Rekabet Bülteni - 2024 İkinci Çeyrek

02.08.2024

Contents

Bilecik’te Migros Devralmalarına İzin!

Türkiye’nin en büyük süpermarket zincirlerinde birisi olan Migros[1] Bilecik’in yerel market zincirlerinden olan Erfa AVM’ye[2]ait Bilecik ilinde yer alan toplam dört mağaza üzerindeki kontrolü sabit kıymetlerin ve kiracılık haklarının devri veya yeni bir kira sözleşmesi yoluyla devralmasına ilişkin Rekabet Kurumu’na (“Kurum”) başvuruda bulunmuştu.

Rekabet Kurulu (“Kurul”), Erfa’nın cirosu 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de (“2010/4 sayılı Tebliğ”) öngörülen eşiklerin altında kalmasına rağmen, ciro hesaplamasında Migros’un son üç yılda aynı ilgili ürün pazarında gerçekleştirdiği devralmaları göz önüne almıştır. Son üç yılda Migros’un gerçekleştirdiği tüm devralmalar tek bir işlem olarak dikkate alındığında ciro eşikleri aşıldığından karara konu işlem de izne tabi olarak değerlendirilmiştir. Anılan hukuki değerlendirmeye dayanak madde atfıyla Türk rekabet hukuku çevrelerinde 8(5) kuralı olarak bilinen bu istisnaî kural, aynı işlem tarafları arasında yahut aynı ilgili ürün pazarında yakın zamanda gerçekleştirilen ve münferiden bildirim eşiklerini aşmadığı için Kurul’un iznine tabi olmayan işlemler eliyle belirli bir pazarda rekabeti kısıtlayıcı yoğunlaşmaların kontrol altında tutulması için getirilmiştir. Görece istisnaî nitelikte olması ve mehaz AB rejimine kıyasen daha geniş bir denetim alanı yaratması sebebiyle bu kararın, 8(5) kuralını hatırlatması bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir.

Esasa ilişkin değerlendirmeler bakımından ise Kurul, ilgili coğrafi pazar tanımında hızlı tüketim malları perakendeciliğini konu alan kararlarında benimsediği ve Avrupa Birliği’nde de sıkça başvurulan devre konu mağazanın büyüklüğü ile rakip mağazalar arası sürüş mesafesi yaklaşımını sürdürmüştür. Buna göre devre konu her bir mağaza için hem mağaza büyüklüğü hem de satış değeri bakımından söz konusu mağazanın coğrafi etki alanı içerisinde bir değerlendirme yapılarak işlemin rekabetçi endişe yaratmayacağı sonucuna ulaşılmış ve işleme izin verilmiştir.

Rekabet Kurulu’nun Radarına Giren Jet Yakıtı Tedarikçilerine Ceza Yok!

Rekabet Kurulu, Petrofis[3], THY Opet[4] ile Triple Star[5] hakkında yürüttüğü soruşturmada herhangi bir rekabet hukuku ihlâli tespit etmedi.

Kurul, 2018 yılında yapılan bir şikâyet üzerine Petrofis, THY Opet ve Triple Star hakkında önaraştırma yürütmüş ancak soruşturma açılmasına yer olmadığına karar vermişti (“Önaraştırma Kararı”). Söz konusu kararın idari yargı denetimi sonucu iptal edilmesi üzerine Kurul, anılan teşebbüsler bakımından soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma temel olarak:

— Petrofis’in jet yakıtı tedariki pazarında hâkim durumda bulunduğu,

— Bu hâkim durumunu jet yakıtı satışına aracılık eden teşebbüslere karşı ayrımcı fiyatlar uygulayarak kötüye kullandığı,

— Petrofis, THY Opet ve Triple Star’ın jet yakıtı satışına aracılık hizmeti pazarındaki teşebbüsleri, özellikle Şikayetçi’yi, pazardan dışlamaya yönelik anlaşma içerisinde oldukları

iddiaları çerçevesinde yürütüldü.

İlk yürütülen süreçte farklı teşebbüslere farklı fiyatlar uygulanmasının etkileri ile Şikayetçi’nin somut iddiaları yeterince araştırılmadığından idari yargıda eksik inceleme yürütüldüğü tespit edilerek Önaraştırma Kararı iptal edilmiştir. Akabinde Kurul yaptığı detaylı değerlendirmesi neticesinde:

— Avrupa Birliği’ndeki güncel yaklaşımlara paralel olarak her bir havalimanını ayrı bir ilgili coğrafî pazar teşkil ettiğine karar verdi ve Petrofis’in soruşturmaya konu 18 havalimanından 13’ünde hâkim durumda olduğuna,

— Şikayetçi ile Triple Star’ın alım miktarlarının arasında büyük fark olması sebebiyle eşit konumda olmadıklarına, dolayısıyla Petrofis’in bu iki teşebbüse farklı fiyat uygulamasının tek başına ayrımcılık teşkil etmeyeceğine,

— Ayrımcılık iddialarına konu davranışın mal vermenin reddi ihlali teşkil edebilecek olsa da kötüye kullanıma ilişkin alt pazarda rekabetin ortadan kalkması ve tüketici zararının muhtemel olması gibi koşulların somut olayda mevcut olmadığına,

— Petrofis, Triple Star ve THY Opet arasındaki uyumlu eylem ve/veya anlaşma iddiaları bağlamında ileri sürülen olguların açık veya zımnî bir anlaşmadan değil, pazarın kendine özgü iktisadî yapısından kaynaklandığına,

— Dolayısıyla Petrofis, Triple Star ve THY Opet’in rekabeti kısıtlayıcı uyumlu eylem/anlaşma içinde olmadığına

kanaat getirdi.

Mavili Elektronik’e Ceza Var - Yetkili Servislerine Ceza Yok!

Kurul, 13 Nisan 2023 tarihinde Mavili Elektronik ve yetkili servisleri hakkında yürüttüğü soruşturmayı sonuçlandırdı.   2020 yılında Kare[6], Mavili Elektronik’in[7] kendisini yetkili servisi olan Filiz’e[8] yönlendirdiğini ve alıcılara göre fiyatlara müdahalede bulunduğunu belirterek Mavili Elektronik’n hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiasıyla Kurul’a başvuru yapmıştı. Kurul da bu başvuruya ilişkin olarak işlem yapılmasına gerek olmadığına karar vermişti.

Kararın Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi akabinde Kurul Mavili Elektronik hakkında yeniden satış fiyatının belirlenmesi, müşteri ve bölge kısıtlaması ile müşteri paylaşımı iddialarıyla; Filiz ve Yıldız[9] hakkında ise müşteri paylaşımı iddiasıyla soruşturma başlattı.

Kurul, soruşturma kapsamında Mavili Elektronik’in;

— yetkili servislerine fiyat listesi gönderdiği

— indirim oranları konusunda talimat verdiği

— yetkili servislerin sunacağı teklifleri için kendisinden onay alınmasını istediği

— talimatlara uymayan yetkili servislere yaptırımlar uyguladığı

— hatta talimatlara ve fiyat politikasına aykırı davranan yetkili servislere cezai işlem uygulanması konusunda sözleşmelerde revize yaptığı

kanaatine ulaştı.

Filiz ve Yıldız hakkında yürütülen soruşturmada ise bu iki teşebbüsün müşteri paylaşımına ilişkin anlaşma yapmadığı; Mavili Elektronik tarafından kendileri ile ilgili müşteri tahsisi davranışında bulunulduğu anlaşıldı.

Mavili Elektronik hakkında yürütülen soruşturma uzlaşma ile sonlandırılırken Filiz ve Yıldız hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi.

Öte yandan, Mavili Elektronik hakkında verilen karara ilişkin olarak iki Kurul üyesi karara katılmakla beraber ciro hesaplamasına Mavili Elektronik tarafından yapılan ihracat rakamlarının dahil edilmemesine ilişkin karşı görüş bildirdi. Karşı görüşün gerekçesi ise ceza oranının belirlenmesine ilişkin ikincil mevzuatta yurtdışı satışların dışarıda tutulmasına ilişkin bir düzenleme olmaması, bu yaklaşımın net bir değerden brüt bir değerin çıkarılması nedeniyle teknik anlamda yanlış sonuçlar vereceği ve nihai olarak teşebbüsün ekonomik gücünü doğru bir şekilde yansıtmayacağı olarak belirtilmiştir. Buna mukabil Kurul’un zaman zaman ihracat satışlarından elde edilen gelirleri, Türkiye’de elde edilmiş bir ciro teşkil etmediği gerekçesiyle ceza hesaplamasına dahil etmediği geçmiş kararları bulunmaktadır. Bu noktada karşı oyların da işaret ettiği noktanın, esasen ihracat gelirlerinin idarî para cezasına esas kılınan ciro hesabına dahil edilip edilmeyeceğine dair tutarlı ve yeknesak bir uygulamanın geliştirilmesi ihtiyacı olduğu söylenmelidir.

Artı (+) 1 Projesine Muafiyet!

Kurul, Sabancı Holding’in %100 iştiraklerinden SEM’in[10] geliştirdiği Artı (+) 1 Projesi (“Proje”) kapsamında projenin potansiyel müşterileri ile imzalanacak Artı (+) 1 Analiz ve Danışmanlık Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi’ne muafiyet tanınması talebini değerlendirdi.

Kurul’un veri ve veri analitiği bazlı projelere ilişkin rekabet hukuku değerlendirmelerine geçmeden evvel kısaca Proje’nin açıklanması faydalı olacaktır.

Artı (+) 1 Projesi Nedir?

Proje, ileri veri analitiği yöntemleri kullanarak tüketici davranışlarını analiz edip teşebbüslere pazarlama faaliyetleri için içgörüler (insight) sunmayı hedeflemektedir. Proje’ye katılmak isteyen teşebbüsler, taleplerini SEM’e ilettikten sonra Proje kapsamında, talebe göre belirlenen temayla ilgilenen ve rakip olmayan katılımcılar bilgilendirilecek ve veri setleri hakkında görüşülecektir. Veriler, müşterilerin rızasıyla toplanan bilgiler ve kamuya açık kaynaklardan oluşacaktır. Proje sonunda, her teşebbüse özel ticarî veya pazarlama amaçlı içgörüler hazırlanacak, bu içgörüler diğer teşebbüslerle paylaşılmayacak ve veriler imha edilecektir. Teşebbüsler, bu içgörüleri pazarlama faaliyetlerini geliştirmek için kullanacaktır.

Nasıl Değerlendirildi?

Kurul, veri analitiğine dayalı olan Proje’nin üç ana başlıkta potansiyel rekabet hukuku risklerini incelemiştir: (i) münhasırlık, (ii) rakipler arası rekabete duyarlı bilgi değişimi, (iii) rakipler arası koordinasyonu artırıcı etkiler.

Münhasırlık bakımından Kurul;

— Katılımcıların, SEM tarafından sunulan içgörülere uymak zorunda olmadığı,

— İçgörülere dair alınacak kararların teşebbüslerin kendi iradeleriyle almasını engelleyecek bir husus bulunmadığı,

— Katılımcıların SEM’in sunduğu hizmetleri münhasıran SEM’den almak zorunda olmadığı,

— Tarafların üçüncü kişilerle sözleşme yapmasının mümkün olduğunu,

değerlendirerek rekabetçi endişe bulunmadığı kanaatine vardı.

Bilgi değişimine yönelik olarak Kurul, verilerin geçmişe dönük, anonimleştirilmiş, şifrelenmiş olması ve süreklilik arz etmemesi sebebiyle rekabeti sınırlayıcı etki doğurmayacağını ifade etti. Bununla birlikte, dijital pazarlardaki teşebbüslerin kısa sürede rakip konuma gelebileceği vurgulanarak rakipler arası bilgi değişimine yönelik endişelerin tam olarak giderilemeyeceği sonucuna vardı.

Koordinasyon riskine yönelik olarak, rakip teşebbüslerin aynı uygulamaya dâhil olma ihtimali ve Sabancı Holding ile iştiraklerinin verileri kullanıp kullanamayacağı konuları incelendi. SEM’in, rakiplerin aynı uygulamada yer almaması aldığı önlemler ve özellikle iki rakip teşebbüs aynı ürün için hizmet talep etse bile verilerin farklı olması nedeniyle yaşanmayacağına dair analizler yeterli bulundu. Kurul, dijital pazarlarda teşebbüslerin kısa sürede rakip olabileceğine dikkat çekti ve verilerin Sabancı Holding ve iştirakleri tarafından kullanılmaması için sözleşmeler yapılmış olsa da bu konuda endişelerin sürdüğünü vurguladı.

Kurul koordinasyon ve rakipler arası bilgi değişimine dair potansiyel tüm endişelerine rağmen;

(i) Proje ile pazarlama ve reklam maliyetlerinin düşeceğini ve bunun tüketicilere olumlu yansıyacağını

(ii) tüketicilerin aradıkları ürüne daha rahat ulaşacaklarını

(iii) verimliliğin artacağını

(iv) düşük pazarlama bütçeleri ile yapılacak yüksek miktarda satışların da tüketicilere fayda sağlayacağını

değerlendirerek Proje’ye 5 yıl süre ile bireysel muafiyet tanıdı. Endişeleri gidermek adına ise, uygulamalarda rakip teşebbüsler bulunup bulunmadığını, hangi verilerin toplandığını ve uygulamalar arasındaki ilişkiyi denetlemek amacıyla bağımsız bir denetçi atanması şartını getirdi.

OBİLET Soruşturması Taahhüt Kararı ile Sonuçlandı!

OBİLET’in[11], “otobüs taşımacılığı için biletleme yazılımı (“IMS”)”, “otobüs sefer verilerinin platformlara dağıtımı (“B2B”)” ve “otobüs biletlerinin platformlar üzerinden satışı (“B2C”)” bakımından faaliyetleri bağlama, rakiplerini dışlayıcı faaliyetler, çevrimiçi reklam yasakları ve iletişim yasakları gibi başlıklar altında hakim durum soruşturmasına konu edilmişti. OBİLET’in, soruşturma sürecinin sonlandırılmasına ilişkin sunduğu taahhüt paketi Rekabet Kurulu tarafından bağlayıcı hale getirilerek kabul edildi.

Kurul öncelikle OBİLET’in MYDATA’nın[12] IMS’ini kullanan otobüs firmalarının biletlerini platformunda bir süre satmama ve sonrasında komisyon oranlarını yükselterek satışa açma politikasının bu firmaları OBİLET yazılımına geçmeye yönlendirme amacını taşıyıp taşımadığını incelemiştir.  Bu yönüyle OBİLET’in IMS ve B2C hizmetlerini fiili olarak bağladığı da tespit edilmiştir. Bu kapsamda OBİLET, OBİLET/BİLETALL’a[13] ait IMS’ler dışındaki diğer IMS’leri kullanan veya sonradan değiştiren otobüs firmaları için yalnızca B2C hizmetinin kullanımına ilişkin standart sözleşme metni hazırlamış ve bazı otobüs firmaları ile işbu sözleşmeyi akdetmiştir. Ayrıca OBİLET, sefer verilerinin OBİLET’e iletimi bakımından API bağlantısı ve teknik hizmet sağlayıcılığı bağlamında hizmet veren firmalar ile yeni bir iş modeli geliştirmiş ve bu çerçevede örnek sözleşme düzenlemiştir. OBİLET, geliştirilen yeni model ve sözleşme uyarınca verilen hizmetleri açıkça birbirinden ayrı tuttu ve ilgili firmalara geçmişe ve ileriye dönük olarak komisyon ödemesi yapacağını taahhüt etti. Böylelikle IMS ve B2C hizmetler arasındaki teknik bağımlılık da ortadan kaldırılmış oldu.

Ayrıca hem B2C hem de IMS hizmeti için farklı bedeller belirleyen standart sözleşmeler düzenlendi. Kurul, her iki hizmetin ayrı ayrı fiyatlandırılmasının, IMS hizmetinin bedavaya verildiği algısını ortadan kaldıracağı kanaatine vardı. OBİLET, standart sözleşmede düzenlenen hükümler ile otobüs firmalarının OBİLET platformu üzerinden satışa kapatılmasını ise IMS kullanımından bağımsız olarak değerlendirileceğini belirtti.

Kurul’un değerlendirmesinde OBİLET’in B2C’ler için Google Adwords gibi platformlarda reklam yasağı getirmesinin ilgili firmaların çevrim içi reklam kanallarının büyük ölçüde kısıtlanmasına sebebiyet verebileceği de belirtilmiştir. Bu çerçevede, OBİLET B2C’ler arasında imzalanmış olan sözleşmelerden reklam yasağı sınırlamasına yol açacak olan hükümlerin çıkarılması da taahhütler arasında yer almıştır.

OBİLET tarafından iletişimin yasağına ve tek elden satın almaya ilişkin sözleşme hükümleri tadil edildi.

Kurul Veri Silmeyi Affetmiyor

Kurul tarafından 6 Eylül 2023 tarihinde,  Koyuncu Elektronik’e[14] yerinde inceleme düzenlenmişti.

Bu kapsamda yerleşik uygulamaya uygun olarak, rekabet uzmanları, yerinde inceleme tamamlanıncaya kadar şirketin bilgisayarlarından, elektronik postalarından ve diğer veri depolama cihazlarından herhangi bir yazışma veya belge silinmemesi gerektiği konusunda bilgi verdi. Buna rağmen, bazı çalışanların, yerinde inceleme başladıktan sonra e-posta hesaplarında softdelete [15] yöntemiyle veri sildikleri tespit edildi. Diğer yandan, “Recover Deleted Items From Server”[16] yöntemi ile bahsedilen yazışmalar kurtarıldı ve silinen tüm veriler rekabet uzmanlarınca incelendi.

Koyuncu Elektronik yetkilileri, çalışanlar tarafından silinen e-postaların, cihazlardaki depolama alanı sıkıntısı, yavaşlama ve e-posta yoğunluğu nedeni ile silindiğini iddia etti. Silinen e-postaların genellikle tanıtım mailleri, sevkiyat ve eğitim bilgilendirmeleri, iş geliştirme notları gibi günlük gelen e-postalar oluğu söylendi. Yetkililer, söz konusu silme eyleminin rutin bir prosedür olduğu yönündeki beyanlarını kanıtlayamadığından bu konudaki ifadeleri soyut iddialar olarak kaldı.

Kurul’un yerleşik içtihadı çerçevesinde, yerinde incelemeler sırasında teşebbüs tarafından içeriğinden bağımsız olarak her türlü verilerin (e-posta, WhatsApp yazışmaları vb.) silinmesi, delil karartma eylemi olarak değerlendirilmekte ve bu durum yerinde incelemenin engellemesi/zorlaştırması olarak kabul edilmektedir.

Kurul, anılan silme işlemi sebebiyle Koyuncu Elektronik’in yerinde incelemeyi zorlaştırdığı gerekçesiyle Koyuncu Elektronik’e idari para cezası uyguladı.

Maçkolik’e Uygulanan Geçici Tedbir Revize Edildi

Mackolik[17] ve Nesine[18]arasında akdedilen münhasırlık kaydı içeren sözleşmeler nedeniyle Nesine hakkında soruşturma başlatılmıştı. Detaylarına Eylül 2023[19] sayımızda yer verdiğimiz üzere Nesine hakkında başlatılan soruşturma Maçkolik’e de sirayet etmiş ve Maçkolik hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Kurul, ciddi ve telafi olunamayacak zararları önlemek amacıyla nihai karar verilinceye kadar geçici tedbir alınmasına karar vermişti.

Maçkolik, Kurul’un bu kararında yer alan Maçkolik’in eski ve yeni internet sitesi arasındaki ayrımın ortadan kaldırılmasına ilişkin geçici tedbirin yeniden değerlendirilmesi için İdari Yargılama Usulü Kanunu (“İYUK”) madde 11 kapsamında Kurul’a talepte bulundu. Söz konusu tedbir uyarınca Maçkolik’in sadece tek bir site ile faaliyet göstermesi beklenmekteydi.

Maçkolik, yaptığı başvuruda eski site ile yeni site arasındaki ayrımın tamamen son kullanıcılara yönelik olduğu, yeni internet sitesi tasarımını beğenmeyen kullanıcıları kaybetmemek amacıyla böyle bir uygulamaya gidildiğini belirtti. Ayrıca Maçkolik, iki sitede de reklam alanlarında fiili münhasırlığı önleyecek hamleler yaptığını, işbirliği ortakları olan sanal bahis siteleri arasında ayrım gözetmeden rotasyon sistemi ile eşit görünürlük sağlamaya başladığını ifade etti.

Öte yandan başvuruda, söz konusu tedbirin kalıcılığına ve orantılı olmamasına vurgu yapılarak geçici tedbir değil yapısal tedbir niteliğinde olduğunun altı çizildi ve geçici tedbir kararı ile yapısal tedbir getirilemeyeceği belirtildi.

Kurul, yaptığı değerlendirmede Maçkolik tarafından atılan fiili münhasırlığın önlenmesi ve iş birliği ortaklarına ayrımcılık yapılmadan eşit şartlar sunulması yönündeki adımları yeterli gördü ve aynı anda iki farklı site bulunmasının geçici tedbirle ulaşılması istenen hedefe engel olmayacağı kanaatine vardı. Bu doğrultuda geçici tedbir, Maçkolik’in iki farklı site üzerinden devam etmesine imkân sağlayacak şekilde revize edildi. İYUK m. 11 kapsamında Kurul’a yapılan başvurular, yine Kurul tarafından değerlendirildiği için ilk karar ile ulaşılan sonuç genellikle değişmemektedir. Nitekim Maçkolik hakkında verilen karar ile istisnai şekilde olumlu sonuç ortaya çıkmıştır.

Öte yandan iki Kurul üyesi, söz konusu karara katılmamıştır. Karşı oy yazısında, Maçkolik’in “geçit bekçisi” (‘gatekeeper’) niteliğinin dikkate alınmadığı ve yeni internet sitesinin maç sonucu dışındaki istatistiklerde eski site kadar kullanışlı olmadığı vurgulanarak Maçkolik’in yeni sitesini geliştirme konusunda adım atmayabileceğini ve geçici tedbirin etkisinin ve izlenebilirliğinin azalacağını ifade edildi.

İki Devralma için Nihai İnceleme Kararı!

Kurul, Nisan ayında iki devralma işlemini nihai incelemeye aldığını duyurdu. Nihai incelemeye alınan işlemlerden birisi Kartek Holding A.Ş.’nin ödeme hizmetleri/finansal teknolojiler alanlarında faaliyet gösteren Param Holding International Coöperatief U.A. tarafından devralınmasıdır.2024 yılı içinde bu işlem haricinde ödeme hizmetleri pazarında iki devralma işlemi[20] için daha Kurul’dan izin talep edilmiş olup henüz Kurul’un bu işlemlere ilişkin kararı açıklanmamıştır. .  Nihai incelemeye alınan diğer işlem ise demir çelik sektöründe faaliyet gösteren Metser’in Almanya merkezli Opta tarafından devralınması işlemidir.

Birleşme/devralma işlemlerinin Kurul tarafından nihai incelemeye alınması görece nadir karşılaşılan bir durum olmakla birlikte anılan işlemin hakim durum yaratılması, var olan bir hakim durumun güçlendirilmesi yahut etkin rekabetin önemli ölçüde azalıp azalmayacağına ilişkin daha derinlemesine bir inceleme yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle 2020 yılındaki kanun değişikliği sonrası, mehaz AB hukukuna paralel şekilde Türk rekabet hukuku uygulamasına getirilen “etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması” sonucunun bir yoğunlaşmalar bakımından bir yasaklama gerekçesi olarak düzenlenmesinin nihaî inceleme sayılarını artırdığı gözlemlenmektedir. 2014-2023 yılları arasında gerçekleştirilen 1965 birleşme başvurusundan yalnızca 23 tanesi hakkında nihai inceleme yapılmışken 2020 yılındaki kanun değişikliği sonrasında 2020-2023 yılları arasında 991 işlemden 9’u nihai incelemeye alınmıştır.

Sonuç olarak, Kurul nihai incelemesini bitirene kadar işlem askıda kalacak ancak bu süreç boyunca teşebbüslerin Kurul’a işleme ilişkin taahhüt sunması mümkün olacaktır.

Çevrim İçi Topla Dağıt Karteline Kurul’dan Müdahale!

Kurul kozmetik ve kişisel bakım ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Evdeeczane[21], Cosmed[22], Farmakozmetika[23] ve Bakım Kutusu[24] hakkında ‘Buybox’ sistemi vasıtasıyla topla dağıt karteline taraf olunması ve Cosmed hakkında ek olarak yeniden satış fiyatı tespiti (“YSFT”) ve internet satışlarının kısıtlanması iddialarıyla soruşturmalar başlatmıştı.

Çevrim içi satış platformlarında yer alan “Şimdi Al”, “Sepete Ekle” gibi ifadelerin bulunduğu kutucuğa verilen isim olan Buybox, tıkanıldığında hangi satıcının ürününe yönlendirme yapılacağını belirleyen sistemi ifade etmektedir.

Cosmed tarafından kurgulanan Buybox sistemi ile sisteme dâhil olacak ürünler belirlenmekte ve sistemde yer alan teşebbüsler listede bulunan ürünleri daha düşük fiyattan sunarak Buybox yönlendirmesini elde edebilmektedir. Kurul, kurgulanan bu sistem vasıtasıyla:

— Sisteme katılan Bakım Kutusu, Evdeeczane ve Farmakozmetika’nın birbirlerine ilişkin rekabete hassa bilgilere sahip olduğu;

— Cosmed vasıtasıyla birbirlerinin fiyatlarına müdahale ettikleri

— Bu müdahalelerin rakip teşebbüslerin talep etmiş olduğunun diğer teşebbüsler tarafından öngörüldüğü,

— Cosmed tarafından Buybox sisteminin sürekli takip edildiği ve aykırı durumlarda fiyatlara müdahalede bulunduğunu

tespit etmiştir. Bu tespitler ışığında Cosmed’in merkezinde bulunduğu (hub), diğer teşebbüslerin ise uçlarda bulunarak (spoke) yatay koordinasyon sağladığı bir topla dağıt kartel kurulduğu sonucuna varılmıştır.

Kurul ayrıca, Cosmed’in sözleşmelerinde yer alan, yeniden satıcıların çevrim içi pazar yerlerinde satış yapılabilmesinin Cosmed’in onayına bağlayan ve ürünlerin sadece son kullanıcılara satılabileceğini düzenleyen hükmü internet satış kısıtlaması ile müşteri kısıtlaması olarak değerlendirmiştir.

Teşebbüslerin uzlaşma talepleri sonucunda, topla dağıt kartel kurma ve Cosmed’in YSFT ihlallerine ilişkin olarak soruşturmalar sonlandırılırken, Cosmed’in internet satışlarını kısıtlaması yönünden soruşturma ise taahhütle sonuçlanmıştır.

İdari Para Cezası Hesabında İhracat Cirosuna İlişkin Tartışmalar

9 Mart 2023 tarihinde Kurul, hızlı tüketim malları sektöründe faaliyet gösteren teşebbüsler hakkında açtığı soruşturmaların akabinde Balparmak[25] hakkında alıcılarının yeniden satış fiyatlarını belirlediği iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma sürecinde Kurul; Balparmak’ın alıcıların yeniden satış fiyatlarına müdahale ettiğini, asgari ve azami satış fiyatı belirlediğini, fiyat aralığı dışında satış yapan perakendecilerin fiyatlarını düzeltmesini sağladığını, yapılacak fiyat artışlarını koordine ettiğini tespit etti. Balparmak’ın fiyatlara müdahale ederken perakendecilerin indirim/promosyon taleplerini reddetme veya ürün tedarikini kesme gibi yöntemlere başvurma yoluna gittiği görüldü. Ayrıca Kurul, söz konusu eylemlerin 2017 yılından soruşturmanın açıldığı güne kadar devam ettiğini belirledi.

Yeniden satış fiyatının tespiti yoluyla rekabetin ihlal edildiği sonucuna ulaşan Kurul, soruşturmayı 15 Haziran 2023 tarihinde uzlaşma ile sonlandırdı. Öte yandan oybirliği ile alınan bu karara ilişkin iki Kurul üyesi ceza hesaplanırken ihracat cirosunun hesaba katılmaması nedeniyle farklı gerekçe sundu. Üyeler mevzuatta, yargı kararlarında ve Kurul içtihadında aksini işaret eden bir durum olmadığının altını çizdi; ayrıca böyle bir tutumun “teşebbüsün pazar içindeki gücünü esas alan yaklaşım” anlayışına da ters düştüğünü belirtti.

Uludağ Soruşturması Uzlaşma ile Sona Erdi; İhracat Cirosu Ceza Tespitinde Dikkate Alınmadı!

5 Mayıs 2023 tarihinde Kurul, Uludağ[26] hakkında perakendecilerin yeniden satış fiyatını belirlediği şüphesiyle soruşturma başlatmıştı.

Kurul; Uludağ’ın perakendecilerin satış fiyatlarını gözlemlediği, Uludağ’ın istediği fiyatın altında satış yapan perakendecileri uyardığı ve fiyatların yükseltilmesinin sağladığı, yapılacak indirim oranlarını belirlediği, düşük fiyattan satış yapan teşebbüslere fiyat yükseltmeden sevkiyat yapmadığı kanaatine ulaştı. Öte yandan perakendecilerin düşük fiyat uygulayan diğer perakendecileri Uludağ’a şikâyet ettiği, fiyat belirlenmesi konusunda Uludağ’dan onay aldığı da anlaşıldı. Nitekim Kurul, Uludağ’ın yeniden satış fiyatlarını belirlediği ve bu suretle rekabeti ihlal ettiği kanaatine ulaştı. Soruşturma, Kurul ve teşebbüsün uzlaşması ile sonlandı.

Öte yandan iki Kurul üyesi, Uludağ’a verilen ceza hesaplanırken ihracat cirosunun hesaba katılmadığı için farklı gerekçe kaleme aldı. Bu sayımızda yer verdiğimiz Mavili Elektronik kararındaki gerekçeleri yineleyen üyeler; mevzuatta, yargı kararlarında ve Kurul içtihadında aksini işaret eden bir durum olmadığını ve ihracat cirosunun da ceza hesaplamasına dâhil edilmesi gerektiğini belirtti.

Dijital Pazarların Sıcak Gündemi: Günlük İdari Para Cezaları - 1 – Google Kararı

8 Nisan 2021 tarihinde Kurul, genel arama hizmetleri pazarında hâkim durumda bulunan Google’ın[27] yerel arama (Local Unit) ve konaklama fiyatı karşılaştırmaya (Google Hotel Ads) yönelik hizmetler bakımından sonuç sayfasında kendine konum ve gösterim olarak avantaj sağladığı, potansiyel rakiplere karşı pazara giriş engelleri yarattığı ve mevcut rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırdığından hareketle Google’a ceza vermiş ve bazı yükümlülükler getirmişti.

Google, getirilen yükümlülüklere binaen, etkin rekabetin tesis edilmesi için rakipler açısından yaratılan dezavantajlı koşulların giderilmesi amacıyla Kurul’a yerel arama hizmetleri pazarında uygulamayı düşündüğü yeni tedbir önerilerini sundu. 21 Mart 2024 tarihinde de Kurul, Google’ın sunduğu önerileri kabul etti. 15 Nisan 2024 tarihinde tedbirlerin Google tarafından yürürlüğe konmasının akabinde Kurul, Google tarafından sadece yerel arama hizmetleri için tedbirlerin uygulandığını, konaklama fiyatlarının karşılaştırılması ile ilgili tedbirlerin ise uygulamaya konmadığını tespit etti. Bu nedenle Google’a 15 Nisan 2024 tarihinden başlamak üzere günlük idari para cezası uygulanmaya başlandı.

Günlük idarî para cezası karşısında Google, konaklamalara ilişkin sorgular bakımından da rakiplerin dezavantajlı konumunu ortadan kaldıracak tedbirleri piyasaya sürerek cezaya temel teşkil eden hukukî durumu ortadan kaldırdı. Nitekim Kurul, günlük idari para cezasının 21 Mayıs 2024 tarihi itibariyle sonlanmasına ve Google’a toplamda 482 milyon TL’yi aşan bir ceza verilmesine karar verdi.

Dijital Pazarların Sıcak Gündemi: Günlük İdari Para Cezaları - 2 – Meta Kararı

Kurul, 6 Mayıs ve 8 Mayıs 2024 tarihinde yayınladığı iki duyuruyla Meta[28] hakkında iki farklı dosya kapsamında uyguladığı günlük idari para cezalarının sona erdiğini duyurdu.

Kurul, Meta’nın Instagram ve Threads uygulamalarını bağladığı ve kullanıcı verilerini kendilerinden onay almaksızın iki uygulama arasında aktardığı ve bu şekilde hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiasıyla soruşturma başlattı ve telafi edilemeyecek zararların önlenmesi adına geçici tedbir kararı verdi. Geçici tedbir kararında Kurul, Meta tarafından endişeleri giderecek tedbir önerileri sunulana kadar günlük idari para cezası uygulanacağını belirtti. Meta, karara ilişkin olarak Avrupa Birliği’nde yer alan kullanıcılar için de getirdiği “profilsiz kullanım” gibi önerileri sundu ancak Kurul tarafından bu öneriler veri birleştirme endişelerini giderecek nitelikte görülmediğinden kabul edilmedi. Kurul, bu önlemler alınsa bile, mevcut Threads kullanıcıları için veri birleştirilmesine devam edileceğinin, Threads için Instragam’a üye olmanın zorunlu olmasının ve profilsiz kullanım ile sunulan deneyimin düşük kalitede olduğunun ve böylece profilli kullanıma yönlendirme yapıldığının altını çizdi.  Buna karşılık Meta, geçici tedbirlerin Kurul’un talebi doğrultusunda uygulanmasındansa 29 Nisan 2024 tarihi itibariyle Threads uygulamasının Türkiye’deki faaliyetlerinin tamamen sona erdirildiğini duyurdu. Geçici tedbir kararının konusuz kalması karşısında Kurul, anılan tarihe kadar uygulanagelen günlük idari para cezasını sonlandırdı ve arada geçen süre için ceza uyguladı.

Meta hakkındaki diğer günlük para cezası ise Meta’nın Facebook, Instagram ve WhatsApp üzerinden topladığı verileri birleştirerek, sosyal ağ hizmetleri ile çevrim içi görüntülü reklamcılık pazarlarında giriş engeli yaratmak ve rakiplerin faaliyeti zorlaştırmak suretiyle hâkim durumunu kötüye kullandığına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında ortaya çıkmıştı. 22 Ekim 2022 tarihinde soruşturmayı sonlandıran Kurul, etkin rekabetin tesisi ve ihlalin sona ermesi için Meta’ya bazı yükümlülükler getirmiş ve veri birleştirmesine yönelik tedbirler alınması için 11 Aralık 2023’e kadar süre tanımıştı. Nitekim Meta, tedbir uygulaması için Kurul’a önerilerini sunmuş ancak Kurul tarafından bu öneriler yeterli seviyede görülmemiş ve Meta’ya rekabet endişelerini giderecek nitelikte öneriler sunana kadar günlük idari para cezası uygulanacağı duyurulmuştu. 5 Nisan 2024 tarihinde Kurul’a sunduğu önerilerde ise Meta, uygulamalar arasındaki verilerin ancak “Hesaplar Merkezi” üzerinden hesaplarını birleştirmesi halinde bir araya getirilebileceğini, eski kullanıcılardan ise Haziran ayında veri birleştirilmesine ilişkin onay alınacağını belirtti. Kurul, söz konusu revize edilen uygulamaları yeterli gördü ve günlük idari para cezasını sona erdirerek 12 Aralık - 4 Nisan 2024 tarihleri arasında geçen süre için para cezası uyguladığını duyurdu.

Fransız Liseleri Hakkında Yürütülen Soruşturma Sonuçlandı

Fransız özel eğitim kurumlarından Özel İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi, Özel İstanbul Saint Benoît Fransız Lisesi, Özel İstanbul Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi, Özel İstanbul Saint-Michel Fransız Lisesi ve Özel İstanbul Sainte Pulchérie Fransız Lisesi’ne okul kayıt ücretlerinin, okul ücretini oluşturan unsurların ve Türk öğretmenlerin maaşlarının belirlenmesi hususunda birlikte hareket ettikleri iddiası ile açılan soruşturma sonuçlandı.

Söz konusu Fransız özel eğitim kurumlarının okul kayıtlarını ve okul ücretlerini oluşturan unsurları birlikte belirledikleri, bu kapsamda bireysel muafiyetten de yararlanamayacakları tespit edildi. Bu çerçevede her bir eğitim kurumuna ayrı ayrı idari para cezası verildi.

Ayrıca yine ilgili kurumların Türk öğretmenlerin maaşlarını birlikte kararlaştıklarına, bu doğrultuda kurumların bireysel muafiyetten yararlanamayacaklarına karar verildi.  Bu ihlal sonucunda Kurul yine, eğitim kurumlarına ayrı ayrı ceza verilmesine karar verdi. İşgücü pazarında rekabet hukuku uygulamalarına örnek teşkil eden bu karar ile farklı sebeplerle açılan soruşturmalarda işgücü pazarına ilişkin ihlal kararları verilebildiği de tekrar gözler önüne serildi.

Mobil Ekosistemlere İlişkin Yürütülen Sektör İncelemesi Sırasında Apple’a Soruşturma Açıldı

Kurum, mobil akıllı cihazlar ve bu cihazlara yönelik yazılımların sektör yapısını ve sektördeki rekabet sorunlarını tespit etmek amacıyla yürütmekte olduğu Mobil Ekosistemlere İlişkin Sektör İncelemesi kapsamında, Apple’ın[29]App Store’daki uygulama geliştiricilere ödeme sistemleri konusunda kısıtlayıcı eylemlerde bulunduğundan şüphelendi.

Yapılan incelemelerde Apple’ın, uygulama geliştiricilerinin uygulama içinde kullanıcıları alternatif ödeme kanalları hakkında bilgilendirmesini engellediği şüpheleri ortaya çıktı. Bu durum çerçevesinde, Kurul tüketicilerin daha iyi fiyat seçeneklerine erişiminin kısıtlanıp kısıtlanmadığının incelenmesi gerektiğine karar verdi.

Apple’ın uygulama geliştiricilere uyguladığı bir diğer kısıtlamanın ise uygulama içi satın alımlarda kendi ödeme sistemi olan In-App Purchase’ı (“IAP”) zorunlu tutması olabileceği gündeme geldi. Ayrıca, Apple’ın IAP aracılığı ile gerçekleştirilen satışlardan %30 komisyon aldığı dikkat çekti. Söz konusu kısıtlamanın, uygulama geliştiricilerin özgürlüğünü sınırlayıp sınırlamadığı ve IAP ödeme sisteminin rakiplerinin ekosisteme girişinin engellenip engellenmediği konusu Kurul tarafından incelenmeye değer görüldü.

Bu çerçevede Kurul, Apple hakkında, App Store’da IAP dışındaki ödeme sistemlerini kullanılmasını engellediği ve mobil uygulama geliştiricileri yönlendirme karşıtı hükümlere maruz bıraktığı şüphesi ile soruşturma açtı.

Bayilere Uygulanan Bölge Kısıtlamaları Konusunda Kurul’un Tutumu

Kurul, traktör üretimi ve pazarlama sektöründe başlatmış olduğu ön araştırma kapsamında, 5 Ocak 2023 tarihinde KUBOTA[30] ve TÜMOSAN[31] hakkında bayilerin pasif ve/veya aktif satışlarının kısıtlaması sebebi ile soruşturma açmıştı.

Soruşturma kapsamında, TÜMOSAN’ın bayileriyle imzaladığı bayilik sözleşmesinde belirli bölgelerin bayilere özgülendiği ve bayilerin kendi münhasır bölgeleri dışına gerçekleştirdiği aktif satışların kısıtlandığı tespit edildi. Bununla birlikte inceleme sırasında edinilen bilgiler ışığında, bayiler tarafından münhasır bölge dışından gelen müşterilere fiyat teklifinde bulunulmasının engellendiği ve bu müşterilerin ilgili bölgedeki bayiye yönlendirilmesinin zorunlu tutulduğu görüldü. Ayrıca, TÜMOSAN’ın aktif – pasif satış değerlendirmesini nihai sonuca erdirmeden, kendisine özgülenen bölgenin dışına satış yapan bayilerin elde edeceği primleri iptal ettiği tespit edildi. TÜMOSAN’ın söz konusu eylemleri ile bayilerin aktif satışlarının yanında pasif satışlarının da sınırladığı sonucuna ulaşıldı.

TÜMOSAN tarafından verilen taahhüt metninde, TÜMOSAN ile bayileri arasında imzalanan Çerçeve Bayilik Sözleşmesi’nde, bayilerin münhasır bölgeleri dışında aktif satış yapması sınırlandırılırken pasif satış yapmasına izin verildi. Ayrıca, bayilerin satış karşılığında elde edeceği primlerin ancak münhasır bölge dışına aktif satış yapılırsa iptal edileceğine, pasif satışlarda bu kapsamda bir uygulamaya yer verilmeyeceğine karar verildi.  Son olarak, TÜMOSAN, bayilere hitaben hazırlayacağı bir duyuru ile münhasır bölge dışına yapılan pasif satışların yasak olmayacağının duyurulacağını taahhüt etti. Kurul, TÜMOSAN tarafından taahhüt edilen Çerçeve Bayilik Sözleşmesi’ni, aktif ve pasif satış ayrımına yer verdiği, bayilere özgülenen münhasır bölgelere yönelik sadece aktif satış yasağı getirdiği ve açıkça kısıtlamanın pasif satışları kapsamadığını belirtilmesi sebebi ile uygun ve yeterli gördü.

Yine Çerçeve Bayilik Sözleşmesi kapsamında, bayilerin münhasır bölge dışındaki müşterilere sadece aktif satış yapması halinde bayilere verilecek olan primlerin iptal edileceğine ilişkin maddenin açık ve anlaşılabilir olması sebebi ile Kurul ilgili taahhüdü yeterli buldu. Bununla birlikte bayilerin aktif bir çabası olmaksızın bölge dışından gelen müşterilere yapacağı pasif satışın herhangi bir ihlal teşkil etmeyeceğine ilişkin TÜMOSAN tarafından paylaşılacak olan metni rekabetçi endişeleri gidermek için yeterli gördü.

Diğer yandan, KUBOTA için yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen yazışmalarda, KUBOTA’nın bölge dışından bayilere gelen müşteri tekliflerinin ancak ilgili bayinin izni doğrultusunda kabul edilebileceği hususunda bayilere uyarıda bulunduğu, KUBOTA’nın bayilere uyguladığı prim ve perakende desteklerinin ancak bölge içi satışlar kapsamında geçerli olduğu, söz konusu desteğin bölge dışı satışlar için geçerli olmadığı tespit edildi. TÜMOSAN’ın aksine, KUBOTA’nın bayiler ile yapmış olduğu sözleşmede bölge bakımından münhasırlık tanınmadığı görüldü. Bu kapsamda, KUBOTA tarafından sunulan taahhüt metninde, KUBOTA ile bayiler arasında imzalanan bayilik sözleşmelerinde aktif veya pasif satış kısıtlamasına yer verilmeyeceği belirlendi.

Bununla birlikte KUBOTA, bayilik sözleşmelerinde herhangi bir aktif veya pasif satış kısıtlaması olmadığını ve bu kısıtlamanın uygulamada da görülmeyeceğini açıklayan bir duyuru metnini bayiler ile paylaşmayı taahhüt etti. KUBOTA, bu duyuruların bayiler tarafından okunup, anlaşıldığı hususunda şüpheye yer vermemek adına bayilerin konuya ilişkin imzaladığı formları Kurum ile paylaşacağını açıkladı. Sonuç olarak Kurul, KUBOTA’nın aktif ve pasif satış kısıtlamasına ilişkin rekabeti önleyici nitelikteki eylemlerinin bahsedilen taahhütler ile bertaraf edileceği kanaatine vardı.


[1] Migros Ticaret AŞ

[2] Elbin Gıda İnşaat Tekstil Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

[3] Petrofis Akaryakıt Dağıtım Hizmetleri AŞ

[4] THY Opet Havacılık Yakıtları AŞ

[5] Triple Star Aviation Ltd.

[6] Kare Yangın Otomasyon Sis. San. ve Tic. Ltd. Şti.

[7] Mavili Elektronik Tic. ve San. AŞ

[8] Filiz Güvenlik Sistemleri Proje ve Sanayi Ticaret AŞ

[9] Yıldız Yangın Söndürme Sistemleri San. Tic. AŞ

[10] SEM İnternet Reklam Hizmetleri ve Danışmanlık AŞ (“SEM”)

[11] Obilet Bilişim Sistemleri AŞ

[12] Mydata Bilişim Ltd. Şti.

[13] OBİLET BİLETALL’ı devralmış ve bu iki şirket pazarda tek bir teşebbüs olarak faaliyet göstermiştir. Bu nedenle soruşturma OBİLET ve BİLETALL tek bir teşebbüs olarak kabul edilerek sürdürülmüştür.

[14] Koyuncu Elektronik Bilgi İşlem Sistemleri Sanayi ve Dış Ticaret AŞ

[15] Microsoft Outlook uygulamasındaki e-postaların kalıcı olarak silinmeyip “Silinmiş Öğeleri Kurtar” yöntemiyle geri getirilebilecek şekilde silinmesi işlemidir.

[16] Microsoft Outlook uygulamasında “Silinmiş Öğeleri Kurtar” seçeneğine karşılık gelmektedir.

[17] Mackolik İnternet Hizmetleri Ticaret AŞ

[18] D Elektronik Şans Oyunları ve Yayıncılık AŞ

[19] https://herguner.av.tr/wp-content/uploads/2023/10/Herguner-Competition-Monthly-Eylul.pdf

[20] Paynet Ödeme Hizmetleri AŞ’nin sermayesinin tamamının ve tek kontrolünün iyzi Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri AŞ tarafından devralınması işlemi ile Sofra Kurumsal ve Ödüllendirme Hizmetleri A.Ş.’nin kontrolünün Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş. tarafından devralınması işlemi

[21] Ayaz ve Ortakları Ltd. Şti

[22] Ege Teknoloji Kimya Mak. San. Tic. Ltd. Şti

[23] Farmakozmetika Sağlık Ürünleri ve Kozmetik Tic. Ltd. Şti

[24] SB Grup Kozmetik AŞ

[25] Altıparmak Gıda San. ve Tic. A.Ş

[26] Erbak Uludağ Pazarlama Satış ve Dağıtım AŞ

[27] 8 Nisan 2021 tarihli ve 21-20/248-105 sayılı Kurul Kararında belirtildiği üzere Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti., Google International LLC, Google LLC, Google Ireland Limited ve Alphabet Inc.'ten oluşan ekonomik bütünlüğü ifade etmektedir.

[28] Meta Platforms, Inc.

[29] Apple Inc. ve Apple Teknoloji ve Satış Limited Şirketi

[30] Kubota Turkey Makine Tic. Ltd. Şti

[31] Tümosan Motor ve Traktör Sanayi A.Ş.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent