Türk Patent ve Marka Kurumu’nun Marka İptal Yetkisine Sahip Olması Bekleniyor

14.12.2023

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 26. maddesinde, Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) tarafından markanın iptaline karar verilebilecek haller düzenlenmişti. Ancak SMK, söz konusu maddenin yürürlüğe girmesini, kanunun yayım tarihinden itibaren yedi yıl sonrası olarak belirlemişti. Bu tarih 10 Ocak 2024 tarihinde doluyor.

SMK’nın 26. maddesi yürürlüğe girene kadar markaların iptali yetkisi mahkemelere bırakılmıştı. Ancak, söz konusu maddenin yürürlüğe girme tarihi yaklaştıkça 10 Ocak itibariyle gerçekleşecek olan değişiklikler de önem kazandı. Nitekim bu tarih itibariyle marka iptali yetkisini TÜRKPATENT kullanmaya başlayacak.

SMK’nın 26. maddesinin yürürlüğe girmesi sonrasında TÜRKPATENT, aşağıdaki hallerde, ilgili kişilerin başvurusu üzerine, markanın iptaline karar verebilecek:

  • markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde, haklı bir sebep olmaksızın tescil edildiği mal veya hizmetlerle ilgili olarak marka sahibi tarafından ciddi bir şekilde Türkiye'de kullanılmaması veya bu kullanıma 5 yıl kesintisiz ara verilmesi;
  • marka sahibinin fiilleri veya gerekli önlemleri almaması sebebiyle markanın genel bir ad haline gelmesi;
  • marka sahibi veya izniyle gerçekleştirilen kullanım sonucunda markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması;
  • garanti markası veya ortak marka olarak tescilli markanın SMK’da yer alan hükümlere aykırı bir şekilde kullanılması.

Mahkeme önünde devam eden iptal davalarının akıbeti ne olacak?

10 Ocak 2024 tarihi itibariyle mahkemelerce görülmekte olan iptal davaları, mahkemeler tarafından sonuçlandırılacak. Dolayısıyla hükmün yürürlüğe girmesi, mahkemeler nezdinde derdest olan iptal davalarını etkilemeyecek. Yargılama sürecinin sonunda ise mahkemeler kesinleşmiş iptal kararlarını re’sen TÜRKPATENT’e gönderecek.

SMK’nın 26. maddesinin yürürlüğe girmesi sonrasında Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te de değişiklik yapılması bekleniyor.

Öte yandan, söz konusu değişikliğe rağmen mahkemelerin, mutlak ret nedenleri (örn. işaretin ayırt edici olmaması) veya nispi ret nedenlerinin (örn. işaretin başkasına ait ticaret unvanı içermesi) varlığına dayalı olarak markanın hükümsüzlüğüne karar verme yetkisinin devam edeceğini belirtmekte fayda var.

This website is available “as is.” Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent