Denkleştirme Tazminatı

20.03.2023

Denkleştirme tazminatı, Yargıtay kararlarında “acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra, bu ilişkinin devamı boyunca acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden âkidinin halen yararlanması, acentenin ise yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığı” şeklinde tanımlanmıştır.[1] 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 122. maddesinde düzenlenen denkleştirme tazminatının amacı, acentelik sözleşmesinin feshi nedeniyle, acentenin, belirli bir süre pazarda faaliyette bulunacağına güvenerek yapmış olduğu reklam ve tanıtım faaliyetleri ile pazar ve müşteri portföyü oluşturan, bu anlamda sözleşmenin feshedilmesinden sonra dahi müvekkil firmanın yarar sağlamasına vesile olması nedeniyle belli oranda tazminata hak kazanması suretiyle hakkaniyetin ihdas edilmesi düşüncesidir. Bu kapsamda denkleştirme tazminatı sadece “maddi zarar” veya “mali bir hak” olarak değerlendirilmemeli, müşteri çevresinden kaynaklanan ve acentelik sözleşmesinin sona ermesi ile acente aleyhine oluşan durumun giderilmesi çabası ile ilişkilendirilmelidir.[2]

TTK m. 122/1 hükmü uyarınca, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;

  • Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
  • Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa,
  • Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa

acente, müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. TTK m. 122/4’e göre acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra 1 yıllık bir süre içerisinde acentenin denkleştirme talebinde bulunması gerekmektedir. Doktrinde, bu 1 yıllık süre hak düşürücü süre olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, denkleştirme talep hakkı söz konusu 1 yıllık süre içinde ileri sürülmüş olmak kaydıyla Türk Borçlar Kanunu m. 147/5 uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresi içinde dava yoluyla da istenebilir[3]. Ancak belirtmek gerekir ki TTK m. 122/3 hükmü uyarınca müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.

TTK m. 122/4’te, denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, acentelik sözleşmesinde yer alan, denkleştirme tazminatı istenemeyeceği yönündeki hükümler, geçersiz sayılacaktır. Ancak sözleşme akdedildikten sonra denkleştirme talebinden vazgeçilmesi, doktrinde tartışmalı olmakla birlikte hukuken mümkündür.

Denkleştirme miktarının belirlenmesi hususunda TTK’de doğrudan bir düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte TTK m.122/2 hükmü uyarınca üst sınır “Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz.” şeklinde belirtilmiştir. Bu doğrultuda hâkim, üst sınırı aşmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedebilecektir. Sözleşmenin beş yıldan daha kısa bir sürede sona ermiş olması halinde ise, bu sürede elde edilen ücret ve diğer ödemelerin ortalaması alınarak tazminat hesaplaması yapılmaktadır.

Son olarak, TTK 125/5 hükmüne göre hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de denkleştirme tazminatının talep edilebileceği belirtilmiştir. Ancak burada önemle belirtmek gerekir ki ilgili sözleşme ilişkisinin tarafa tekel hakkı tanıması gerekmektedir. Örneğin tekel hakkı tanımayan bir bayilik sözleşmesine dayanarak denkleştirme tazminatı talep edilemeyecektir.


[1] Yargıtay 11.HD, 30.11.2017, E.2016/2791, K.2017/6770

[2] Rauf Karasu, “Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na Göre Acentenin Denkleştirme Talebi”, AÜHFD., 2008, C.57, S.4, s. 289.

[3] Kaya, Türk Ticaret Kanunu Şerhi (Acente), s. 251- 252; Bilgili ve Demirkapı, Ticari İşletme Hukuku, s. 140; Bozer ve Göle, Ticari İşletme Hukuku, s. 170; Bahtiyar, Ticari İşletme Hukuku, s. 201.


Kaynakça

1. T.C. Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı “Türk Hukukunda Acentelerin Denkleştirme Talep Hakkı” Yüksek Lisans Tezi, Hülya Ecer Kılıçoğlu,2021 https://acikerisim.dicle.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11468/8615/T%C3%BCrk%20hukukunda%20acentelerin%20denkle%C5%9Ftirme%20talep%20hakk%C4%B1.pdf?sequence=1&isAllowed=y

2. Acentenin Denkleştirme İstemi Hakkındaki Yargı Kararlarına İlişkin Bazı Değerlendirmeler”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2022, C. 13, S. 2, s. 534-548. https://www.researchgate.net/publication/366645703_Acentenin_Denklestirme_Istemi_Hakkindaki_Yargi_Kararlarina_Iliskin_Bazi_Degerlendirmeler_Inonu_Universitesi_Hukuk_Fakultesi_Dergisi_2022_C_13_S_2_s_534-548

3.  https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/11-hukuk-dairesi-e-2016-2791-k-2017-6770-t-30-11-2017


Tagged with: Gökçe, Başak Taş, Aslıhan Kayhan, Commercial, Corporate

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent