Elektrik Piyasasında Önlisans Sahibi Tüzel Kişiler İçin Ortaklık Yapısı Değişikliklerinde Kurul Onayı Zorunluluğu

17 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, elektrik piyasasında faaliyet gösteren önlisans sahibi tüzel kişilerin ortaklık yapısındaki değişikliklere ilişkin önemli yenilikler getirdi. Bu makalede, bu değişikliklerin getirdiği yenilikleri ve piyasa aktörleri için doğurabileceği sonuçları ele alacağız.

Yönetmelikteki Köklü Değişiklik: Kurul Onayı Zorunluluğu

Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 57. maddesi, önlisans sahibi tüzel kişilerin ortaklık yapısındaki değişiklikler konusunda oldukça katı bir çerçeve sunmaktadır. 2017 yılında yapılan değişikliklerle bu kurallara bazı istisnalar getirilmişti. Ancak, 17.08. 2024 tarihinde yapılan bu son değişiklik, daha önce getirilen bazı istisnalar için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) onayını zorunlu kıldı.

Bu değişiklikle, yönetmeliğin 57. maddesinde yer alan c), e), g), ğ), h), ı) ve i) bentleri kapsamında yapılacak ortaklık yapısı değişiklikleri, artık her defasında EPDK Kurulu’nun onayına tabi olacaktır. Kurul onayı alınmadan yapılacak her türlü ortaklık yapısı değişikliği, önlisansın iptaliyle sonuçlanabilecektir.

Hangi Durumlar Artık Kurul Onayı Gerektiriyor?

Yeni düzenlemeyle birlikte Kurul onayı gerektiren durumlar aşağıdaki gibidir:

c) Yurt Dışı Ortakların Pay Değişiklikleri: Önlisans sahibi tüzel kişilerin ortaklık yapısında, yurt dışında kurulmuş olan ortakların ortaklık yapılarında meydana gelen değişiklikler sonucu gerçekleşen dolaylı pay sahipliği değişiklikleri.

e) Dolaylı Pay Sahipliğinin Doğrudan Pay Sahipliğine Geçişi: Önlisans sahibi tüzel kişinin dolaylı pay sahiplerinin pay oranları değişmeksizin doğrudan ortak haline gelmesi ya da doğrudan pay sahiplerinin pay oranları değişmeksizin dolaylı pay sahibi haline gelmesi.

g) Kontrol Değişikliği Oluşturmayan Pay Değişiklikleri: Önlisans sahibi tüzel kişinin ortaklık yapısında kontrol değişikliği oluşturmayacak şekilde yapılan doğrudan veya dolaylı pay değişiklikleri.

ğ) Kamu Kurumlarına Ait Ortaklık Yapısında Değişiklikler: Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan veya dolaylı olarak kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan tüzel kişilerin ortaklık yapısında, kamu kurumu niteliğindeki ortak dışında yeni ortak alınmamak kaydıyla yapılan değişiklikler.

h) Payların Geri Alımı: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında, önlisans sahibi tüzel kişinin kendi paylarını iktisap etmesi sonucu ortaklık yapısında meydana gelen değişiklikler.

ı) Yurt Dışı Kaynaklı Pay Edinimleri: Yurt dışında kurulmuş tüzel kişilerce veya bu tüzel kişilerce kontrol edilen şirketler tarafından yapılan doğrudan veya dolaylı pay edinimleri.

i) Aile İçi Pay Devirleri: Önlisans sahibi tüzel kişinin ortaklık yapısında pay sahibi olan ve eşler ile aralarında birinci derece kan hısımlığı bulunan kişiler arasında yapılan pay devirleri.

Değişikliğin Piyasa Üzerindeki Olası Etkileri

Bu değişiklikler, elektrik piyasasında faaliyet gösteren önlisans sahibi tüzel kişiler için önemli bir dönüm noktasıdır. Ortaklık yapısında değişiklik yapmayı planlayan şirketlerin, artık bu işlemleri daha titiz bir şekilde planlamaları ve EPDK’dan onay almaları gerekmektedir. Bu, özellikle yabancı yatırımcılar için yeni bir bürokratik süreç anlamına gelmektedir.

Sonuç: Stratejik Uyumluluk ve Proaktif Yönetim Gerekli

Elektrik piyasasında faaliyet gösteren şirketler için bu yeni düzenleme, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda stratejik bir uyum sürecini de beraberinde getiriyor. Ortaklık yapısındaki değişikliklerin artık EPDK onayına tabi olması, şirketlerin planlama süreçlerinde daha dikkatli ve öngörülü olmalarını gerektiriyor. Bu düzenleme, piyasa aktörlerinin iş yapma biçimlerini etkileyebilir; dolayısıyla, şirketlerin bu değişikliklere hızla uyum sağlaması büyük önem taşıyor.

Yönetmelik değişikliği ile gelen onay süreci, şirketlerin ortaklık yapısında yapılacak her türlü değişikliği daha titiz bir şekilde ele almasını zorunlu kılıyor. Bu süreç, şirketlerin sadece yasal gerekliliklere değil, aynı zamanda piyasa dinamiklerine de uyum sağlayabilmeleri için proaktif bir yaklaşımı benimsemelerini gerektirecek. Şirketler, bu yeni dönemde karşılaşabilecekleri zorlukları aşmak ve piyasadaki konumlarını korumak için yasal uyumluluğa azami özen göstermelidir.