Avrupa Birliği ve Türkiye’de Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamasına İlişkin Yasal Düzenlemeler

23.11.2024

Contents

Giriş

Avrupa Birliği (AB) tarafından Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında yakın zamanda yürürlüğe konulan “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability Reporting Directive-CSRD), “Kurumsal Sürdürülebilirlik ve Özen Yükümlülüğü Direktifi”  (Corporate Sustainability Due Diligence and amending Directive -CSDDve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (“Europe Sustainability Reporting Standarts- ESRS) ile üye ülkelerde yerleşik ya da birlik dışında diğer ülkelerde mukim belli ölçekteki şirketlere kademeli olarak uygulanmak üzere zorunlu sürdürülebilirlik raporlaması ve güvence denetimi getirilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Gümrük Birliğine taraf olması ve toplam ihracatının yaklaşık %40’ını AB’ye gerçekleştirmesi sebebi ile Türk şirketlerinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden etkilenmesi kaçınılmazıdır. Bu yazıda, AB ve Türkiye’de kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin yasal düzenlemeler ana hatları ile ele alınmaktadır.

1. Avrupa Birliği’nde Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamasına ilişkin Yasal Düzenlemeler

a) 2022/2464 sayılı “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi” (Corporate Sustainability Reporting Directive-CSRD)

CSRD, 16 Aralık 2022 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış ve 05 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. CSRD ile Avrupa Birliği’nde (“AB”) daha önce yürürlükte olan ve sadece borsada işlem gören şirketleri kapsayan “Finansal Olmayan Raporlama Direktifi” (Non– Financial Reporting Directive – NFRD) önemli ölçüde revize edilmiş ve sürdürülebilirlik raporlamalarının kapsamı genişletilerek güçlendirilmiştir. AB Üye Devletlerinin CSRD hükümlerini 6 Temmuz 2024 tarihinden itibari ile (CSRD’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 18 ay içinde) kendi ulusal kanunlarına dahil etmeleri gerekmektedir.

CSRD, AB nezdinde ticari faaliyetleri olan ve belli kriterleri karşılayan şirketleri, küresel tedarik ve değer zincirindeki kaynak yönlü (downstream) ve yukarı yönlü (upstream) iş ortakları ve paydaşlarını da dikkate alarak ve çifte önemlilik (double materiality) prensibine göre; ‘faaliyetlerinin çevre ve insanlar üzerinde yarattığı’ ve ‘sosyal ve çevresel konuların, şirketlerin faaliyetleri üzerinde yarattığı’, mevcut ve potansiyel etki, risk ve fırsatları tespit etmek, olumsuz etkileri ortadan kaldırmak, potansiyel olumsuz etkileri önlemek, asgari düzeye indirmek ve ESRS standartları doğrultusunda raporlamakla yükümlü tutmaktadır.

CSRD, AB’de üye devlerde merkezi olup, aşağıdaki üç kriterden ikisini karşılayan tüm büyük şirketleri kapsamaktadır:

i. Net cirosu yıllık 40 milyon Euro'yu aşan şirketler,

ii. Bilanço toplamı 20 milyon Euro’nun üzerinde olan şirketler,

iii. Çalışan sayısı (yıllık ortalama) 250'den fazla olan şirketler.

CSRD uygulaması, AB üyesi olmayan 3. ülkelerde merkezi olan ve aşağıdaki kriterleri karşılayan şirketleri de kapsamaktadır:

i. AB’deki (ardışık olarak birbirini takip eden son iki yılın her birinde) net satışı 150 milyon Euro’dan fazla olan ve AB'de büyük veya sermaye piyasası odaklı bir bağlı şirkete sahip şirketler

ii. AB sınırları içinde bir önceki yıl net satışları 40 milyon Euro'yu aşan ve merkezi AB dışında olan şirket veya grupların şubeleri.

Ancak yukarıda belirtilen her iki durumda da, şirketlerin veya grupların AB’de, ardışık olarak birbirini takip eden son iki yılın her birinde 150 milyon Euro'dan fazla net satış gerçekleştirmiş olması gerekmektedir.

CSRD’ye tabi, aşağıda belirtilen şirketler için, kademeli olarak sürdürülebilirlik raporlama yapma yükümlülüğü 2024 yılı başından itibaren başlayacak, ilk raporlar 2025 yılında yayınlanacaktır;

i. 2024 mali yılı itibariyle, hâlihazırda NFRD kapsamında olan şirketler,

ii. 2025 mali yılı itibariyle büyük şirketler,

iii. 2026 mali yılı itibariyle borsada işlem gören KOBİ'ler,

iv. 2028 mali yılı itibariyle AB üyesi olmayan şirketler.

b) 2024/1760 sayılı “Kurumsal Sürdürülebilirlik ve Özen Yükümlülüğü Direktifi”  (Corporate Sustainability Due Diligence Directive -CSDD)

CSDD, 05 Temmuz 2024 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış ve 25 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir. AB üye devletleri, CSDD’yi 26 Temmuz 2026'ya kadar iç hukuklarını uyumlandırmak zorundadırlar.

CSDD’ye tabi şirketlerin özen yükümlülüğü kapsamında kendilerinin ve değer zincirlerinde bulunan işletmelerin faaliyetlerinin çevre ve insan haklarına etkisine ilişkin düzenli değerlendirmeler yapma, mevcut olumsuzlukları tespit etme ve giderilmesine yönelik çözümler önermesi gerekmektedir. CSDD’ye tabi şirketlerin iş modellerinin ve stratejilerinin Paris Anlaşması’nın küresel ısınmanın 1.5 °C ile sınırlanması amacına uyumlu olmasını sağlayacak bir plan benimsemelerini gerekmektedir.

CSDD, 26 Temmuz 2027'den yılından kademeli olarak ve aşağıdaki eşik değerler esas alınarak uygulanacaktır;

26 Temmuz 2027'den itibaren:

i. AB’de yerleşik olup, 26 Temmuz 2027’den önceki son mali yılda 5.000'den fazla istihdamı olan ve dünya çapında net cirosu 1,5 milyar Euro'yu aşan şirketler,

ii. AB dışında yerleşik olup, 26 Temmuz 2027’en önceki son mali yıldan önceki mali yılda, AB’de net cirosu 1,5 milyar Euro'nun üzerinde olan şirketler.

26 Temmuz 2028'den itibaren:

i. AB’de yerleşik olup, 26 Temmuz 2028’den önceki son mali yılda 3.000'den fazla istihdamı olan ve dünya çapında net cirosu 900 milyon Euro'nun üzerinde olan şirketler,

ii. AB dışında yerleşik olup, 26 Temmuz 2028’den önceki son mali yıldan önceki mali yılda AB’de net cirosu 900 milyon Euro'nun üzerinde olan şirketler.

26 Temmuz 2029’dan itibaren:

i. AB’de yerleşik olup, yıllık mali tabloların kabul edildiği ya da kabul edilmesi gereken son mali yılda, 1.000'den fazla istihdamı olan ve dünya çapında net cirosu 450 milyon Euro'nun üzerinde olan şirketler veya konsolide mali tablolarına göre bu eşiklere ulaşan şirketler topluluğunun nihai ana şirketi.

ii. AB’de yerleşik olup, yıllık mali tabloların kabul edildiği ya da kabul edilmesi gereken son mali yılda, dünya çapında 80 milyon Euro'yu aşan net bir ciroya sahip olan ve AB'de 22,5 milyon Euro'yu aşan telif hakkı getirisi sağlayan franchising veya lisans anlaşmalarını, bağımsız bir üçüncü taraf şirketle akdeden şirket veya şirketler topluluğunun nihai ana şirketi.

iii. AB dışında yerleşik olup, son mali yıldan önceki mali yılda AB’de net cirosu 450 milyon Euro'dan fazla olan şirketler veya konsolide mali tablolarına göre bu eşiklere ulaşan şirketler topluluğunun nihai ana şirket,

iv. AB dışında yerleşik olup, son mali yıldan önceki mali yılda, dünya çapında 80 milyon Euro'yu aşan net bir ciroya sahip olan ve AB'de 22,5 milyon Euro'yu aşan telif hakkı getirisi sağlayan franchising veya lisans anlaşmalarını, bağımsız bir üçüncü taraf şirketle akdeden şirket veya şirketler topluluğunun nihai ana şirketi.

Bununla birlikte, yukarıda belirtilen şirketlerden, AB’de veya AB dışında yerleşik nihai ana şirketin, ana faaliyet konusu operasyonel bağlı ortaklıklarında hisse sahibi olmaksa ve grup ya da bağlı ortaklıklarından birini veya daha fazlasını etkileyen yönetim, operasyonel veya mali kararlar almakla meşgul değil ise, CSDD kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmekten muaf tutulabilir. Bu muafiyet, AB'deki bağlı kuruluşlarından birinin CSDD kapsamındaki yükümlülükleri ana şirket adına yerine getirmek üzere atanması ve bu ana şirketin yetkili denetim makamından gerekli muafiyeti almış olması koşullarına tabidir.

CSDD, yalnızca kapsam kriterlerinin, bu Direktifin iç hukuka aktarılmasına ilişkin kurallara uygun olarak belirlenen ilgili başvuru tarihlerinden önce hem AB hem de üçüncü ülke şirketleri tarafından birbirini takip eden iki mali yıl boyunca karşılanması durumunda uygulanacaktır.

Küçük ve orta ölçekli şirketler (KOBİ) doğrudan kapsamda olmamakla birlikte, CSDD’ye tabi büyük şirketlerin tedarikçisi veya alt sağlayıcısı olmaları halinde CSDD’nin hükümlerinden etkilenecektir. CSDD’ye tabi olan şirketlerin tedarik ya da değer zincirinde yer alan Türkiye’de yerleşik şirketler de bu düzenlemelerden doğrudan veya dolaylı olarak etkileneceklerdir.

Özen yükümlülüğünü ihlal eden şirketlere (cirolarının %5'ine varabilecek) para cezaları gibi çeşitli yaptırımların uygulanması öngörülmektedir. CSDD’ye uygunluğun kamu ihaleleri ve imtiyazlarının verilmesinde bir kriter olarak nitelendirilebileceği de belirtilmektedir. CSDD’yi ihlal eden şirketlere karşı mağdurların, sendikalara ve sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere, beş yıl içinde dava açma hakları olacaktır.

c) Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (European Sustainability Reporting Standards-ESRS)

AB Komisyonu tarafından, 31 Temmuz 2023 tarihinde, CSRD’ye tabi tüm şirketler tarafından kullanılmak üzere Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (European Sustainability Reporting Standards-ESRS) kabul edilmiştir.

Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative (GRI)) ve Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (International Sustainability Standards Board-ISSB) standartları ile uyumlu olması gözetilerek ESRS kapsamında belirlenen 12 standart iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve insan hakları da dahil olmak üzere tüm çevresel, sosyal ve yönetişim konularını kapsamaktadır;

▪️ ESRS 1: Genel Gereklilikler

▪️ ESRS 2: Genel Bildirimler (CSRD kapsamındaki tüm şirketler için zorunlu)

▪️ ESRS E1: İklim değişikliği

▪️ ESRS E2: Kirlilik

▪️ ESRS E3: Su ve deniz kaynakları

▪️ ESRS E4: Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler

▪️ ESRS E5: Kaynak kullanımı ve döngüsel ekonomi

▪️ ESRS S1: Şirket çalışanları

▪️ ESRS S2: Değer zincirinde yer alan çalışanlar

▪️ ESRS S3: Etkilenen topluluklar

▪️ ESRS S4: Tüketiciler ve son kullanıcılar

▪️ ESRS G1: İş etiği

ESRS 1 (“Genel Gereklilikler”) ve ESRS 2 (“Genel Bildirimler”), hangi sürdürülebilirlik konusunun ele alındığına bakılmaksızın açıklanması gereken temel bilgileri içermekte iken diğer tüm standartlar ve içerdikleri beyan gereklilikleri bir “önemlilik” değerlendirmesi gerektirmektedir. Şirketlerin “önemlilik” değerlendirmesi, AB Muhasebe Yönergesi’nde (Accounting Directive) belirtilen kurallara uygun dış denetime tabi tutularak, şirketlerin objektif ve adil bir yaklaşım sergilenmesi temin edilecektir.

Örneğin şirketler, “İklim” başlığının önemli bir konu olmadığına karar vererek, bu konuya raporlarında yer vermemeleri halinde, bu kararlarının nedenlerini detaylı bir şekilde açıklamak ve şeffaf bir şekilde paylaşmak zorunda olacaktır.

2. Türkiye’de Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamasına ilişkin Yasal Düzenlemeler

a) Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 88. maddesinde yapılan değişiklikle, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (“KGM”), uygulamada birliği tesis etmek ve sürdürülebilirliğe ilişkin raporlamaların uluslararası alanda geçerliliğini temin etmek amacıyla sürdürülebilirlik raporlama standartlarını ve bu standartların uygulama kapsamını belirlemeye ve yayımlamaya yetkili kılınmıştır. KGM ayrıca, kapsam dâhilindeki şirketler tarafından sunulacak sürdürülebilirlik raporlarının güvenilirliğini sağlamak üzere sürdürülebilirlik güvence denetimi standartlarını yayımlamaya ve CSRD’de öngörülen zorunlu güvence denetimi yapısını tesis ederek bu yapı üzerinde kamu gözetimi yapısı oluşturma yetkilerine de haizdir.

KGK, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (“TSRS”) uluslararası dayanağı olarak IFRS bünyesinde oluşturulan ve ISSB tarafından yayımlanan uluslararası standartları (IFRS S1 ve S2) aynen benimsemiştir. TSRS’nin uygulama kapsamını, 29 Aralık 2023 tarih ve 32414 (1.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu kurul Kararının 3/1. Maddesinde sayılan işletmeler arasından;

i. Aktif toplamı 500 Milyon Türk Lirası,

ii. Yıllık net satış hasılatı 1 Milyar Türk Lirası,

iii. Çalışan sayısı 250 kişi

ölçütlerinden en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki raporlama döneminde aşan işletmeler, 01 Ocak 2024 tarihinden itibaren sürdürülebilirlik raporlarını hazırlamakla mükelleftirler.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun düzenleme ve denetimine tabi bankalar, herhangi bir eşik değere tabi olmaksızın zorunlu raporlama kapsamındadırlar. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde yer alanlar bankalar ise bu uygulamadan muaf tutulmuştur. Ancak kapsam dışında yer alan işletmeler de gönüllülük esasına göre TSRS’ye uygun raporlama yapabilecektir.

TSRS’de belirtildiği üzere raporlar; (i) Yönetişim, (ii) Strateji, (iii) Risk yönetimi, (iv) Metrikler ve hedefler başlıklı 4 bölümden oluşacaktır.

TSRS 1-Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler”in amacı işletmelerin, genel amaçlı finansal raporların asli kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak sürdürülebilirlikle ilgili risklerini ve fırsatlarını açıklamasını zorunlu kılmaktır.

TSRS 2- İklimle İlgili Açıklamalar”ın amacı işletmelerin, -genel amaçlı finansal raporların aslî kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak- iklimle ilgili riskler ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmaktır.

Bununla birlikte, Şirketlerin TSRS’leri uyguladığı ilk raporlama döneminde karşılaştırmalı bilgileri sunması zorunlu değildir. Şirketlerin, TSRS’leri uyguladıkları ilk iki yıllık raporlama dönemlerinde Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını açıklamaları da zorunlu değildir.

b) Sermaye Piyasası Mevzuatı’na tabi ve Borsa İstanbul A.Ş.’ye kote şirketler yönünden kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması

Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“SPK”) II-17.1 sayılı Kurumsal Yönetim Tebliği’nde (“Tebliğ”) 02.10.2020 tarihinde yapılan değişiklik ile “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi” söz konusu Tebliğ kapsamına alınmıştır.   Tebliği’n 1/2. maddesinde sayılan ortaklıklar dışındaki şirketler, sürdürülebilirlik ilkelerine tabi olup, bu şirketlerin kurumsal yönetim ilkelerine uyum raporlamalarında, “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi” kapsamında açıklamalara yer vermesi gerekmektedir. “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi” halka açık şirketlerin çevresel, sosyal, kurumsal yönetim çalışmalarını yürütürken açıklamaları beklenen temel ilkeleri içermektedir.

SPK tarafından yayınlanan sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanması gönüllülük esasına dayalıdır. Tebliği’n 8/1. Maddesi gereği, şirketler yıllık faaliyet raporlarında, kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanıp uygulanmadığına, uygulanmıyor ise buna ilişkin gerekçeli açıklamaya, bu ilkelere tam olarak uymama dolayısıyla meydana gelen çıkar çatışmalarına ve gelecekte ortaklığın yönetim uygulamalarında söz konusu ilkeler çerçevesinde bir değişiklik yapma planının olup olmadığına ilişkin açıklamalara yer vermek zorundadır. Şirketler, yıllık faaliyet raporlarında ayrıca, sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanıp uygulanmadığına, uygulanmıyor ise buna ilişkin gerekçeli açıklamaya, bu ilkelere tam olarak uymama dolayısıyla çevresel ve sosyal risk yönetiminde meydana gelen etkilere ilişkin olarak açıklamaya yer vermek ve söz konusu açıklamalarda dönem içerisinde önemli bir değişiklik olması durumunda, ilgili değişikliğe ara dönem faaliyet raporlarında yer vermek zorundadır.

Şirketler, sürdürülebilirlik raporlamasını SPK tarafından 23.06.2022 tarihinde yayınlanan Sürdürülebilirlik Raporu şablonunu kullanılarak yapmak ve Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden yayınlamak zorundadır.

Ayrıca, Borsa İstanbul tarafından 2014 yılında ‘şirketlerin sürdürülebilirlik politikalarına ilişkin bilgiyi sorumlu yatırımcılara ileten bir platform oluşturmak’ amacıyla hesaplanmaya başlanan BIST Sürdürülebilirlik Endeksinde ve 21 Kasım 2022 tarihinden itibaren yayınlanmaya başlayan BIST Sürdürülebilirlik 25 Endeksinde gönüllülük esasına dayalı olmakla birlikte,  belli kriterleri taşıyan şirketlerin paylarına yer verilmektedir.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent