Teknogirişim Şirketlerinin (Startup, Scaleup) Çalışanlarına Pay Senedi Vermesi Işlemine Gelir Vergisi İstisnası Getirildi
2 Ağustos 2024 tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7524 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Teknogirişimlerin ve çalışanlarının yıllardır bekledikleri bir istisna düzenlemesi getirildi.
Söz konusu yeni istisnai düzenlemeye göre; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre Teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce çalışanlara bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna ediliyor. Ancak çalışanların pay senetlerini uzun süre elde tutmalarını sağlamak için bir takım vergilendirme ölçütleri getiriliyor:
Buna göre çalışanlar hak kazandıkları pay senetlerini;
- 3 tam yıl içerisinde elden çıkarırlarsa; istisna edilen verginin tamamının,
- 4 ila 6 yıl içerisinde elden çıkarırlarsa; istisna edilen verginin %75’inin,
- 7 ila 12 yıl içerisinde elden çıkarırlarsa; istisna edilen verginin %25’inin,
vergi zıyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edileceği kuralı getiriliyor.
Çalışanlara pay senedi vermenin, düzenleme yapılmadan önce gelir vergisi karşısındaki durumu:
Gelir Vergisi Kanunu’na göre işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar (hisse senedi, mal, vb.) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler ücret olarak nitelendirilerek ve gelir vergisinin konusuna girmesi olarak belirlenmişti. (GVK Md. 61)
Öte yandan ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması da onun niteliğini değiştirmemektedir. Dolayısıyla da çalışanlara bedelsiz verilen pay senetlerinin hukuken ve ekonomik olarak çalışanlarca tasarruf edilebildiği tarihte, pay senedi alım hakkı verilmesi şeklinde sağlanan menfaatlerde ise bu hakkın fiilen kullandığı tarihte ücret geliri elde edilmiş sayılıyordu. Pay senedi bedelsiz verilmişse pay senedinin rayiç bedeli ücret olarak dikkate alınmakta ve pay senedi alım hakkı verilmişse hakkın kullanıldığı tarihteki rayiç bedel ile çalışanın katlandığı maliyet arasındaki fark bu kez ücret olarak değerlendirilip vergiye tabi tutulmaktaydı.
Sonuç
Teknogirişim şirketlerinin uzun zamandır beklediği ve dünya uygulamalarımda yer alan önemli bir teşvik müessesesi böylelikle Türk vergi hukukuna da girmiş oldu. Ancak 12 yıla varan sürelerle çalışanları pay senetlerini elde tutmaya zorlamanın, satış olması halinde de vergisel sorumluluğu işverenlere yüklemenin bu yeni teşvik düzenlemesinin amacına ulaşmasına engelleyebileceği düşünülmektedir.