Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi Kuruyor

04.12.2024

Contents

Giriş

Türkiye, Paris Anlaşması kapsamındaki İlk Ulusal Katkı Beyanı uyarınca 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflemektedir. Bu amaçla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (“Bakanlık”) İklim Değişikliği Kanunu Taslağı (“Kanun Taslağı”) üzerinde çalışmaya başladı. Türkiye’de, Kanun Taslağı’nın 2024 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Bu makalede, öncelikle Kanun Taslağı’nın genel yapısını açıklayacak, ardından kanunun getirdiği temel yenilik olan Türk emisyon ticareti sistemini (“ETS”) Avrupa’daki muadili ile karşılaştırmalı bir şekilde inceleyeceğiz. Son olarak, Türk ETS’si ile Avrupa Birliği’nin (“AB”) Karbon Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (“SKDM”) arasındaki ilişkiyi irdeleyeceğiz.

1. Kanun Taslağı’na Genel Bir Bakış

Kanun Taslağı, iklim değişikliği ile mücadeleye ilişkin genel ilkeleri ortaya koyarak başlamaktadır. Bu ilkeler arasında özellikle adil geçiş terimi, Türk mevzuatına ilk defa girmesinden ötürü dikkat çekicidir. Kanun Taslağı, adil geçişi “İklim değişikliğiyle mücadelede belirlenen hedefler gerçekleştirilirken işsizlik ve ekonomik dalgalanmaların önlenmesi amacıyla kırılgan gruplar öncelikli olmak üzere kimsenin geride bırakılmadığı ve yeşil iş olanaklarının sağlandığı politikayı,” olarak tanımlamıştır. Bu terim, AB’nin Yeşil Mutabakat hedefleri ile uyumluluk gayesi taşıyor gibi görünmektedir. Bu bakımdan, “Brüksel Etkisi” olarak adlandırılan durumun bir yansımasıdır.

Kanun Taslağı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve diğer kamu kurumlarına enerji verimli binalar inşa edilmesi, döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması ve tarımda sera gazı emisyonlarının azaltılması için gerekli çalışmaların yapılması gibi çeşitli yükümlülükler getirmektedir. Ancak bu yükümlülükler oldukça genel şekilde ifade edilmiş ve yükümlülüklerin ne zamana kadar yerine getirilmesi gerektiği net şekilde düzenlenmemiştir. Sınırları net şekilde çizilmiş, rakamsal hedeflere bağlanmış yükümlülükler, sivil toplumun, kamu kurumlarının yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirdiğini daha iyi takip etmesini sağlayabilirdi.

2. Türk Emisyon Ticareti Sistemi

Bakanlık, Dünya Bankası’nın yardımıyla yürüttüğü Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi kapsamında, Türkiye için en uygun karbon fiyatlandırma mekanizmasının ETS olduğuna karar vermiştir. Bu sebeple, Kanun Taslağı ile bir Türk ETS’si kurulmasını öngörülmektedir. Türk ETS’sinin Avrupa’daki muadili gibi işlemesi planlanmaktadır. Bu doğrultuda, kapsam dahilindeki şirketler, sera gazı emisyonlarını karşılamak için yeterli miktarda tahsisat bulundurmak zorunda olacaklardır. Tahsisatlar ücretsiz devlet tahsisi, açık artırma süreci veya diğer piyasa oyuncularıyla ticaret yöntemleriyle elde edilebilir. Daha fazla emisyon, daha fazla tahsisat gerektiği anlamına gelir ki bu da şirketler için daha fazla maliyet demektir. Bu nedenle ETS, şirketleri emisyonlarını azaltmaya teşvik etmektedir. 

Kanun Taslağı, bir ceza sistemi de öngörmektedir. Başlıca cezalar şunlardır:

- Sera gazı emisyon izni almadan faaliyet gösteren veya süresi biten veya iptal edilen emisyon izni ile faaliyetlerine devam edenlerden; doğrulanmış yıllık emisyon raporu bulunan işletmelere en son raporda yer alan her bir karbondioksit eşdeğeri emisyon miktarı başına 10 TL, doğrulanmış yıllık emisyon raporu bulunmayan işletmelere ise 100.000 Türk Lirasından 5.000.000 Türk Lirasına kadar idari para cezası verileceği düzenlenmiştir.

- Emisyon Ticaret Sistemine ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak yeterli miktarda tahsisat tesliminde bulunmayanlara, teslim edilmeyen her bir tahsisat için sera gazı emisyon raporunun ait olduğu yılın en son iş gününe ait tahsisat fiyatının 2 katı karşılığına denk gelecek şekilde idari para cezası uygulanacaktır.

Kanun Taslağı, idari para cezalarının daha düşük oranda uygulanacağı bir geçiş dönemi öngörmektedir. Geçiş döneminin süresine Bakanlığa bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”) karar verecektir. Başkanlık, ayrıca ETS kapsamına alınacak sektörlere de karar verecektir. Bunun dışında, normalde ETS kapsamında faaliyet göstermenin bir ön şartı olan sera gazı emisyon izni, Kanun Taslağı’nın yürürlüğe girmesinin ardından üç yıl boyunca aranmayacaktır.

Ticaret Bakanlığı ve Bakanlık da dahil olmak üzere çeşitli bakanlıkların temsilcilerinden oluşan Karbon Piyasası Kurulu adlı yeni bir idari organ, emisyon üst sınırlarına ve ücretsiz tahsisatların dağıtımına karar verecektir. Başkanlık, ETS’yi geliştirecek ve düzenleyecektir. Sermaye Piyasası Kurulu ise karbon piyasasını izleyecek ve dolandırıcılık ve piyasa suiistimaline karşı tedbirler uygulayacaktır.

3. Türk ETS’si ve SKDM Arasındaki İlişki

İklim değişikliğinin küresel bir sorun olduğunu kabul eden AB, karbon kaçağını önlemek amacıyla SKDM’yi uygulamaya koymuştur. 2026 yılından itibaren AB'nin çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen ithalatçıları, AB ETS tahsisatlarının haftalık ortalama ihale fiyatları üzerinden SKDM sertifikası satın almak zorunda olacaktır.

AB’nin Türkiye’nin en büyük ihracat ortağı olduğu göz önüne alınırsa SKDM, Türk ihracatçılarını derinden etkileyecektir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Bakanlık ortaklığı ile hazırlanan rapora göre, 2032 yılına kadar SKDM’nin Türk ihracatçılarına maliyeti yıllık 2,5 milyar Euro’ya kadar çıkabilir. Ancak, Türk sanayisi için durum tamamen ümitsiz değil. Zira aynı raporda AB ETS ile bağlantılı veya bağlantısız bir Türk ETS’sinin kurulması ve Türkiye ile AB elektrik piyasalarının entegrasyonu gibi potansiyel çözümler de irdelenmektedir. Rapor, SKDM’den tam muafiyetin ancak AB ETS ile bağlantılı bir Türk ETS’sinin kurulması veya Türk ve AB elektrik piyasalarının entegre edilmesi halinde mümkün olabileceği sonucuna varmaktadır.

Ancak, belirtmek gerekir ki yüksek uyum eşiği nedeniyle bağlantı girişimleri geçmişte zor ve uzun süreçler olmuştur. Kayda değer bir örnek olarak İsviçre ETS’sinin AB ETS’si ile bağlantısının yaklaşık 10 yıl sürmesi gösterilebilir. En azından, bir karbon vergisi veya yerel bir ETS kapsamındaki ithalatçılar, SKDM sertifikası satın alırken indirimli bir fiyat almaya hak kazanabilirler. Bu sebeple, bağlantılı olmayan bir Türk ETS’si dahi Türk ihracatçılarının indirimli SKDM sertifikaları almasına yardımcı olabilir.

Sonuç

Kanun Taslağı, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine ulaşmak kadar, SKDM’nin Türk sanayisi üzerindeki etkilerini hafifletmeyi amaçlıyor gibi görünmektedir. AB, Türkiye’yi AB’ye çok benzer bir ETS kurmaya sevketmek için ortak pazarının gücünü başarılı bir şekilde kullanmıştır. Brüksel Etkisi, açıkça iş başındadır. Bu durumun, dünyamızı iklim değişikliğine karşı koruyacağı umuduna sahibiz. AB’ye ihracat yapsın ya da yapmasın, tüm Türk şirketleri ETS’nin getireceği ek maliyetler için hazırlık yapmaya başlamalıdır.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent