LPG Piyasasında Birleşme ve Bölünme İşlemleri: Yasal Çerçeve ve Uygulamalar

26.11.2024

Contents

Giriş

LPG piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin birleşme ve bölünme işlemleri, hukuki ve ticari açıdan önemli bir yeniden yapılandırma aracıdır. Bu işlemler, şirketlerin büyüme, operasyonel verimlilik ve piyasa rekabeti hedeflerine ulaşmasını sağlamaktadır. Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ve LPG Piyasası Lisans Yönetmeliği (“Yönetmelik”), LPG piyasasında birleşme ve bölünme işlemlerinin hukuki altyapısını oluşturmaktadır.

TTK, birleşme ve bölünme işlemlerinin genel hukuki çerçevesini oluşturarak bu işlemlerin nasıl yapılacağına dair detaylı hükümler sunmaktadır. TTK’nın ilgili hükümleri (m. 136-193), birleşme ve bölünme işlemlerinde tarafların hak ve yükümlülüklerini belirlerken şeffaflık, alacaklı ve ortak haklarının korunması, sermaye bütünlüğü gibi temel ilkeleri vurgulamaktadır.

1. Birleşme Kavramı ve Türleri

TTK’nın 136. maddesi, birleşmeyi bir veya birden fazla şirketin varlıklarını bir başka şirkete devrederek ticari varlığını sona erdirmesi veya yeni bir tüzel kişilik oluşturulması olarak tanımlamaktadır. Birleşme, şirketlerin sermaye yapısını güçlendirmek, piyasa payını artırmak ve sinerji yaratmak için sıkça başvurulan bir yöntemdir. İki temel birleşme türü bulunmaktadır. Bunlar, devralma yoluyla birleşme ve yeni kuruluş yoluyla birleşmedir.

Devralma yoluyla birleşme, bir şirketin başka bir şirketin tüm aktif ve pasiflerini devralarak kendi bünyesinde birleştirmesini ifade eder. Bu tür birleşmelerde, devrolunan şirket Ticaret sicilinden silinir ve tüzel kişiliği sona ermektedir. Devralan şirket, birleşme sonrasında her iki şirketin de tüm varlık ve borçlarını üstlenmektedir.

Yeni kuruluş yoluyla birleşme ise, iki veya daha fazla şirketin birleşerek tamamen yeni bir tüzel kişilik oluşturmasını ifade eder. Bu durumda, birleşen tüm şirketler ticaret sicilinden silinir ve tüzel kişilikleri sona ermektedir. Ortaya çıkan yeni şirket, birleşmeye katılan şirketlerin tüm varlıklarını ve borçlarını devralmaktadır.

2. Bölünme Kavramı ve Türleri

TTK’nın 159. maddesi, bölünmeyi bir şirketin aktif ve pasiflerinin tamamını veya bir kısmını devretmesi olarak tanımlamaktadır. Bölünme, şirketlerin belirli birimlerini ayırarak daha odaklı bir yapı oluşturmasını veya finansal yeniden yapılanma gerçekleştirmesini sağlamaktadır.

Birleşmede olduğu gibi bölünmede de iki temel bölünme türü bulunmaktadır. Bunlar, tam bölünme ve kısmi bölünmedir.

Tam bölünme, bir şirketin tüm aktif ve pasiflerinin başka bir tüzel kişiliğe devredilmesiyle mevcut tüzel kişiliğin sona ermesini ifade eder. Bu tür bölünmelerde, şirketin varlıklarının tamamı bir veya birden fazla şirkete devredilir, bölünen şirketin tüzel kişiliği sona erer ve ticaret sicilinden silinir.

Kısmi bölünme ise, bir şirketin aktif ve pasiflerinin bir kısmını devrederek tüzel kişiliğini sürdürmesini ifade eder. Bu tür bölünmelerde, bölünen şirket, malvarlığının bir kısmını devrettiği halde ticari faaliyetlerine devam etmektedir. Yeni oluşturulan veya mevcut bir şirket, devraldığı varlıklarla faaliyetine başlamakta veya faaliyetlerini genişletmektedir.

3. Birleşme ve Bölünme İşlemlerinde Ortak Unsurlar

Birleşme ve bölünme işlemlerinde bazı ortak unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar, işlemlerin hem ticari hem de hukuki açıdan sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır.

Hem birleşme hem de bölünme işlemlerinde alacaklıların haklarının korunması önceliklidir.

TTK, alacaklılara teminat talep etme hakkı tanımaktadır. Bu, birleşme veya bölünme işlemleri sonucunda alacaklıların zarar görmesini önlemek için alınan bir tedbirdir. Birleşme ve bölünme işlemleri sırasında ortakların haklarının korunması için adil bir pay dağılımı yapılması zorunludur. TTK, ortaklara değişim oranları ve varlık değerleri üzerinden pay verilmesini öngörmektedir. Ayrıca, ortaklar, ayrılma akçesi talep edebilirler. Birleşme ve bölünme işlemlerinde tüm tarafların bilgilendirilmesi ve işlemlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, sürecin güvenilirliğini artıracaktır.

4. LPG Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne Göre Birleşme ve Bölünme İşlemleri

Yönetmelik, lisans sahibi şirketlerin birleşme ve bölünme işlemleri sırasında LPG piyasasının düzenliliğini sağlamak amacıyla özel kurallar koymuştur. Yönetmeliğin 12/A maddesi, bu işlemlerle ilgili bilgi verme yükümlülüklerine ilişkin detayları düzenlemektedir. Yönetmeliğe göre, lisans sahibi bir şirketin bir başka lisans sahibi şirketle veya lisans sahibi olmayan bir şirketle birleşme işlemlerinde, işlemin tüm aktif ve pasifleri kapsaması durumunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) önceden bilgi verilmesi zorunludur.

Bu düzenleme, birleşme işleminin piyasa üzerindeki etkilerinin EPDK tarafından değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Bilgi verme yükümlülüğü, lisans sahibi tüzel kişiler arası birleşme ve lisans sahibi olmayan tüzel kişi ile birleşme işlemlerini kapsamaktadır.

Lisans sahibi tüzel kişiliklerin tam veya kısmi bölünme işlemlerinde de önceden EPDK’ya bilgi verme yükümlülüğü vardır. Yukarıda belirtildiği üzere, tam bölünme, bir şirketin tüm aktif ve pasiflerini devrederek tüzel kişiliğini sona erdirdiği bir süreçtir. Kısmi bölünme ise şirketin bazı varlıklarını devrederek faaliyetlerine devam ettiği bir işlemdir. Her iki durumda da EPDK, bölünme işleminin piyasa üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir.

Birleşme ve bölünme işlemlerinin ticaret siciline tescilinden itibaren bir yıl içinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarından temin edilerek lisans başvurularında EPDK’ya ibraz edilmiş tüm belgelerin güncellenerek EPDK’ya sunulması zorunludur. Bu belgeler, işlemin şeffaflığını ve düzenleyici uyumunu sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Yönetmelik, LPG Dağıtıcı Lisansı sahibi şirketlerin birleşme ve bölünme işlemlerinin ardından otogaz bayiliklerine ilişkin bilgilerin resen tadil edilmesini öngörmektedir. Bu düzenleme, birleşme veya bölünme sürecinin piyasa üzerindeki etkilerini en aza indirerek bayilik faaliyetlerinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlamaktadır. Bayilerin, bu tür işlemlerden etkilenmeden yeni dağıtıcı şirketle çalışmaya devam etmesi, piyasadaki operasyonel sürekliliği ve istikrarı güvence altına almaktadır. Ayrıca, bu mekanizma sayesinde bayilerin ek bir işlem yapmasına gerek kalmaksızın bilgiler otomatik olarak güncellenmekte, böylece bürokratik yükler azaltılmaktadır. EPDK tarafından gerçekleştirilen resen tadil işlemi, piyasa düzeninin korunmasına ve birleşme ile bölünme süreçlerinin hızlı ve etkili bir şekilde tamamlanmasına katkı sağlamaktadır.

5. Birleşme ve Bölünmenin Lisansların Sona Ermesine Etkisi

Yönetmeliğin 17. maddesi, birleşme ve bölünme işlemlerinin lisansların sona ermesine etkisini ayrıntılı bir şekilde düzenlemektedir. Bu düzenleme, birleşme veya bölünme sonucunda ortaya çıkan yeni durumun piyasa düzenine uygunluğunu ve lisans gerekliliklerini karşılamasını sağlama amacı taşımaktadır.

Birleşme veya bölünme işlemleri sonucunda tüzel kişiliğin sona ermesi, lisansların geçerliliğini doğrudan etkilemektedir. Yönetmeliğin 17. maddesine göre, birleşme veya bölünme işlemleri sonucunda tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda LPG Dağıtıcı ve LPG Depolama Lisansları EPDK Kurulu Kararı ile sona erdirilmektedir. LPG dağıtımı ve depolama, piyasa düzeni açısından stratejik faaliyetlerdir. Bu nedenle, bu tür lisansların sona erdirilmesi, piyasa üzerindeki etkiler göz önünde bulundurularak EPDK Kurulu tarafından değerlendirilmesi öngörülmüştür. Birleşme veya bölünme işlemleri sonucunda tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda LPG Otogaz Bayilik ve Diğer Lisansları, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Dairesi Başkanlığı Kararı ile sona erdirilmektedir. Otogaz bayilik ve benzeri faaliyetler, piyasa dinamiklerini dağıtıcı ve depolama lisanslarına kıyasla daha az etkileyen operasyonlardır. Bu nedenle, daha az karmaşık bir sona erdirilme süreci öngörülmüştür.

6. Birleşme ve Bölünme İşlemlerinin LPG Piyasasına Etkisi

LPG piyasasında birleşme ve bölünme işlemleri, piyasa yapısı, rekabet, operasyonel verimlilik ve tüketici hakları açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Bu işlemler, piyasa oyuncularının stratejik hedeflerine ulaşmasını sağlarken, aynı zamanda LPG piyasasının düzenliliğini ve sürdürülebilirliğini etkileyen kritik dinamikleri barındırmaktadır. Bu nedenle, birleşme ve bölünme işlemlerinin LPG piyasasına etkileri geniş bir çerçevede ele alınmalıdır.

Birleşme ve bölünme işlemleri, piyasa yapısını yeniden şekillendirme potansiyeline sahiptir. Özellikle büyük ölçekli birleşmeler, piyasadaki rekabet dengesini değiştirebilmekte ve bazı durumlarda piyasanın tekelleşmesine veya oligopol yapıların oluşmasına neden olabilmektedir. Bu durum, fiyat belirleme gücünün belirli şirketler üzerinde yoğunlaşmasına ve tüketiciler için fiyatların artmasına yol açabilmektedir. EPDK, 4628 sayılı Kanun kapsamında, birleşme işlemlerinin piyasa düzenini bozup bozmadığını değerlendirmek için geniş bir denetim yetkisine sahiptir. Bu bağlamda EPDK, birleşme işlemleri sırasında rekabetin korunmasını ve piyasanın dengeli bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla gerekli düzenlemeleri ve müdahaleleri yapabilme yetkisine sahiptir. Örneğin, iki büyük LPG dağıtıcı şirketin birleşmesi durumunda, bu birleşmenin piyasa üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir. EPDK, bu birleşmenin fiyat rekabetine zarar verip vermeyeceğini ve tüketicilerin mağdur olup olmayacağını değerlendirecektir.

Bölünme işlemleri, şirketlerin belirli birimlerini ayırarak daha odaklanmış ve uzmanlaşmış bir yapıya kavuşmasını sağlamaktadır. Bu süreç, şirketlerin operasyonel verimliliğini artırabilmekte ve daha etkin bir piyasa yapısına katkıda bulunabilmektedir. Kısmi bölünme yoluyla, şirketler belirli bir iş kolunu veya varlığı ayırarak bağımsız bir tüzel kişilik altında faaliyet gösterebilmektedir. Bu durum, şirketlerin kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmasını sağlamaktadır. Bölünme, şirketlerin belirli faaliyet alanlarında uzmanlaşmasını teşvik etmektedir. Örneğin, Yönetmelik gereğince LPG Dağıtıcı Lisansı sahipleri, lisanslarına işlenmesi koşuluyla, ayrıca lisans almaksızın taşıma, dolum ve depolama faaliyetlerinde bulunabilirler. Bir LPG dağıtıcı şirketin depolama faaliyetlerini ayrı bir tüzel kişiliğe devretmesi, her iki yapının kendi alanlarında daha etkin çalışmasına olanak tanımaktadır. Bölünme sonrası şirketler, daha küçük ve dinamik yapılarla piyasa koşullarına daha hızlı uyum sağlayabilmektedir. Bu durum, piyasa değişimlerine daha etkili bir şekilde yanıt verilmesini mümkün kılmaktadır.

7. Ortaklık Hakları ve Alacaklıların Korunması

LPG piyasasında faaliyet gösteren lisans sahibi şirketlerin birleşme ve bölünme işlemleri sırasında, ortaklık hakları ve alacaklıların haklarının korunması en önemli düzenleme alanlarından biridir. Bu haklar, TTK’da güvence altına alınmıştır. İlgili düzenlemeler, hem hissedarların adil bir şekilde temsil edilmesini hem de alacaklıların finansal güvenliğinin korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

7.1. Ortakların Hakları

Birleşme ve bölünme işlemleri sırasında şirket ortaklarının haklarının korunması, TTK’nın öngördüğü temel ilkelerden biridir. Ortaklık haklarının korunması, hem şirketin varlıklarının adil bir şekilde dağıtılmasını hem de ortakların işlem sonucunda uğrayabileceği zararların önlenmesini hedeflemektedir.

TTK’nın 140. maddesi, birleşme ve bölünme işlemlerinde ortaklara, şirket paylarının adil bir şekilde dağıtılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu dağılım, şirketlerin gerçek malvarlığı değerleri üzerinden hesaplanır ve birleşme oranları buna göre belirlenmektedir. Birleşme veya bölünme işlemleri sırasında, pay oranlarının küsurat oluşturması veya hesaplamalarda ortaya çıkan küçük farklılıklar nedeniyle, ortaklara denkleştirme ödemesi yapılabilmektedir. TTK, bu ödemenin, verilen payların toplam değerinin %10’unu aşamayacağını düzenlemektedir. Bu düzenleme, ortaklık haklarının korunmasını sağlarken işlemlerin kolaylaştırılmasını hedeflemektedir.

TTK, birleşme veya bölünme işlemlerine katılmak istemeyen ortaklara ayrılma hakkı tanımaktadır. Bu hak, ortakların paylarının nakit veya menkul kıymet karşılığında satin alınması yoluyla kullanılabilmektedir. Ayrılma hakkı, ortakların kendi çıkarlarını koruması açısından önemli bir düzenlemedir.

7.2. Alacaklıların Korunması

Birleşme ve bölünme işlemleri sırasında alacaklıların haklarının korunması, Ticaret hukukunun temel prensiplerinden biridir. Alacaklıların korunması, işlemler sonucunda finansal kayıp yaşamalarını önlemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, hem TTK hem de Yönetmelik, alacaklıların haklarını güvence altına alan hükümler içermektedir. TTK’nın 157. ve 174. maddeleri, alacaklılara teminat talep etme hakkı tanımaktadır.

Alacaklılar, birleşme veya bölünme işlemi sonucunda alacaklarının riske girebileceği durumlarda teminat talep edebilirler. Bu teminat, nakit, gayrimenkul rehni veya benzeri finansal güvence araçları şeklinde olabilmektedir.

TTK, birleşme ve bölünme işlemleri sırasında alacaklıların detaylı bir şekilde bilgilendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda, işlemle ilgili belgelerin ticaret siciline tescili ve yayımlanması sağlanmaktadır. Alacaklılar, bu süreçte gerekli itiraz haklarını kullanabilme hakkına sahiptir.

8. Sonuç ve Değerlendirme

LPG piyasasında birleşme ve bölünme işlemleri, yalnızca şirketlerin stratejik ve operasyonel hedeflerine ulaşmalarını sağlamakla kalmayan, aynı zamanda piyasa düzenini koruma ve rekabet ortamını geliştirme açısından da önemli bir araçtır.

TTK’nın birleşme ve bölünme işlemlerine ilişkin düzenlemeleri, şirketlerin bu süreçlerde karşılaşabileceği hukuki ve ticari zorlukları ele almaktadır. Bu hükümler, ortakların haklarının korunması, alacaklıların güvence altına alınması ve süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi açısından önemli bir çerçeve sunmaktadır. TTK, ayrıca şirketlerin varlık ve yükümlülüklerini adil bir şekilde devrederek işlem sonrasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları en aza indirmeyi hedeflemektedir.

LPG piyasasında birleşme ve bölünme işlemlerinin başarılı bir şekilde tamamlanması için tüzel kişilerin, EPDK ile iş birliği içinde hareket etmesi gereklidir. Yönetmelikle birleşme ve bölünme işlemi öncesinde EPDK’ya bilgi verme zorunluluğu getirilmesi EPDK’nın birleşme ve bölünme işlemlerinin piyasa üzerindeki etkilerini değerlendirerek, hem piyasa düzenini hem de tüketici haklarını korumayı hedeflemektedir.

Yönetmelik, birleşme ve bölünme işlemlerinde piyasa düzeninin korunmasını ve sürdürülebilir bir yapı oluşturulmasını sağlayan net kurallar koymaktadır. Bu bağlamda, birleşme ve bölünme işlemlerinin şeffaf ve düzenleyici kurallara uygun bir şekilde tamamlanması, piyasadaki güveni artıracaktır. Lisans sahibi şirketlerin birleşme ve bölünme süreçlerini düzenleyici kurallar çerçevesinde yürütmesi, piyasada adil rekabet ortamını teşvik etmektedir. Piyasa oyuncuları arasında şeffaflığın sağlanması, tüketicilere sunulan hizmet kalitesini artırırken, piyasa dinamiklerinin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesini sağlayacaktır.

Birleşme ve bölünme süreçlerinin dikkatli bir şekilde planlanması ve uygulanması, şirketlerin hem hukuki hem de ekonomik avantajlar elde etmesini sağlayacaktır. Bu işlemler, şirketlerin operasyonel verimliliğini artırma, yeni piyasalara giriş yapma ve rekabet avantajı elde etme gibi fırsatlar yaratabilir.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent