7.Yargı Paketi Kapsamında Arabuluculuk Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Kamuoyunda 7. Yargı Paketi olarak bilinen 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7. Yargı Paketi) 05/04/2023 tarih ve 32154 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yayımlanan bu kanun ile birlikte 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda (Arabuluculuk Kanunu) da birtakım önemli değişiklikler yapılmıştır.
Arabuluculuk Kanunu’nda yapılan değişikliklerden kamuoyunda
en dikkat çekici olanı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra
yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkilerinden
kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmasıdır. Son dönemde
ülkemizde artan kira fiyatları nedeniyle kiraya verenler ile kiracılar arasında
yaşanan uyuşmazlıkların da arttığı söylenebilir. Dolayısıyla kira
uyuşmazlıklarına ilişkin dava yoğunluğu, kimi zaman taraflar nezdinde hak kaybı
doğurabilecek boyutlara ulaşmıştır. Kanun koyucu, hem mahkemelerin iş yükünü
azaltmak hem de dava süreçlerinin uzun sürmesi nedeniyle yaşanabilecek
potansiyel hak kayıplarının önüne geçmek amacıyla, 1 Eylül 2023 tarihinden
itibaren kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuk
kapsamına alınmasını öngörmüştür. Diğer bir deyişle, 1 Eylül 2023 tarihinden
itibaren arabuluculuğa başvurulmadıkça, kira uyuşmazlığından kaynaklı herhangi
bir dava açılamayacaktır. Bu sayede taraflar, söz konusu arabuluculuk toplantılarında
anlaşmaya varılması halinde, yetkili ve görevli mahkemeden anlaşma belgelerinin
icra edilebilirliğine ilişkin şerh alarak söz konusu anlaşma belgesine ilam
niteliği kazandırabileceklerdir. Bununla birlikte kanun koyucu, 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanunu’na göre kiralanan taşınmazın ilamsız icra yoluyla
tahliyesine ilişkin hükümleri istisna olarak belirtmiştir. Yani ilamsız icra
yoluyla tahliyeye ilişkin hükümlerin uygulanmasında, arabuluculuk dava şartı
söz konusu değildir.
7. Yargı Paketi’yle birlikte kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmasının yanı sıra aşağıdaki değişiklikler de yapılmıştır:
- Arabuluculuk faaliyeti sonunda, arabulucunun, taraflar hazır değilse her türlü iletişim vasıtasını kullanarak hazır bulunmayan tarafları bilgilendireceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile arabuluculuk toplantısında hazır bulunmayanların toplantısının akıbeti hakkında nasıl bilgilendirileceğine ilişkin hukuki boşluk ortadan kaldırılmış, arabulucunun toplantıda hazır bulunmayan tarafları da bilgilendirmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
- Kural olarak icra edilebilirlik şerhi, özel hüküm bulunmadığı hallerde, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden, davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilmektedir. 7. Yargı Paketi kapsamındaki yeni düzenleme ile özel hüküm olarak, arabuluculuk sonucu düzenlenen milletlerarası sulh anlaşma belgelerinin yerine getirilmesi için icra edilebilirlik şerhinin asliye ticaret mahkemesinden alınması zorunlu hale getirilmiştir.
- Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuğa “elverişli” olduğuna yönelik düzenleme yapılmıştır. Bu doğrultuda bahsi geçen konularda bir uyuşmazlık meydana gelmesi halinde taraflar artık uyuşmazlığın çözümünde ihtiyari olarak arabuluculuğa başvurabilecektir. Söz konusu değişiklik 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
- Arabuluculuk Kanunu m. 18/4’te düzenlenen “Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.” hükmü “Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kıldığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile birlikte ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk tutanağının ilam niteliğinde belge sayılabilmesi için tarafların imzası aranmamış, avukat ve arabulucunun imzası yeterli sayılmıştır. Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı hallerde arabuluculuk tutanağının ilam niteliğinde belge sayılabilmesi için icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunluluğu pekiştirilmiştir.
- Bu düzenleme öncesinde arabulucunun yalnızca taraf vekillerini bilgilendirilmesi yeterli görülmekteyken değişiklikle birlikte arabulucunun, görevlendirme konusunda ilgili tarafın avukatı bulunsa bile asil tarafı da bilgilendirmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu değişiklik 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
- Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından sonra, başvuran taraf aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak icra takibi yapılması durumunda, başvuran tarafın bu takibe karşı son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde İcra ve İflas Kanunu m. 72 hükmü uyarınca menfi tespit davası açabileceği ve talep etmesi halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir uygulanacağı düzenlenmiştir. Söz konusu değişiklik 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
- Arabuluculuk Kanunu’nun yanı sıra Türk Ticaret Kanunu’nda da arabuluculuğa ilişkin düzenleme yapılmış, ticari davalardan konusu bir miktar para olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu değişiklik 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
- Yukarıda yer verilen düzenlemelere ek olarak taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan ve komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar için de 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. Ayrıca bu uyuşmazlıklar bakımında düzenlenen anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin; taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinden, diğer anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınması zorunlu kılınmıştır.
Yukarıda belirtilen düzenlemeler ve son dönemde ülkemizde yürürlüğe giren diğer düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, yargı sistemimizde arabuluculuk uygulamasının gün geçtikte yaygınlaştığı ve önem kazandığı görülmektedir. Uyuşmazlıkların hızlı ve kazançlı şekilde sonuçlanmasında büyük rol oynayan arabuluculuk sürecine, zorunlu olmasa dahi -konusu elverdiği ölçüde- pek çok uyuşmazlık bakımından ihtiyari olarak da başvurulabilir.
7. Yargı Paketi’nin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Tagged with: Ticaret Hukuku, Arabuluculuk, Arabuluculuk Kanunu, 7. Yargı Paketi, Gokce, Aslihan Kayhan, Basak Tas