Halka Kapalı Anonim Şirketlerde Sona Erme ve Tasfiye Süreci

03.03.2023

Contents

Halka Kapalı Anonim Şirketler’de (Anonim Şirket(ler)), tüzel kişiliğin sona erme halleri; “infisaha” ve “feshe yol açan sebepler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) ve şayet öngörülmüş ise esas sözleşmede düzenlenen bir nedenin gerçekleşmesi ile ayrıca yönetimsel karar alınmasına, ihbarda bulunulmasına yahut mahkeme kararına gerek olmaksızın tüzel kişiliğin kendiliğinden sona ermesi infisah olarak kabul edilmektedir.[1] Yetkili organ ya da mahkeme kararı ile tüzel kişiliğin sonra ermesi ise fesih olarak tanımlanmaktadır. Anonim Şirketler’de sona erme ve tasfiye, Türk Ticaret Kanunu madde 529’da “Sona Erme ve Tasfiye” üst başlığı içerisinde düzenlenmiştir.

İşbu yazımızda ise Anonim Şirketler’in sona erme halleri ve tasfiye süreci inceleme altına alınmıştır.

Anonim Şirketler’de Sona Erme ve Fesih Halleri Nelerdir?

“Anonim Şirketler’de Sona Erme ve Fesih Halleri” konusu, bir anonim şirketin faaliyetlerini sonlandırması durumunu ele alır. Anonim Şirketler’de sona erme ve fesih halleri, yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilir. Bu süreç, şirketin faaliyetlerini durdurması ve varlıklarının dağıtılması ile başlar. Ardından, şirketin borçları ödenir ve varlıkları paraya çevrilir. Son olarak, şirketin hissedarlarına kalan varlıkların paylaşımı yapılır ve şirket resmen kapatılır. Anonim Şirketler’in sona erme ve fesih hallerinde, yasal düzenlemelere uygun olarak hareket etmek ve tüm yükümlülükleri yerine getirmek son derece önemlidir.

Sona Erme ve Feshe İlişkin Genel Haller Nelerdir?

TTK madde 529 vd.; Anonim Şirketler’de sona erme ve fesih sebepleri düzenlenmiştir. Kanun sona erme ve fesih hallerinin “Genel Haller” ve “Özel Haller” olmak üzere ikiye ayırmıştır.

1. Anonim Şirketler’de genel sona erme ve feshe hallerine ilişkin alt başlıklar;

2. Anonim Şirket’in süresinin sonra ermesi,

3. İşletme konusunun gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesi,

4. Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi,

5. TTK’da belirtilen toplantı ve karar nisaplarına uygun olarak alınan genel kurul kararı alınması,

6. Anonim Şirket’in iflasına karar verilmesi,

7. TTK’da öngörülen diğer hâller olarak sıralanabilir.

Feshe İlişkin Özel Haller Nelerdir?

Özel haller ise TTK madde 530 ve madde 531 de hüküm altına almıştır. Bu maddelere göre özel haller; (i) organların eksikliği ve (ii) haklı nedenlerle fesih olarak iki başlık altında sayılmıştır.

Organların Eksikliği

TTK madde 530 hükmünce; uzun süreden beri Anonim Şirket’in Kanun’en gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu Kanun’a uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir denilmektedir.

Anonim Şirketler, organları aracılığı ile fiil ehliyetini kullanabilmektedir. Her ne kadar ticaret sicili tescil edilerek hak ehliyetine ait olmuş olan bir Anonim Şirket ancak organları vasıtasıyla iş ve işlem görebilecektir. Organları kurulmamış dolayısıyla fiil ehliyeti kazanamamış bir Anonim Şirket’in herhangi bir işlevinden söz edilemeyecektir. Bu nedenle, Kanun Koyucu TTK madde 530 düzenlemesi ile işlevi olmayan bir tüzel kişiliğin varlığının ortadan kaldırılabilmesini amaçlamıştır.

Haklı Nedenlerle Fesih

TTK madde 530 uyarınca; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.

Haklı sebep; TTK’da tanımlanmamış, haklı sebepler örnek olarak da gösterilmemiş, bu kavramın niteliklerinin gösterilmesi ve tanımlanması yargı kararlarıyla öğretiye bırakılmıştır. İsviçre öğretisinde;

  • Genel kurulun birçok kez kanuna aykırı bir şekilde toplantıya çağrılmış olması,
  • Azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlalî,
  • Özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi,
  • Anonim Şirket’in sürekli zarar etmesi,
  • Dağıtılan kâr payının düzenli azalması haklı sebep sayılmıştır.

Anonim Şirketler’de Sona Ermenin Sonuçları Nelerdir?

TTK madde 532 kapsamında; sona ermenin, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmesi durumunda, yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ve ilan ettirileceği düzenlenmiştir. Ancak, tescil kurucu nitelik taşımayıp bildirici niteliktedir. TTK madde 533 uyarınca, TTK’daki istisnalar saklı kalmak üzere sona eren Anonim Şirket tasfiye hâline girer.

Tasfiye hâlindeki Anonim Şirket, pay sahipleriyle olan ilişkileri de dâhil, tasfiye sonuna kadar tüzel kişiliğini korur ve ticaret unvanını “tasfiye hâlinde” ibaresi eklenmiş olarak kullanır. Bu hâlde organlarının yetkileri tasfiye amacıyla sınırlıdır. İflas sebebiyle tasfiye haline giren Anonim Şirket’in tasfiye süreci ise iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri uyarınca yapılır.

TTK’da belirtilen istisnalardan olan birleşme ve bölünme hallerinde Anonim Şirketler tasfiyeye girmekte ancak bu tasfiye işlemi normal tasfiyenin aksine sona eren şirketin tüm aktif ve pasiflerinin külli halefiyet ilkesi çerçevesinde devri gerçekleşmektedir.

Anonim Şirketler’de Tasfiye Nedir?

Tasfiye, Anonim Şirket malvarlığının paraya çevrilmesi, alacakların tahsil edilip borçların ödenmesi, geriye bir miktar artarsa, bu miktarın tasfiye bakiyesi dağıtımı hükümlerince dağıtılması ve ortaklık kaydının sicilden terkin ettirilmesi için yapılması gereken işlemlerin bütününü ifade eder.[2]

Anonim Şirket tasfiye haline girerse Anonim Şirket’in organlarının sahip olduğu görev ve yetkiler, tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan, ancak nitelikleri gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere özgülenir. Niteliği gereği tasfiye memurlarınca yapılamayacak bir işlem söz konusu olduğu takdirde; bu hususta karar vermek üzere Anonim Şirket’in genel kurulu tasfiye memurları tarafından toplantıya çağrılır.

Tasfiye memurları pay sahiplerinden veya üçüncü kişilerden olabilir. Bu kişilerin ataması esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla yapılarak ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. Fakat esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde tasfiye yönetim kurulu tarafından yapılır ve bu kişiler ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir.

Anonim Şirket’in feshine mahkemece karar verilen hallerde ise tasfiye memuru mahkemece atanır. Önemle belirtmek gerekir ki; bahsettiğimiz temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması zorunluluğu mevcuttur.

Tasfiye Memurlarının Atanması ve Yetkileri

Tasfiye memurları; tasfiye hâlindeki Anonim Şirket’i tasfiye ile ilgili konularda, mahkemelerde ve dış ilişkide temsil eder bu süreç içerisinde görevlerini yerine getirdikleri sırada işlemiş oldukları haksız fiilden şirkete karşı sorumlu olmaktadırlar. Atamaları esas sözleşme veya genel kurul kararıyla yapılmış olan tasfiye memurları ve bu görevi yerine getiren yönetim kurulu üyeleri, genel kurul tarafından her zaman görevden alınabilir ve yerlerine yenileri atanabilir. Pay sahiplerinden birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığı halinde mahkeme de tasfiyeye memur kişileri görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan tasfiye memurları, mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunurlar.

Belirttiğimiz üzere temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması gerekmektedir. Eğer bu tasfiye memurlarından hiçbiri Türk vatandaşı değilse ve hiçbirinin Türkiye’de yerleşim yeri bulunmuyorsa, mahkeme pay sahiplerinden veya alacaklılardan birinin veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın istemiyle, söz konusu şarta uygun birini tasfiye memuru olarak atar.

Tasfiye memurları genel kurulda aksi kararlaştırılmamışsa şirketin aktiflerini pazarlık yoluyla satma yetkisine haizdir. Miktarı gereği fazla ve önemli olan aktiflerin satılabilmesi içinse toplantı nisabı sağlanmış olan genel kurul kararı gereklidir. Tasfiye memurlarının TTK’da tanınmış olan yetkileri devri kural olarak mümkün değildir, ancak belirli uygulama işlemlerinin yapılabilmesi adına tasfiye memurlarından biri diğerine veya üçüncü bir kişiye temsil yetkisi verebilir.

Tasfiye memurlarının birden fazla olduğu durumda ise aksi genel kurul kararında veya esas sözleşmede öngörülmemişse, Anonim Şirket’in bağlanabilmesi için imzaya yetkili iki tasfiye memurunun Anonim Şirket’in unvanı altında imza atması gereklidir.

Tasfiye İşlemleri Nelerdir?

Tasfiye memuru; ilk olarak envanter ve bilançoyu hazırlar, genel kurulun bilançoyu onaylamasından sonra alacaklılara alacaklarını bildirmeleri için çağrıda bulunur. Anonim Şirket’in süregelen işlerini tamamlaması, pay bedellerinin ödenmeyen kısımlarının tahsil edilmesi, aktiflerin paraya çevrilmesi ve Anonim Şirket borçlarının ödenmesi, tasfiyeden geriye kalan malvarlığını dağıtmaları ve kesin bilançoyu hazırlamaları, Anonim Şirket’e ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicilden silinmeyi talep etme yükümlülükleri arasındadır.

İlk Envanter ve Bilanço

TTK madde 540 uyarınca; tasfiye memurları görevlerine başlar başlamaz, Anonim Şirket’in tasfiyenin başlangıcındaki durumunu inceleyerek; gerekirse Anonim Şirket mallarına değer biçmek için uzmanlara başvurarak, Anonim Şirket’in malvarlığına ilişkin durumu ile finansal durumunu gösteren bir envanter ile bilanço düzenler ve genel kurulun onayına sunarlar.

Envanter ve bilançonun onaylanmasından sonra, tasfiye memurları Anonim Şirket’in envanterde yazılı bütün malları ile belgelerine ve defterlerine el koyarlar. Söz konusu düzenleme bir nevi mali durum analizini ifade etmektedir. Ticari işletmeler için her zaman geçerli olan mali analiz ve durumun tespiti çalışması tasfiye süreci içinde geçerlidir.

Tasfiye Anonim Şirket’in hala devam ettiği ama özel nitelikteki bir dönemini ifade eder. Burada, Anonim Şirket’in tasfiye aşamasına girerken mali analizinin yapılması ve varlıkların değerlendirilmesi gereklidir. Bunun için uzman kişi yada kuruluşlardan destek alınabilir. Yapılan analizle tasfiye bilançosu çıkarılır.

Alacaklıların Çağrılması ve Korunması

TTK madde 541 kapsamında; alacaklı oldukları şirket defterlerinden veya diğer belgelerden anlaşılan ve yerleşim yerleri bilinen kişiler taahhütlü mektupla, diğer alacaklılar ise Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve Anonim Şirket’in internet sitesinde ve aynı zamanda esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, birer hafta arayla yapılacak üç ilanla Anonim Şirket’in sona ermiş bulunduğu konusunda bilgilendirilirler ve alacaklarını tasfiye memurlarına bildirmeye çağrılırlar. Alacaklı oldukları bilinenler, bildirimde bulunmazlarsa alacaklarının tutarı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca belirlenecek bir bankaya depo edilir.

Anonim Şirket’in, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir; meğerki, bu gibi borçlar yeterli bir şekilde teminat altına alınmış veya Anonim Şirket’in varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borçların ödenmesi şartına bağlanmış olsun.

Diğer Tasfiye İşlemleri Nelerdir?

Tasfiye Memurlarının tasfiye sürecinde yapması gerekenler TTK madde 542 altında sayılmıştır. Buna göre, tasfiye memurları;

  • Anonim Şirket’in süregelen işlemlerini tamamlamak, gereğinde pay bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımlarını tahsil etmek, aktifleri paraya çevirmek ve şirket borçlarının, ilk tasfiye bilançosundan ve alacaklılara yapılan çağrı sonucunda anlaşılan duruma göre, şirket varlığından fazla olmadığı saptanmışsa, bu borçları ödemekle yükümlüdürler.
  • Tasfiyenin gerektirmediği yeni bir işlem yapamazlar.
  • Anonim Şirket’in borçları şirket varlığından fazla olduğu takdirde durumu derhâl Anonim Şirket’in merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine bildirirler; mahkeme tarafından ise iflasın açılmasına karar verir.
  • Tasfiyenin uzun sürmesi hâlinde, her yıl sonu için tasfiyeye ilişkin finansal tabloları ve tasfiye sonunda da kesin bilançoyu düzenleyerek genel kurula sunarlar.
  • Anonim Şirket’in bütün mal ve haklarının korunması için düzenli ve görevinin bilincinde bir yönetici gibi gereken önlemleri alır ve tasfiyeyi mümkün olan en kısa sürede bitirirler.
  • Tasfiye işlemlerinin düzenli yürütülmesi ve güvenliği için gereken defterleri tutarlar.
  • Tasfiye sırasında elde edilen paralardan şirketin süregelen harcamaları için gerekli olan para dışında kalan paraları, bir bankaya şirket adına yatırırlar.
  • Vadesi gelmemiş borçları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca kısa vadeli kredilere uygulanan oran üzerinden iskonto ederek derhâl öderler.[3]
  • Pay sahiplerine tasfiye işlerinin durumu hakkında bilgi ve istedikleri takdirde bu konuda imzalı belge verirler.

Tasfiye memurları yukarıda sayılan iş ve işlemler için Anonim Şirket’e daha fazla avantaj sağlayacak olsa bile tasfiye amacına aykırı hareket etmemelidir. Ancak, tasfiye memurları tasfiye amacına uygun olarak daha verimli bir tasfiye süreci geçirmek için yeni işlemler gerçekleştirebilirler.

Tasfiye Sonucu Dağıtma

TTK madde 543 uyarınca; tasfiye hâlinde bulunan Anonim Şirket’in borçları ödendikten ve pay bedelleri geri verildikten sonra kalan varlığı, esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa pay sahipleri arasında, ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılır.

Tasfiye payında imtiyazın varlığı hâlinde esas sözleşmedeki düzenleme uygulanır. Alacaklılara üçüncü kez yapılan çağrı tarihinden itibaren altı ay geçmedikçe kalan varlık dağıtılamaz. Şu kadar ki, hâl ve duruma göre alacaklılar için bir tehlike mevcut olmadığı takdirde mahkeme altı ay geçmeden de dağıtmaya izin verebilir. Esas sözleşme ve genel kurul kararında aksine hüküm bulunmadıkça, dağıtma para olarak yapılır.

Defterlerin Saklanması

TTK madde 544 uyarınca; tasfiyenin sonunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dahil belgeler TTK madde 82 uyarınca saklanır. Söz konusu düzenleme uyarınca;

a) Ticari defterlerin, envanterlerin, açılış bilançolarının, ara bilançoların, finansal tabloların, yıllık faaliyet raporlarının, topluluk finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporlarının ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatlarının ile diğer organizasyon belgelerinin,

b) Alınan ticari mektupların,

c) Gönderilen ticari mektupların suretlerinin,

d) TTK madde 64 (1) uyarınca yapılan kayıtların dayandığı belgelerin, sınıflandırılmış bir şekilde saklaması gerekmektedir.

Şirket Unvanının Sicilden Silinmesi

Tasfiye işlemleri sonucunda artık Anonim Şirket’in hukuki bir varlığı kalamaması nedeniyle ticaret siciline tescil edilmiş olan Anonim Şirket’in bu kaydının silinmesi gerekmektedir. Aksi taktirde Anonim Şirket’in halen faal durumda olduğu sanılabilir.

Ek Tasfiye Nedir?

TTK madde 547 uyarınca; ek tasfiye diğer bir deyişle Ek tasfiye, tasfiye işlemleri tamamlanıp, tasfiyenin bitirilmiş olmasına rağmen, daha sonra başkaca tasfiye önlemleri alınmasının zorunlu olduğunun anlaşılması üzerine başvurulan geçici tedbirdir.

Ek tasfiye ile ancak ihmal edilmiş tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Yapılması ihmal edilmiş tasfiye işlemlerinin yapılmasına müteakiben şirket tekrardan sona erdirilecektir. Ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek durumlara bir kaç örnek verecek olursak:

  • Şirkete ait bazı aktiflerin, dağıtım sırasında dikkate alınmamaları sebebiyle, dağıtım dışında bırakılmaları,
  • Anlaşmazlık konusu olan ve bu sebeple tasfiyeye ilişkin özel hüküm gereği tevdi edilmiş veya güvenceye bağlanmış bir borç bulunması, borç ile ilgili uyuşmazlığın şirket lehine çözülmesi ve söz konusu borçların karşılıklarının boşta kalması,
  • Mal varlığının dağıtımı esnasında ilgili kanuni hükümlere uyulmaması,
  • Pay sahiplerince haksız olarak alınmış olan tasfiye payları için geri verme davasının açılmasının gerekmesi,
  • Organlara karşı sorumluluk davası açılması,
  • Şirket tarafından yapılması ve web sitesine koyulması gerekli o lan açıklamalar ve şirket tarafından kabul edilmesi zorunluluğu bulunan işlemlerin varlığı verilebilir.

Tasfiyeden Dönme

Tasfiyeden dönme TTK madde 548 altında düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme uyarınca; Anonim Şirket sürenin dolmasıyla veya genel kurul kararıyla sona ermiş ise, pay sahipleri arasında şirket malvarlığının dağıtımına başlanılmış olmadıkça, genel kurul şirketin devam etmesini kararlaştırabilir. Devam kararının sermayenin en az %60 (yüzde altmış) oyu ile alınması gerekir. Esas sözleşme ile bu nisap ağırlaştırılabilir ve başkaca önlemler öngörülebilir.

Tasfiyeden dönülmesine ilişkin genel kurul kararını tasfiye memuru tescil ve ilan ettirir. Anonim Şirket, iflasın açılmasıyla sona ermiş olmasına rağmen iflas kaldırılmışsa veya iflas, konkordatonun uygulanmasıyla sona ermişse şirket devam eder. Tasfiye memuru iflasın kaldırıldığına ilişkin kararı ticaret siciline tescil ettirir. Tescil istemine, pay bedellerinin ve tasfiye paylarının pay sahipleri arasında dağıtılmasına başlanmadığına ilişkin belge de eklenir.

Tasfiyeden dönme kararının ticaret siciline tescili ile şirket sona ermeden önceki haline dönmektedir. Zira dönme kararıyla yeni bir hukuki durum yaratılmaktadır. Bu yeni durumdan maksat yetkileri pasif tasfiye gayesi ile sınırlanmış Anonim Şirket, tasfiye Anonim Şirket’i olmaktan çıkarak ticari faaliyetlerine devam etmeye başlar. Ticari faaliyetlerin icrasıyla birlikte Anonim Şirket kar sağlamak amacıyla aktif hale gelecektir.

Sonuç

Anonim Şirketler’in sona erme süreci genel ve özel sebeplerin varlığıyla ortaya çıkmaktadır. Genel veya özel sebepler; Anonim Şirketler’in tüzel kişiliğini ortadan kaldırmasıyla birlikte hukuki varlığına da sona erdirmektedir. Anonim Şirketler’in sona erme kararıyla birlikte tasfiye sürecine girer.

Tasfiye haline giren Anonim Şirketler için en önemli kişilerden birisi tasfiye memurlarıdır. Tasfiye memurları tasfiye ile ilgili iş ve işlemlerde tek yetkilidir. Sadece gayri menkullerin toptan satışı gibi durumlarda genel kurula başvurmalı ve onay almalıdır. Ayrıca, anonim şirketin yönetim kurulunun şirketin ticaret sicilinden silinmesine kadar görevine devam edeceği göz önünde bulundurularak tasfiye memurunun göre ve yetkileri kanunda ayrıca sayılmıştır.

Özet

“Halka Kapalı Anonim Şirketlerde Sona Erme ve Tasfiye Süreci” konusu, bir anonim şirketin sona erme sürecini ve bu sürecin nasıl gerçekleştirileceğini ele almaktadır. Bu süreçte, şirketin tasfiye işlemleri de tamamlanır. Anonim şirketlerin sona erme süreci, yasal düzenlemeler doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Sona erme süreci, şirketin faaliyetlerinin durdurulması, varlıklarının satılması ve borçlarının ödenmesi gibi bir dizi işlemi içermektedir. Tasfiye işlemleri, sona erme sürecinin bir parçası olarak gerçekleştirilmektedir. Bu işlemler, şirketin varlıklarının satılması ve borçların ödenmesi ile ilgilidir. Tasfiye sürecinde, şirketin varlıkları öncelikle borçların ödenmesinde kullanılmaktadır. Borçlar tamamen ödendikten sonra kalan varlıklar, şirketin hissedarlarına paylaştırılmaktadır. Bu süreçte, şirketin hissedarlarına ve alacaklılarına bilgi verilmesi gerekmektedir. Sona erme ve tasfiye süreci boyunca, şirket yönetimi, hissedarlar ve alacaklılarla düzenli olarak iletişim kurarak sürecin ilerlemesini takip etmelidir. Sonuç olarak, halka kapalı anonim şirketlerin sona erme ve tasfiye süreci, yasal düzenlemeler doğrultusunda gerçekleştirilmelidir. Bu süreçte, şirketin varlıkları satılarak borçlar ödenmekte ve kalan varlıklar hissedarlar arasında paylaştırılmaktadır. Süreç boyunca şirket yönetimi, hissedarlar ve alacaklılarla düzenli olarak iletişim halinde olmalıdır.


Kaynakça & Referanslar

[1] Murat Kaderoğlu, Anonim Şirketlerin İnfisahı (Dağılması), İstanbul, 2017.

[2] Anonim Şirketlerim Tasfiyesi, Ankara, 2015; Özlem Karaman Coşgun.

[3] Kanun gereği iskonto edilmesi mümkün olmayan alacaklar bu hükümden müstesnadır.


Tagged with: MGC Legal, Gözde Gökyıldırım, Commercial & Corporate, Anonim Şirket

This website is available “as is.” Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent