PYŞ'leri nezdinde üç kişilik bir yatırım komitesi oluşturma zorunluluğu da bulunmaktadır. Söz konusu yatırım komitesi asgari olarak, dört yıllık yükseköğrenim görmüş ve girişim sermayesi yatırımları konusunda en az beş yıllık tecrübeye sahip bir kişi, yukarıda açıklanan yönetim kurulu üyesi ile genel müdürden meydana gelmelidir.

3. PYŞ'lerin Vergilendirilmesi

Anonim şirket olarak kurulan PYŞ'lerin, elde etmiş olduğu kazançlar ve gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle mükellefi veya sorumlusu olabilecekleri vergisel yükümlülükler özetle aşağıdaki şekildedir:

a. Kurumlar vergisi: Kurumlar vergisi mükellefi olan PYŞ'ler aynı zamanda bir sermaye piyasası kurumu niteliğinde olmaları nedeniyle kazançları üzerinden %25 (2023 yılı için belirlenen oran) oranında kurumlar vergisi ödemekle mükelleftirler.

b. Stopaj yükümlülüğü: PYŞ'ler, gelir vergisi ve kurumlar vergisi mevzuatında stopaj (vergi kesintisi) yapılması öngörülen ödemeler üzerinden stopaj yapmakla yükümlüdürler.

c. Banka ve sigorta muameleleri vergisi ("BSMV"): Menkul kıymet alım, satım ve aracılık faaliyetleri kapsamında lehe alınan paralar üzerinden BSMV uygulanmakta olup PYŞ'lerin esas faaliyet konusu kapsamında yaptığı işlemler dolayısıyla lehe aldıkları paralar BSMV'ye tabidir.

d. Katma Değer Vergisi ("KDV"): Yalnızca esas faaliyet konusu kapsamındaki işlemleri için BSMV mükellefi olan PYŞ'lerin bu işlemleri KDV'den istisnadır. Ancak, PYŞ'lerin BSMV kapsamına girmeyen esas iştigal konusu dışındaki işlemleri KDV'ye tabidir.

e. Damga vergisi: Anonim şirket olarak kuruldukları için PYŞ'lerin kuruluşlarına ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna olup bunun dışında PYŞ'ler tarafından düzenlenen kağıtların niteliğine göre damga vergisi yükümlülüğü doğabilecektir.

II. GYSF'ler

Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği ("GSYF Tebliği") kapsamında GSYF'ler tüzel kişiliği bulunmayan malvarlıkları olarak ifade edilmektedir. GSYF'ler, PYŞ'ler veya Girişim Sermayesi PYŞ'leri tarafından süreli olarak kurulur ve bu süreye içtüzük ve ihraç belgesinde yer verilir. Kural olarak, fonun katılma payı sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde temsili, yönetimi, yönetiminin denetlenmesi ile faaliyetlerinin içtüzük ve ihraç belgesi hükümlerine uygun olarak yürütülmesi kurucunun sorumluluğundadır. Bununla birlikte, kurucu, portföy yönetim hizmetini diğer PYŞ'lerden veya Girişim Sermayesi PYŞ'lerinden de alabilir.

Yatırım fonlarına ilişkin düzenlemeye paralel olarak, GSYF'lerin malvarlığının, kurucunun, portföy saklayıcısının veya portföy yöneticisinin malvarlığından ayrı tutulmuştur. Aynı yönde, GSYF malvarlığı, kural olarak teminat olarak gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, iflas masasına dahil edilemez ve üzerine tedbir konulamaz.

1. GSYF'nin Kuruluşu

GSYF kuruluşu için kurucu, taslak içtüzük ve Kurulca esasları belirlenen standart form ve diğer bilgi ve belgelerle Kurul'a başvurur. GSYF içtüzüğü katılma payı sahipleri ile kurucu, portföy saklayıcısı ve portföy yöneticisi arasında fon portföyünün inançlı mülkiyet esaslarına göre işletilmesi gibi konuları düzenleyen sözleşmeyi ifade eder. Kuruluş izni verilebilmesi için kurucunun portföy saklayıcısı ile saklama sözleşmesi imzalamış olması ve içtüzüğün Kurulca onaylanması gereklidir. Kurul, GSYF kuruluş başvurularını, gerekli belgelerin sunulmasından itibaren iki ay içerisinde karara bağlar.

a. Katılma payı ihracı: GSYF'lerin katılma payı ihracı için, Kurul tarafından belirlenen standartlara uygun olarak düzenlenen ihraç belgesi ve standart form ile diğer bilgi ve belgelerle birlikte kurucu tarafından GSYF içtüzüğünün ticaret siciline tescilinden itibaren, fon işlemleri için gerekli mekan, teknik donanım ve muhasebe sisteminin oluşturulmuş ve yeterli sayıda personelin atanmış olması kaydıyla, en geç altı ay içinde Kurul'a başvurulur. İhraç belgesi GSYF'nin niteliği ve satış şartları hakkındaki bilgileri içeren belgedir. İhraç belgesi Kurul'a sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde 20 iş günü içinde incelenip bilgilerin tutarlı, anlaşılabilir ve Kurul'ca belirlenen standarda göre eksiksiz olduğunun tespiti halinde onaylanır. İhraç belgesinin onaylanmasını takiben GSYF katılma paylarının satışına başlanır. Satışa başlama tarihi, onaylı ihraç belgesinin kurucu tarafından teslim alınmasını takip eden bir yılı geçemez.

GSYF katılma payları yalnızca nitelikli yatırımcılara satılabilir. Fon içtüzüğü, ve ihraç belgesinde esasları belirtilmek suretiyle, katılma payı sahiplerine tanınan hak veya yükümlülükleri farklılaştırmak amacıyla aynı GSYF çatısı altında farklı pay grupları oluşturulabilir.

İhraç belgesinde yer alan esaslar çerçevesinde, katılma payı sahiplerine kâr payı dağıtılabilir.

b. Kaynak taahhüdü: GSYF’ler için Kurucu, nitelikli yatırımcıların bir defada veya farklı tarihlerde ödenmek üzere, fona kaynak taahhüdünde bulunmalarını talep eder. Nitelikli yatırımcılardan alınacak toplam kaynak taahhüdü tutarı 2023 yılı için 25.000.000 TL olup, bu tutara ihraç belgesinde yer verilir. Katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç iki yıl içinde asgari kaynak taahhüdü tutarının tahsil edilmesi zorunludur.

c. Özel fon: Özel fonlar, katılma payları önceden belirlenmiş kişi veya kuruluşlara tahsis edilmiş yatırım fonlarını ifade etmektedir. Bu çerçevede GSYF'lerin de özel fonlar şeklinde, yani katılma payları yalnızca önceden belirlenmiş kişi veya kuruluşlara tahsis edilecek şekilde kurulması mümkündür.

2. Yatırımlar ve Kurumsal Yapılanma

a. Girişim sermayesi yatırımları ve girişim şirketleri: Kural olarak GSYF'lerin toplam değerinin en az %80’inin bir veya birden fazla girişim sermayesi yatırımından oluşması zorunludur. Bununla birlikte, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik'te verilen nitelikleri sağlayan girişim şirketlerine doğrudan yapılan yatırımların, GSYF toplam değerinin %10’unu geçmesi halinde bu oran %51 olarak uygulanır. Girişim sermayesi yatırımı sayılacak yatırımlar, yine GSYF Tebliği’nde düzenlenmektedir.

Girişim sermayesi yatırımı bakımından köşetaşı olarak değerlendirilebilecek kavram girişim şirketi kavramıdır. Nitekim girişim şirketlerinin paylarına yapılan yatırımlar, payları borsada işlem görmeyen girişim şirketlerinin ihraç ettiği borçlanma araçlarına yapılan yatırımlar, halka açık girişim şirketlerinin halka açık olmayan paylarına yapılan yatırımlar GSYF Tebliği'nde girişim sermayesi yatırımı olarak kabul edilen yatırımlar arasındadır. Bu çerçevede, GSYF Tebliği girişim şirketlerini, büyüme ve katma değer üretme potansiyeline sahip olan, operasyonel, üretim ya da satış performansının geliştirilmesi suretiyle yüksek getiri beklentisi sunabilen ve verilecek finansal ve/veya kurumsal destekle faaliyet amaçlarını gerçekleştirebilecek durumda olan şirketler olarak tanımlamaktadır.

Girişim şirketlerinin Türkiye’de kurulu veya kurulacak olmaları veya yatırım yapıldığı tarih itibarıyla yurt dışında kurulu olmakla birlikte son yıllık finansal tablolarına göre varlıklarının en az %80’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık ya da iştiraklerden oluşması gerekir. Ek olarak, girişim şirketlerinin anonim veya limited şirket şeklinde kurulmuş olmaları zorunludur. Ancak, yatırım tarihi itibari ile limited şirket statüsünde olan girişim şirketlerinin, ilk yatırım tarihini takip eden bir yıl içinde anonim şirkete dönüşüm işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.

b. GSYF'nin temsili: GSYF’nin tüm faaliyetlerinin icrasında kurucunun yönetim kurulu temsile yetkilidir. Ancak, yönetim kurulu bu yetkisini bir veya daha fazla üyeye veya kurucunun birinci derece imza yetkisine sahip personeline devredebilir. Fonun girişim sermayesi portföyünün yönetimi kapsamındaki temsilinin, yönetim kurulu kararı ile yatırım komitesine devredilmesi de mümkündür. Ancak, fonun kuruluş, katılma payı ihracı, tasfiye, portföy yönetim ücreti artışı ile katılma payı sahiplerinin yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki diğer işlemlerinin yönetim kurulu kararı ile yapılması zorunludur.

3. Şirket Hisselerinin GSYF Bünyesinde Katılma Payına Dönüştürülmesinin Vergi Sonuçları

a. Devre bağlı vergiler

Bir şirketin hisselerinin yatırım fonuna devredilmesi, vergi yükümlülükleri anlamında olağan bir hisse devir işlemi olarak değerlendirilir ve aşağıdaki şekilde vergilendirilir:

(1) Gelir vergisi: Şirket hisselerini devredenin gerçek kişi olması durumunda, elden çıkarma nedeniyle elde edilen kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilir. Bu kapsamda yapılan vergilendirme ise hisseleri devredilen şirketin anonim şirket ya da limited şirket olmasına göre farklılık göstermektedir.

Hisse senedine bağlanmış anonim şirket hisselerinin gerçek kişiler tarafından devri halinde, eğer hisse senedi iki yıldan uzun süre elde tutulmuşsa devirden doğan kazanç gelir vergisinden istisna olacaktır. Bununla birlikte senede bağlanmamış veya bağlanmışsa da iki yıldan kısa süredir elde tutulan anonim şirket hisselerinin devrinden elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir.

Limited şirket hisselerinin devrinde ise anonim şirket hisselerinde olduğu gibi bir gelir vergisi istisnası bulunmamaktadır. Dolayısıyla bir gerçek kişinin, limited şirket hisselerini yatırım fonuna devretmesi halinde elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir.

Devre konu hisselerin yurtdışında mukim bir gerçek kişi tarafından yatırım fonuna devredilmesi halinde ise gerçek kişinin mukim olduğu ülke ile Türkiye arasında akdedilen çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması hükümleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekecektir. Bununla birlikte vergi anlaşmalarının genelinde 1 yıldan fazla elde tutulan hisselerin elden çıkarılmasına bağlı vergileme hakkı ilgili gerçek kişinin mukimi olduğu ülkeye verilmektedir.

(2) Kurumlar vergisi: Kurumlar vergisi mükelleflerinin sahip olduğu anonim veya limited hisselerinin fona devredilmesinde, şirket hisselerinin iki yıldan uzun süre elde tutulmuş olması ve belirli şartların sağlanması kaydıyla [1] elde edilen kazancın %75'i kurumlar vergisinden istisna olacaktır.

Devre konu hisselerin yurtdışında mukim bir kurum tarafından yatırım fonuna devredilmesi halinde ise ilgili kurumun mukim olduğu ülke ile Türkiye arasında akdedilen çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması hükümleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekecektir. Aynı şekilde, vergi anlaşmalarının genelinde bir yıldan fazla elde tutulan hisselerin elden çıkarılmasına bağlı vergileme hakkı ilgili kurumun mukimi olduğu ülkeye verilmektedir.

(3) KDV: Gerçek kişilerin, anonim ya da limited şirket hisselerini devri halinde herhangi bir KDV uygulanmamaktadır. Türkiye’de mukim kurumlar vergisi mükellefleri bakımından ise payları hisse senedine bağlanmış bir anonim şirkete ilişkin hisse senedinin devri KDV'den istisnadır. Bununla birlikte, payları hisse senedine bağlanmamış bir anonim şirketin veya bir limited şirketin hisselerinin kurumlar vergisi mükellefleri tarafından devri halinde, bu hisselerin en az iki yıl kurumlar vergisi mükellefinin aktifinde bulunmuş olması durumunda devir KDV'den istisnadır. İki yıl aktifte tutulmamış olan hisse senedine bağlanmamış anonim şirket hisseleri ile limited şirket hisselerinin kurumlar vergisi mükellefleri tarafından devri ise KDV'ye tabidir.

Ayrıca, yurt dışında mukim kurumların Türkiye’de yer alan şirket hisselerini devri KDV’nin konusuna girmemektedir.

(4) Damga vergisi: Anonim ve limited şirket hisselerinin yatırım fonuna devirlerine ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır.

b. GSYF'lerin vergilendirilmesi

GSYF'lere ilişkin olarak çeşitli vergisel avantajlar sağlanmakta olup bu fonlar aşağıdaki şekilde vergilendirilmektedir:

(1) Kurumlar vergisi: Kurumlar Vergisi Kanunu uygulamasında, Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar, sermaye şirketi olarak değerlendirilmekte ve fonların kazançları kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Bununla birlikte GSYF'lerin kazançları, kurumlar vergisinden istisnadır.

(2) BSMV: GSYF'lerin para ve sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar BSMV'den istisnadır. Bununla birlikte GSYF'lerin para ve sermaye piyasaları dışında yaptığı esas faaliyet konusunu oluşturan işlemler nedeniyle lehe aldıkları tutarlar %5 oranında BSMV'ye tabidir.

(3) KDV: GSYF'lerin BSMV kapsamına giren faaliyetleri KDV'den istisnadır. Ancak, GSYF'lerin BSMV kapsamına girmeyen esas iştigal konusu dışındaki işlemleri KDV'ye tabidir.

(4) Damga vergisi: GSYF'ler tarafından, münhasıran girişim sermayesi yatırımları ile ilgili düzenlenen sözleşmeler ve bu sözleşmelere ilişkin diğer kağıtlar damga vergisinden istisnadır.

c. Yatırımcıların GSYF gelirlerinin vergilendirilmesi

Yatırım fonlarından elde edilen gelirin, (i) kar payı elde edilmesi (ii) yatırım fonu katılma payının fona iadesi veya (iii) üçüncü bir kişiye satılması kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup her bir gelir unsurunun vergilendirilmesi ise kurumlar vergisi mükellefleri ve gerçek kişiler bakımından farklılık arz etmektedir. Mevcut vergi düzenlemeleri kapsamında kurumlar vergisi mükelleflerinin ve gerçek kişilerin elde ettikleri yatırım fonu gelirlerinin vergilendirilmesi ise aşağıdaki şekildedir:

(1) Kurumlar vergisi mükelleflerinin GSYF gelirlerinin vergilendirilmesi

Son düzenlemeler uyarınca kurumlar vergisi mükelleflerinin yatırım fonlarından elde ettikleri kazançlar aşağıdaki şekilde vergilendirilmektedir:

  • GSYF'lerden elde edilen kar payları ve katılma paylarının fona iadesinden elde edilen gelirler kurumlar vergisinden istisnadır. Buna göre kurumlar vergisi mükelleflerinin GSYF'lerden kar payı elde etmesi veya katılma paylarını fona iade etmeleri halinde kurumlar vergisi yükü doğmamaktadır.
  • GSYF katılma paylarının kurumlar tarafından üçüncü bir kişiye satılması halinde ise elde edilen gelirin %75'i belirli şartların [2] sağlanması halinde kurumlar vergisinden istisnadır. Bu istisnanın uygulanması için yatırım fonu katılma payının en az iki tam yıl süreyle mükellef tarafından elde tutulmuş olması gerekmektedir.
  • GSYF katılma paylarının yeniden değerlemeye tabi tutulması yoluyla gerçekleşen değer artış kazancı da kurumlar vergisinden istisnadır. Dolayısıyla kurumlar vergisi mükelleflerinin yatırım fonu katılma paylarını yeniden değerlemeye tabi tutup buradan bir kazanç doğması halinde dahi bu kazanç vergiye tabi olmamaktadır.

Görüldüğü üzere kurumlar vergisi mükelleflerinin GSYF'lerden elde ettiği gelirlerden herhangi bir vergi alınmadığı gibi katılma paylarının yeniden değerlemesinde dahi herhangi bir vergi yükü oluşmamaktadır.

(2) Gerçek kişilerin GSYF gelirlerinin vergilendirilmesi

Gerçek kişilerde, PYŞ'ler tarafından yönetilen GSYF'lerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi kural olarak stopaj (vergi kesintisi) yoluyla olmaktadır. Bu kapsamda tam veya dar mükellef gerçek kişilerin GSYF'lerden elde ettiği gelirler (değer artış kazancı ve kar payı gelirleri) aşağıdaki şekilde vergiye tabidir:

  • İki yıldan fazla süredir elde tutulan GSYF katılma paylarından elde edilen kazançlar %0 oranında stopaja tabidir.
  • İki yıldan kısa süredir elde tutulan GSYF katılma paylarından elde edilen kazançlar %10 oranında stopaja tabidir. Ancak 23.12.2020 ile 31.06.2023 arasında iktisap edilen (elde edilen) yatırım fonlarından (değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ile unvanında "döviz" ibaresi geçen bir yatırım fonları hariç) elde edilen gelirlerde stopaj oranı %0 olarak uygulanır.
  • Yukarıda belirtilen şekilde stopaja tabi olan gelirler için gerçek kişilerin ayrıca herhangi bir beyanda bulunması gerekmez.

Bu kapsamda, gerçek kişilerin yatırımlarını GSYF'ler aracılığıyla yapmaları halinde, iki yıldan uzun süredir elde tutulan katılma paylarından hiçbir vergi yükü ile karşılaşmaksızın gelir elde etmeleri mümkündür. Oysa bir gerçek kişinin halka açık olmayan bir şirketin hisselerini satın alması yoluyla yatırım yapması halinde, elde edeceği temettü geliri %10 oranında stopaja tabi ve temettü gelirinin yarısı yıllık beyanname ile beyana konu iken, iki yıldan kısa süreli elde tutulan anonim şirket hisse senetleri ile limited şirket hisselerinin satışından elde edilen gelir de gelir vergisine tabidir.

III. Sonuç

Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere, iştirak hisselerinin bir GSYF'ye devri suretiyle ihdas edilen katılma paylarından elde edilecek gelirin vergilendirilmesi, aşağıdaki karşılaştırmalı tablodan da görülebileceği üzere, özellikle halka kapalı şirketlerin paylarını elinde bulunduran gerçek kişiler için oldukça avantajlıdır. Üstelik GSYF'nin kendi kazançları da kurumlar vergisinden istisnadır. Dolayısıyla halka kapalı şirket paylarını elinde bulunduran gerçek kişiler için oldukça cazip olan bu yapılara gelecekte daha sık başvurulacağı düşüncesindeyiz.

 


Hisse / Pay

Fon Katılma Payı

Kar Payı Geliri

Gerçek Kişi

10% oranında stopaja tabidir.

 

Elde edilen brüt kazancın %50'sinin gelir vergisi beyannamesine ilave edilmesi gerekir.

 

*Stopajın tamamı gelir vergisinden mahsup edilebilir.

İki yıldan uzun süredir elde tutulan katılma payları için stopaj oranı %0'dır.

 

İki yıldan kısa süredir elde tutulan katılma payları için stopaj oranı %10'dur.

 

23.12.2020 ile 31.06.2023 arasında iktisap edilen yatırım fonu katılma paylarında stopaj oranı %0'dır.

 

Stopaj nihai vergidir.

Kurum

Stopaja tabi değildir ve kurumlar vergisinden istisnadır.

Stopaja tabi değildir ve kurumlar vergisinden istisnadır.

Değer Artış Kazancı

Gerçek Kişi

İki yıldan uzun süredir elde tutulan A.Ş. hisselerinin devrinden elde edilen kazanç gelir vergisine tabi değildir

 

İki yıldan kısa süredir elde tutulan A.Ş. hisseleri ile limited şirket paylarının devrinden elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir.

İki yıldan uzun süredir elde tutulan katılma paylarının devrinden elde edilen kazanç için stopaj oranı %0’dır.

 

İki yıldan kısa süredir elde tutulan katılma paylarının devrinden elde edilen kazanç için stopaj oranı %10'dur.

 

23.12.2020 ile 31.06.2023 arasında iktisap edilen yatırım fonu katılma paylarında stopaj oranı %0'dır.

 

Stopaj nihai vergidir.

Kurum

KVK 5/1-e'de yer verilen şartlar sağlanıyorsa kazancın %75'i kurumlar vergisinden istisnadır.

KVK 5/1-e'de yer verilen şartlar sağlanıyorsa kazancın %75'i kurumlar vergisinden istisnadır.


[1] Söz konusu istisnanın uygulanması için hisse senedi satışından elde edilen kazancın istisnaya tabi kısmının, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması ve satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi gerekir.

[2] Söz konusu istisnanın uygulanması için yatırım fonu katılma payı satışından elde edilen kazancın istisnaya tabi kısmının, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması ve satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi gerekir.

This website is available “as is.” Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent