Sermaye Şirketlerinde Şirketin Ortaklara Borçlanması 101
Sermaye şirketleri, ticari hayatın bel kemiğini oluşturan ve ekonomik faaliyetlerin büyük bir kısmını gerçekleştiren yapılardır. Bu şirketlerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için sermaye, kuşkusuz en kritik unsurdur.
Ancak bazen şirketlerin finansman ihtiyacı, kuruluş sermayesiyle veya öz kaynaklarla karşılanamaz. Bu noktada ortakların şirkete borç verme yöntemi, yaygın bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortakların şirkete borç vermesinin nedenleri arasında, şirketin nakit akışının yetersizliği veya mevcut koşullar nedeniyle sermaye artırımı yapmayı tercih etmemesi yer alabilir.
Bir sermaye şirketinde finansal açıdan zorluk yaşandığında, ortakların şirkete borç vermesi bir dizi avantaja sahiptir. Banka kredileri veya diğer finansman kaynaklarına göre daha hızlı bir çözüm sağlar. Ortakların borç verme işlemleri genellikle piyasa faiz oranlarından daha düşük şartlarla gerçekleştirildiği için şirketin finansman maliyetini düşürebilir. Dışardan borç alımı yerine iç kaynaklardan finansman sağlanması, şirketin kontrolünün üçüncü taraflara geçmesini engeller.
Bununla beraber, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, ortaklardan alınan borçların, işletmede kullanması ve bu şekilde kullanılan borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşması durumunda ilgili borç miktarı “örtülü sermaye” olarak nitelendirilmektedir. Bu durumda da şirket bakımından vergi dezavantajı olabilmektedir. Dolayısıyla bu sınırlara dikkat edilmelidir.
Ortakların şirkete borç vermesi, sermaye şirketlerinin finansal sıkıntılarını aşmasında etkili bir çözüm olabilir. Ancak bu uygulama, hem hukuki çerçevenin hem de taraflar arasındaki çıkar dengesinin titizlikle korunmasını gerektirir.
The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.