İş Sözleşmelerinde Ücretin Yabancı Para Olarak Kararlaştırılması
Contents
- Giriş
- 1. Ücret Serbestisi
- 2. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar, Tebliğ ve İstisnaları
- Sonuç
Giriş
İş sözleşmelerinde ücretin yabancı para olarak kararlaştırılması hızla globalleşen dünyada gerek yabancı emeğin piyasada istihdamı gerekse döviz kurlarıda yaşanan kuvvetli dalgalanmalar gözetildiğinde önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yazımızda ilgili konuyla ilgili Türk Hukukunda yer alan düzenlemelere ilişkin genel bilgi vermekte ve çeşitli hususlara ilişkin değerlendirmelerimiz sunarak ilgililere faydalı olmayı amaçlamaktayız.
1. Ücret Serbestisi
4857 sayılı İş Kanunu’nun (“İK”) 32. maddesinin ilgili kısmı şu şekildedir: “Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir.” şeklindedir.
İlgili hüküm uyarınca, kural olarak Türk parası ile ödenecek olan ücretin yabancı para olarak ödenmesi kararlaştırılabilir. Öncelikle belirtmek gerekir ki yürürlükten kaldırılan 1475 sayılı İş Kanunu’nun (“eİK”) 26. maddesinin aksine (“İşçi ücreti Türk parası ile en geç ayda bir ödenir.”) İK sözleşme serbestisi ve modern piyasa ekonomisi şartlarına uygun olarak ücretin yabancı para üzerinden de anlaşılabileceğini ve buna yönelik hüküm bulunabileceğini öngörmüştür. Bu bakımdan, ilk bakışta Türk Hukukunda ücretin belirlenmesi hususunda ücret serbestisinin hakim olduğu söylenebilse de aşağıda açıkladığımız üzere bu konuda çeşitli sınırlamalar söz konusudur.
2. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar, Tebliğ ve İstisnaları
13.09.2018 tarihinde yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 85 sayılı Karar’ın (“Karar”) yürürlüğe girmesiyle birtakım sözleşmelerin yanında iş sözleşmesinde de yabancı para ile ödeme yapılmasının kararlaştırılmasına yönelik bazı sınırlamalar getirilmiş, daha sonra çıkarılan tebliğler aracılığıyla da ilgili yasak esnetilmiştir.[1]
Buna göre, Karar’ın 4’üncü maddesinin (g) bendi uyarınca, “Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki … iş … sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.” Buna göre, ilgili hüküm ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri iş sözleşmelerinde hem ücret, hem de bu iş sözleşmesine bağlı olan cezai şart vb. alacak kalemleri döviz üzerinden kararlaştırılamaz. Değinmekte fayda gördüğümüz önemli bir husus, işçinin geçici olarak yurt dışına gönderildiği durumlarda işverence işçiye yapılan yol parası, harcırah ve benzeri ödemelerin yabancı para üzerinden kararlaştırılıp kararlaştırılamayacağıdır. Öğretide, bu harcamaların yasak kapsamında olmayacağı zira işçinin bu harcamaları zaten yabancı para üzerinden yaptığı ve ilgili kalemlerin işçinin yurtdışındaki gider ve harcamalarını karşılamak amacıyla yapılan ödemeler olduğu belirtilmektedir.[2] Biz de ilgili görüşlere iştirak etmekteyiz.
Belirtmek gerekir ki, Karar hükmünde, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri iş sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin yabancı para ve yabancı para değer kaydı üzerinden kararlaştırılması yasaklanmış olup Karar’ın 2/1-(b) maddesinde Türkiye’de yerleşik kişi “Yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler” olarak tanımlanmıştır. İlgili tanım ve hüküm fıkrasının mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere taraflardan birinin Türkiye’de yerleşik kişi olmadığı durumunda sözleşme bedeli ilgili yasağa tabi olmayacaktır.[3]
Bununla birlikte, Karar’da Bakanlıkça belirlenecek hallerin tespiti için yayınlanan Türk Parasının Kıymetinin Korunmasına Dair 32 sayılı Karara ilişkin Tebliğ (2008/32-34) (“Tebliğ”)’in 8. maddesinin 6. fıkrası “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” hükmünü haizdir.
Yukarıda değinildiği üzere ilgili Karar ile getirilen sınırlamaya karşılık, Karar akabinde çıkan tebliğler ile bu yasak hayli esnetilmiştir. Gelinen noktada aşağıdaki sözleşmeler bu hüküm kapsamı dışına alınmıştır:
- Türkiye’de yerleşik kişiler arasında akdedilmekle birlikte, yurt dışında ifa edilecek iş sözleşmeleri,
- Gemi adamları ile yapılan iş sözleşmeleri,
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmeleri,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu iş sözleşmeleri,
- Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu iş sözleşmeleri,
- Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketlerin işveren olarak taraf olduğu iş sözleşmeleri, Serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren olarak taraf olduğu iş sözleşmeleri,
Son olarak belirtilmelidir ki, öğretide işçinin alt işveren ilişkisi veya geçici iş ilişkisi çerçevesinde bir başka işveren nezdinde iş görmekte olduğu durumda, iş sözleşmesinde yabancı para kararlaştırılıp kararlaştırılamayacağı işçinin fiilen çalıştığı yerdeki duruma göre değil, kendi işverenine göre belirlenecektir.[4]
Sonuç
Girişte değindiğimiz üzere, iş sözleşmelerinde ücretin yabancı para üzerinden kararlaştırılmasının maddi ve hukuki çeşitli rizikoları mevcuttur. Bu nedenle kanun koyucu ilgili alanı düzenleme ve çeşitli sınırlamalara gitme ihtiyacı hissetmiştir. Nitekim getirilen yasağa sonradan çeşitli istisnalar getirilmiştir. Yasağa getirilen istisnalar sonucunda Türkiye’de yerleşik özel sektör işverenler ile Türk vatandaşı işçiler arasında yapılan çeşitli iş sözleşmeleri de dahil olmak üzere pek çok sözleşmede yabancı para üzerinden ücret kararlaştırılması mümkün hale gelmiştir. Yazımızın ilgililere faydalı olmasını dileriz.
[1] Prof. Dr. Ömer Ekmekçi, Dr. Esra Yiğit, Bireysel İş Hukuku Dersleri, On iki Levha Yayıncılık, 2. Baskı, sf.278.
[2] a.g.e. sf.280; aynı yönde ve detaylı bir inceleme için ayrıca bkz. Prof. Dr. Ercüment Özkaraca, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın İş Sözleşmelerinde Uygulama Alanı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, ss. 185–202
[3] a.g.e. sf. 280,281.
[4] Prof. Dr. Ercüment Özkaraca, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın İş Sözleşmelerinde Uygulama Alanı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, s. 194.
Tagged with: Özoğul Yenigün & Partners, İrem Özbay, Mete Rıza Nemlioğlu, Labor, Employment