İş Sözleşmelerinde Güvenli Elektronik İmzanın Hukuki Niteliği
Contents
- A. Giriş
- A. Güvenli Elektronik İmzanın Hukuki Niteliği
- B. İşçi-İşveren İlişkisinde İş Sözleşmesi’nin Güvenli Elektronik İmzayla İmzalanmasına İlişkin Değerlendirme
- C. Sonuç
A. Giriş
Teknolojik gelişmeler, uzaktan çalışma, pandemi ile birlikte fiziki ortamda gerçekleştirdiğimiz işlerimizi dijital ortama aktararak yeni çalışma düzenine kapılarımızı aralamış bulunmaktayız. Toplantılarımızı çevrimiçi platformlarda, alışverişimizi çevrimiçi mağazalarda, çalışmalarımızı ise uzaktan çalışma şeklinde gerçekleştirmekteyiz. Hem zaman hem de ekonomik açıdan daha çok tercih edilmesi sebebiyle dijital ortamdaki işlemler günden güne artış göstermekte; başta bankacılık olmak üzere, farkı sektörlerde de adapte olmak için tüm entegrasyon çalışmalarını hızlı bir şekilde yürütmektedir. Bu işlemler sırasında da dijital ortamda mesafeli satış sözleşmesi, gizlilik, kişisel verilerin korunması gibi birtakım sözleşmeler akdetmekteyiz.
İş hayatımızda bu gelişmelerden etkilenenler arasındadır. Birçok işyeri “home office”, “remote” yahut “hybrid” adını verdikleri uzaktan çalışma, çoğu zamanda evden çalışma sistemine geçmiş bulunmaktadır. Bu şekilde çalışanlar işyerine gelmeden işlerine devam etmektedir. Uzaktan çalışmanın çalışanların motivasyonunu arttırması sebebiyle iş verimliliğinde artış yaşandığını da gözlemlemekteyiz. Bu da bizlere uzaktan çalışmanın geçici bir süreç olmadığını, artık çalışma hayatımızla da iç içe olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla çalışanlarla ilgili birtakım iş ve işlemler de dijital ortamda gerçekleştirilmektedir. İşe alım süreçleri de bunlar arasında yer almakta olup, bu durum iş sözleşmelerinin güvenli elektronik imzayla imzalanıp imzalanamayacağı sorusunu gündeme getirmektedir. Sözleşmelerin fiziki olarak imzalanmasının mümkün olmadığı durumlarda ya da daha pratik olması açısından güvenli elektronik imza ile imzalanması söz konusudur. Bu yazımızda sizlerle iş sözleşmelerinin güvenli elektronik imza ile imzalanması konusunu 4857 sayılı İş Kanunu (“İş Kanunu”) ve sair mevzuat bakımından inceleyeceğiz.
A. Güvenli Elektronik İmzanın Hukuki Niteliği
İş sözleşmelerinin güvenli elektronik imza ile imzalanması konusunda geçmeden önce, güvenli elektronik imzanın hukuki niteliğini detaylandırmak isteriz. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu (“Kanun”) kapsamında elektronik imza başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veri olarak tanımlanmıştır. Elektronik imzanın kanuni tanımı, güvenli elektronik imzayı tanımlamakta olup belli bir sayısal şifre ile kodlanmadan bilgisayar ekranına kalemle atılan imza ile dijital imza vb. elektronik ortamda atılan diğer imzalar basit elektronik imza olarak adlandırılmaktadır.
İşbu doğrultuda sadece güvenli elektronik imzanın, Kanun’un 5. maddesi uyarınca elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğuracağı belirtilmiştir. Diğer bir ifade ile, güvenli elektronik imza ile imzalanan sözleşmeler ile ıslak imza ile imzalanan sözleşmeler aynı hukuki hükümlere tabii olacaktır. Fakat Kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile banka teminat mektupları ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetleri dışındaki teminat sözleşmeleri, güvenli elektroni imza ile gerçekleştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bunun yanı sıra Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 14. maddesi uyarınca geçerlilik şartı olarak aranan adi yazılı şekil şartı güvenli elektronik imza ile yerine getirilmekte olup geçerliliği için yazılı şekilde yapılması zorunlu olan alacağın temliki elektronik imza ile oluşturulabilmektedir.
B. İşçi-İşveren İlişkisinde İş Sözleşmesi’nin Güvenli Elektronik İmzayla İmzalanmasına İlişkin Değerlendirme
İş Kanunu’nun 8. maddesinde “iş sözleşmesi”; bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan bir sözleşme olarak nitelendirilmekle birlikte, iş sözleşmelerinin Kanunda aksi belirtilmedikçe özel bir şekle tabi olmadığı hüküm altına alınmaktadır. Buna göre, iş sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü olarak da akdedilebilmektedir. Bu durum, TBK’nın 14. maddesinde düzenlenen “sözleşme serbestisi” ilkesinin bir sonucudur.
Nitekim yine Kanunu’nun 8/2 maddesinde süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. TBK’nın 12/2 maddesinde Kanunda sözleşmeler için öngörülen şeklin kural olarak geçerlilik şekli olduğu, öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmelerin ise hüküm doğurmayacağı belirtilmiştir. Zira, tam aksi yönde bu zorunluluğun geçerlilik şartı değil, ispat şartı olduğu 18.02.1959 tarihli 1958/28 E. 1959/17 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile tevsik edilmiştir. Bu itibarla, şekil şartına uyulmamış bir sözleşme olsa dahi, bu iş sözleşmesi geçerlidir. İş sözleşmesi tanık, yemin ve sair her türlü delil ile ispat edilebilecektir. Fakat, her koşulda asgari ücretten daha az tutarda iş sözleşmesi imzalanamayacaktır. Aksi durumda, sözleşmenin ücrete ilişkin bölümü geçersiz olacaktır.
İş Kanunu’nun 9. maddesinde ise iş sözleşmelerinin belirli veya belirsiz süreli olarak yapılacağı; taraflarca ihtiyaca göre iş sözleşmesinin çalışma biçimleri bakımından da tam süreli, kısmi süreli yahut deneme süreli ya da diğer türde oluşturulabileceği düzenlenmektedir. Kanunun devamı mahiyetindeki 14. maddesinde ise çağrı üzerine çalışma veya uzaktan çalışma tipinde iş sözleşmeleri akdedilebileceği düzenlemekte olup, bu tipteki sözleşmelerin yazılı olarak yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Görüleceği üzere, Kanun koyucu tarafların işin türüne ve mahiyetine göre atipik sözleşmeler kurabileceklerini öngörmektedir.
Yukarıda bahsedildiği üzere, 5070 sayılı Kanun’un 5. maddesi ve bununla paralel TBK’nın 15. maddesi uyarınca güvenli elektronik imza el yazısı ile atılmış imzanın bütün hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Bu doğrultuda, iş sözleşmelerinin de güvenli elektronik imza marifetiyle akdedilmesi hukuken uygun görünmektedir. Normal koşullarda, herhangi bir yazılılık veya şekil şartına haiz olmayan süresi bir yıldan az iş sözleşmeleri güvenli elektronik imza yanında, basit e-imza olarak addedilen biyometrik imza veya dijital imza ile dahi akdedilebilecektir. İş Kanunu, bu tür sözleşmelerin sözlü bir şekilde bile akdedilmesine imkan tanımaktadır.
Fakat süresi bir yıl ve bir yıldan fazla olan iş sözleşmelerinde, çağrı usulü çalışma ve uzaktan çalışmaya dair iş sözleşmelerinde yazılılık şekil şartı öngörüldüğünden, her ne kadar işbu yazılılık şekil şartı Yargıtay içtihatları çerçevesinde geçerlilik şartı değil, bir ispat şartı olarak değerlendirilse de, iş sözleşmelerine ilişkin şekil şartlarının TBK m.12/2 genel hükmü uyarınca geçerlilik şartı olarak yorumlanabilmesi riskine karşı bu tip sözleşmelerin akdedilmesinde 5070 sayılı Kanun gereğince güvenlik elektronik imza tercih edilmesi hukuken daha güvenli bir yol olarak değerlendirilmektir. Nitekim ileriki aşamada olası bir hukuki ihtilaf halinde, ispat açısından da kolaylık sağlayacaktır.
C. Sonuç
Günümüzde teknolojik gelişmeler ile senkronize olarak hayatımızın bir çok alanında iş ve işlemlemlerimizi dijital ortamda gerçekleştirmeyi tercih etmekteyiz. İş hayatımız da bu durumdan en çok etkilenen, günlük yaşamımızın birçok kısmını kapsayan öncül hayat alanlarımızından bir tanesidir. Yukarıda bahsedilen yasal mevzuat çerçevesinde ıslak imza ile aynı hukuki etkiye haiz güvenli elektronik imzanın iş sözleşmelerinin akdedilmesinde kullanılması hukuken mümkün olduğu gibi, iş sözleşmesinin tarafları olan işçi ve işveren yönünden ayrı ayrı zamandan ve iş yükünden kazanç, pratiklik ve en önemlisi iki taraf için de hukuki güvenilirlik sağlamaktadır. Durum hukuken bu şekilde olmakla birlikte, bu tarz sözleşmelerde uygulamada güvenli elektronik imza uygulamasını göremediğimiz için ve bu alanda oluşmuş Yerleşik içtihatlar bulunmadığından durum netleşene dek yazılı imza ile devam edilmesi önerilmektedir.
Tagged with: Özoğul Yenigün & Partners, Evrim Uygun Yamaner, Zeynep Bağır, Berrak Kayan, Labor, Employment