Derneklerin Topladığı Pazar Verileri Rekabeti Kısıtlar mı?

29.05.2023

Contents

Teşebbüsler arasında bilgi değişimi rekabet hukukunun en önemli konularından birisi. Rakip teşebbüsler arasındaki bilgi değişimi çoğu zaman rekabeti bozucu bir nitelik taşısa da belli durumlarda rakipler arasındaki bilgi değişiminin etkinlik kazanımları yaratabildiği de kabul ediliyor. Günün sonunda, esasen tam rekabet piyasasının unsurlardan bir tanesinin de eksiksiz bir bilgi akışı olduğunu kabul ettiğimizde, rakipler arasında bilgi değişimlerinin yarattıkları olumlu etkiler nedeniyle rekabet kurallarının uygulamasından muaf tutulduğu çok sayıda Rekabet Kurulu (“Kurul”) kararı mevcut.

Bilgi değişiminden doğan rekabetçi etkilerin yanı sıra son dönemlerde Kurul’un sürpriz bir şekilde sektörel dernekler tarafından toplanan bir dizi muafiyet başvurusunu reddettiği de görülüyor. Bu bakımdan son dönemlere ait söz konusu ret kararlarının İSDER[1], İMDER[2] ve İNTES[3] olarak örneklendirilebilmesi mümkün. İlaveten Kurul’un, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği tarafından bazı istatistiki verilerin paylaşılmasına yönelik başvuruyu belli başlı bazı veriler özelinde reddettiği FKB II[4] kararı da bu ret kararlarına örnek gösterilebilir. Bu bakımdan Kurul’un dernek ve benzeri platformlar tarafından yürütülen pazar araştırmalarına kapsamındaki bilgi değişimine ilişkin tutumunun katılaştığını söylemek mümkün.

Kurul’un teşebbüs birliklerinin pazar araştırmalarına yönelik uygulamalarını irdelediği bir başka kararı ise geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Türkiye Seramik Federasyonu tarafından yapılan başvuruya ilişkin inceleme yapan Kurul, SERFED II[5] kararı ile Türkiye Seramik Federasyonu tarafından planlanan pazar araştırmasına bireysel muafiyet tanınmasına karar verdi. Nitekim yukarıda da bahsi geçtiği üzere, daha öncesinde Kurul, SERFED I[6] ve İMDER[7] kararları ile teşebbüs birlikleri tarafından yürütülmesi planlanan pazar araştırmalarına yönelik değerlendirmelerini paylaşmış ve her iki muafiyet başvurusunu da reddetmişti. Bahsi geçen kararlar özelinde ayrıma gidilmeksizin Kurul, ret kararının gerekçesi olarak;

  • raporların teşebbüs bazlı veri paylaşımını öngörmesi/verilerin yeteri kadar toplulaştırılmaması,
  • veri paylaşım sıklığı,
  • paylaşılacak verilerin gerçek anlamda kamuya açık veri olarak nitelendirilmesinin mümkün olmaması,
  • verilerin bizzat teşebbüs birliğinin kendisi tarafından toplanacak olması ve
  • paylaşılacak verilerinin sınırları ile verilerin hangi amaçla toplandığının kesin olmamasını göstermektedir. [8]

Başta yakın tarihli İSDER ve İMDER kararları olmak üzere, Kurul’un muafiyet tanımayı reddettiği bilgi değişimlerinin Kurul’un radarına takılan niteliklerini aşağıda inceledik. İlaveten Kurul’un reddettiği SERFED I kararı sonrasında, SERFED II kararına aktarılan değişikliklerin neler olduğuna ise kısaca aşağıda değiniyoruz. Bakalım Kurul’un bilgi değişimi açısından hassasiyetleri nelermiş?

A. Reddedilen Başvuruların Nitelikleri

Kurul’un teşebbüs birliği araştırmalarına dayalı bilgi değişimlerini reddettiği kararlarından en güncel tarihliler arasında İMDER kararı[9] bulunmaktadır. Bu bakımdan Kurul söz konusu kararı ile Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (“İMDER”) tarafından yapılan menfi tespit/muafiyet başvurusunu incelemektedir. Başvuru ile İMDER, iş ve inşaat makinelerine ilişkin satış ve kiralama adetlerinin “imderonline” platformu üyeleriyle paylaşılan ve/veya paylaşılması öngörülen raporlara menfi tespit verilmesi ya da muafiyet tanınması talebinde bulunmuştur. Bu bakımdan İMDER, bahse konu raporlar ile sektör açısından öngörülebilirlik sağlamanın yanı sıra kamu otoritelerine gerekli bilgileri sunabilmeyi de hedeflemektedir. İMDER kararında irdelendiği üzere, verilerin toplanmasına ilişkin süreç dahilinde (i) veriler doğrudan İMDER çalışanları tarafından toplanacaktır, (ii) derlenen veriler yalnızca veri sağlayan üye teşebbüsler ile paylaşılmaktadır, (iii) veriler, aylık, üç aylık ve dönemlik olarak hazırlanan raporlar ile sunulacaktır ve (iv) aylık raporlamaya konu veriler teşebbüs bazında aktarılmaktadır.

İSDER kararı ise İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (“İSDER”) tarafından öngörülen pazar araştırmasına yönelik değerlendirmeleri içermektedir. Söz konusu başvuru kapsamında planlanan raporlar ve veri toplama süreci hakkında (i) bazı verilerin teşebbüs/il bazında paylaşıldığı, (ii) paylaşılacak verilerin kamuya açık olmadığı, (iii) satış değeri bazında pazarı kapsama derecesinin %90’a ulaştığı ve (iv) raporların aylık, üç aylık, altı aylık ve dönemsel olarak paylaşılacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra bahsedilen raporların birbirini tamamlayıcı bir niteliğe sahip olduğu belirtilmektedir.

İSDER ve İMDER kararlarının yanı sıra FKB II kararında da Kurul, paylaşılan bazı verilerin (ör: mali veriler, ciro raporları, alacak raporları vb.) teşebbüslerin bireysel verilerini gösterecek şekilde paylaşılmasından hareketle bireysel muafiyet tanımayı reddetmiştir.

Kurul tarafından reddedilen kararlar incelendiğinde aşağıdaki niteliklerin pazar araştırmaları kapsamındaki bilgi değişimini sakıncalı kıldığı görülmektedir:

  • Toplanan veriler kamuya açık bir şekilde paylaşılmamaktadır.
  • Veri toplama sıklığı, verinin güncelliğini kaybetmesi için gerekli aralığı içermemektedir. Bunun yanı sıra birden fazla raporun hazırlandığı durumlarda her bir rapor birbirini tamamlayıcı bir nitelik göstermektedir.
  • Toplanan veriler teşebbüs ve/veya il bazında paylaşılmaktadır.
  • Toplanan verilerin pazarı kapsama derecesi yüksektir.

B. Kurul Neye İzin Verdi?

Türkiye Seramik Federasyonu (“SERFED”) tarafından yapılan başvuru kapsamında, seramik kaplama malzemeleri ve seramik sağlık pazarlarında faaliyet gösteren teşebbüslere ait verilerden bir rapor oluşturulması hedeflenmektedir. Oluşturulacak bu rapor ile bazı maliyetler bakımından tüketimin düşürülmesi, verimliliğin artırılması ve sektörün genel kapasitesine dair bilgi edinilmesi gibi amaçlar gözetilmektedir.

SERFED tarafından Kurul’a yapılan başvurulara (SERFED I ve SERFED II) bakıldığında her iki karara konu başvuruda da ortak ya da benzer nitelikler bulunmaktadır. Nitekim her iki kararda da incelendiği üzere, veriler üçüncü taraf bir danışmanlık şirketi tarafından toplanmakta ve verilerin derlemesinden oluşan doküman kamuya açık olarak paylaşılmaktadır. Bunun yanı sıra her iki kararda da teşebbüslerin katılımının gönüllülük esasına bağlı olduğu belirtilmektedir. Ayrıca teşebbüslerden toplanan veriler kategori bazında benzerlik taşımaktadır.

Benzer noktaların ötesinde, SERFED tarafından yapılan başvurulardan biri reddedilmişken diğeri ise Kurul tarafından kabul edilmiştir. Bu bakımdan iki karar arasındaki farklar incelendiğinde Kurul’un değerlendirmesine esas noktaların (i) verilerin toplulaştırılması ve (ii) verilerin eskitilmesi olarak özetlenmesi mümkündür. Bu noktalara ilişkin olarak Kurul’un değerlendirmeleri aşağıda özetlenmektedir:

i. Verilerin Toplulaştırılması

SERFED I ve SERFED II kararlarının her ikisinde de bildirim konusu uygulamada teşebbüslere ilişkin bireysel verilere yer verilmemektedir. Bunun yanı sıra her iki kararda da en az beş katılımcı olmadığı müddetçe ilgili veri kategorisi özelinde paylaşım yapılmayacağı belirtilmektedir. Örneğin çalışan sayısına ilişkin veri sağlayabilecek beş teşebbüs bulunamadığı durumda o döneme ilişkin olarak çalışan sayısına dair herhangi bir paylaşım yapılmayacaktır.

SERFED I kararında yer verilen incelemelere bakıldığında Kurul, bildirim konusu uygulamanın maliyet, satış, üretim ve kapasite gibi stratejik bilgiler içerdiğine değinmektedir. Buna göre söz konusu bilgilerin toplulaştırılması ve eskitilmesi, bilgilerin stratejik niteliğini düşürerek rekabetçi endişeleri de azaltacaktır. Kurul, dar oligopol olmayan pazarlarda, beş teşebbüsün verisinin paylaşılmasını, verilerin toplulaştırılması olarak kabul edilebileceğini belirtmektedir. Bununla birlikte Federal Ticaret Komisyonunun (“FTC”) görüşüne[10] atıf yapılmaktadır. FTC’ye göre (i) en az beş katılımcı verisi içeren ve (ii) hiçbir teşebbüsün verisinin toplam veri içerisindeki ağırlığının %25’in üzerinde olmadığı halde verilerin toplulaştırılmış olacağı kabul edilmektedir. Nitekim Türkiye Seramik Federasyonu, SERFED I kararına konu uygulamada bu doğrultuda değişikliğe gitmiştir. Kurul, SERFED II kararı ile söz konusu uygulamaya bireysel muafiyet tanınmasına karar vermiştir.

ii. Verilerin Eskitilmesi

SERFED I kararında incelendiği üzere, teşebbüslere ilişkin veriler üç aylık dönemler halinde toplanacaktır. Söz konusu üç aylık döneme ait verilerin, iki ay eskitilerek paylaşılması öngörülmüştür. SERFED II kararında ise üçüncü taraf danışmanlık şirketi tarafından hazırlanan dokümanın yıllık bazda hazırlanmasına karar verilmiştir. Bu doküman ancak ilgili yılın bitiminden itibaren üç ay geçtikten sonra sunulmaktadır. Bu kapsamda örneğin 2022 yılına ait veriler ancak 2023 yılının nisan ayında paylaşılacaktır.

Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz ile geçmiş tarihli kararlarından hareketle Kurul, ilgili pazarda oluşabilecek olası rekabet karşıtı etkilerin azaltılması için verilerin en az üç aylık bir süre ile eskitilmesinin gerekliliği üzerine durmaktadır. Bu bakımdan Kurul, SERFED I kararında üç aylık bir döneme ilişkin verilerin iki ay eskitilmek suretiyle paylaşılmasını yeterli görmemiştir. Nitekim söz konusu süreye ilişkin belirgin bir eşik bulunmamakla birlikte Kurul, FTC ile Avrupa Komisyonunun (“Komisyon”) görüşlerine atıf yapmaktadır.[11][12] Buna göre FTC tarafından hazırlanan yatay iş birliği anlaşmalarına yönelik rehber kapsamında bilgi değişimine konu verilerin eskitilmesi için üç aylık bir sürenin yeterli olabileceğine değinilmektedir. Diğer taraftan Avrupa Komisyonunun görüşüne göre bir yılın altındaki bir süreye ilişkin verilerin güncel sayılabileceği belirtilmektedir. Komisyon’un görüşüyle de paralel olarak SERFED II kararında Kurul, bir yıllık bir döneme ait verilerin üç ay eskitilmek suretiyle paylaşılmasının pazardaki rekabeti olumsuz etkileme ihtimalinin düşük olduğunu kabul etmiştir.

C. Sonuç

Kurul, her üç kararında da rekabetçi endişelerin yanı sıra aynı zamanda bilgi değişiminin etkinlik artırıcı niteliğine değinmiştir. Bu kapsamda bilgi değişiminden kaynaklanabilecek endişelerin tayin edilmesinde pazarın yapısı göz önünde bulundurulmaktadır. Buna ek olarak ilgili pazardaki olası risklerin tespit edilmesinde ve bu risklerin engellenmesinde Kurul, bilgi değişimine konu verinin

(i) toplulaştırılmış olup olmadığı,

(ii) pazarı kapsama derecesi,

(iii) kamuya açık bir biçimde sunulması ile

(iv) güncelliğine ilişkin ölçütleri değerlendirmeye temel almaktadır.

SERFED I ve SERFED II kararları incelendiğinde bu iki karar arasındaki temel farkların (i) bir teşebbüsten elde edilen veriye veri havuzu içerisinde tahsis edilen alanın sınırlandırılmasında ve (ii) verilerin eskitilme düzeylerinde olduğu görülmektedir. Buna göre SERFED II kararında, belirli bir teşebbüsten elde edilen verinin her bir veri özelindeki toplam bilgilerin %25’ini geçiyor olması halinde o yıl için paylaşım yapılmayacağı öngörülmektedir. Örneğin bir teşebbüsten karbon salınımı hakkında elde edilen verinin, karbon salınımına ilişkin toplam verinin %25’inin üzerinde olması durumunda o yıla dair paylaşım yapılmayacaktır. Kurul bu konuda, ABD Rekabet Otoritesi Federal Ticaret Komisyonunun görüşüne[13] atıf yaparak, %25 olarak belirlenen eşiği verilerin toplulaştırılmış olmasını teminen yeterli bir ölçüt olarak kabul etmektedir. Bu bakımdan SERFED I ve SERFED II kararlarında, her bir veri özelinde beş katılımcı olmaksızın o veri özelinde herhangi bir paylaşım yapılmayacağı kararlaştırılmıştır. Kurul ise dar oligopol olmayan pazarlarda beş katılımcının üzerindeki bilgi paylaşımlarının toplulaştırılmış sayılabileceğini değerlendirmekle birlikte %25 eşiğine dikkat çekmektedir. Bu kapsamda SERFED II kararı ile anlaşıldığı üzere, her iki ölçütün birlikte uygulandığı bilgi değişimlerinin pazardaki rekabeti olumsuz etkileme ihtimali azalmaktadır.

Verilerin eskitilmesi noktasında, SERFED I kararında üç aylık bir döneme ilişkin verilerin iki ay eskitilmek suretiyle paylaşılması Kurul tarafından yeterli görülmemektedir. Nitekim SERFED II kararında toplanan verilerin bir senelik bir döneme ilişkin olması ve üç ay eskitilerek paylaşılması ile rekabetçi endişelerin önüne geçilebileceği değerlendirilmektedir. Netice itibarıyla bilgi değişimine konu uygulamaların değerlendirilmesinde verinin

(i) güncelliğine,

(ii) kamuya açık olup olmadığına,

(iii) toplulaştırılmasına ve

(iv) pazarı kapsama derecesine ilişkin ölçütlerin varlığını koruduğu görülmektedir.

Bununla birlikte Kurul, SERFED II kararı ile verilerin eskitilmesi ile toplulaştırılmasında daha detaylı bir bakış sunmaktadır. Bu haliyle kararın bundan sonraki Kurul uygulamalarına ışık tutabileceğini değerlendirmekteyiz.


[1] Rekabet Kurulunun 19.11.2020 tarihli ve 20-50/687-301 sayılı kararı.

[2] Rekabet Kurulunun 19.11.2020 tarihli ve 20-50/688-302 sayılı kararı.

[3] Rekabet Kurulunun 18.01.2018 tarihli ve 18-03/31-18 sayılı kararı.

[4] Rekabet Kurulunun 15.02.2018 tarihli ve 18-05/79-43 sayılı kararı.

[5] Rekabet Kurulunun 22.09.2022 tarihli ve 22-43/638-268 sayılı kararı.

[6] Rekabet Kurulunun 20.08.2020 tarihli ve 20-38/526-234 sayılı kararı.

[7] Rekabet Kurulunun 19.11.2020 tarihli ve 20-50/688-302 sayılı kararı.

[8] Rekabet Kurulunun 19.11.2020 tarihli ve 20-50/688-302 sayılı kararı, para. 110; Rekabet Kurulunun 20.08.2020 tarihli ve 20-38/526-234 sayılı kararı, para. 84.

[9] Rekabet Kurulunun 19.11.2020 tarihli ve 20-50/688-302 sayılı kararı.

[10] https://www.ftc.gov/enforcement/competition-matters/2014/12/information-exchange-be-reasonable (Son erişim tarihi: 26.05.2023)

[11] https://www.ftc.gov/enforcement/competition-matters/2014/12/information-exchange-be-reasonable (Son erişim tarihi: 26.05.2023)

[12] Yatay İşbirliklerine İlişkin Rehber (Guidelines on the applicability of Article 101 of the Treaty on the Functioning of the European Union to horizontal co-operation agreements), s. 20

[13] https://www.ftc.gov/enforcement/competition-matters/2014/12/information-exchange-be-reasonable (Son erişim tarihi: 26.05.2023)


Tagged withGen & Temizer | ÖzerBulut GirginOrçun HorozoğluMerve Zeynep Aydaş

This website is available “as is.” Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent