Jeotermal Enerjiye Dayalı Elektrik Üretim Başvurularının Teknik Değerlendirme Süreci: Hukuki Çerçeve ve Enerji Piyasasına Etkileri

21.10.2024

Contents

Giriş

Jeotermal enerji, dünyanın derinliklerinde bulunan ısının yüzeye çıkarılarak elektrik üretiminde kullanıldığı, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağıdır. Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli bakımından dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Özellikle Batı Anadolu bölgesindeki yoğun jeotermal kaynaklar, enerji üretiminde kullanılabilecek önemli bir rezerv oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin enerji politikalarının temel hedeflerinden biri olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırma stratejisi, jeotermal enerjiye yapılan yatırımların önünü açmaktadır.

Bu strateji doğrultusunda, 19 Ekim 2024 tarihli ve 32697 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan "Jeotermal Enerji Kaynağına Dayalı Elektrik Üretim Başvurularının Teknik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik", jeotermal enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim projelerinin teknik değerlendirme süreçlerine ilişkin usul ve esasları belirlemektedir. Yönetmelik, özellikle lisanslı ve lisanssız üretim projelerine yönelik teknik gereklilikleri, teknik değerlendirme için başvuru süreçlerini ve belgelerin incelenme kriterlerini düzenleyerek sektördeki düzenleyici çerçeveyi sağlamlaştırmaktadır.

Bu makalede, yönetmeliğin hukuki dayanağı, teknik değerlendirme süreci, enerji piyasası üzerindeki etkileri ve çevresel boyutları derinlemesine incelenecektir.

Yönetmeliğin Hukuki Dayanağı

Yönetmelik, 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 7. ve 14. maddelerine dayanmaktadır. Elektrik Piyasası Kanunu, Türkiye’deki elektrik piyasasının işleyişine ve düzenlenmesine ilişkin temel kanundur. Kanunun 7. maddesi, elektrik üretimi ve dağıtımı gibi piyasa faaliyetlerinin lisans alınarak yürütülmesini öngörmektedir. Ayrıca, 14. madde, lisans ve önlisans süreçleri, lisansların tadili ve iptali gibi düzenlemeleri kapsamaktadır.

Elektrik Piyasası Kanunu’nun bu maddeleri, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi projelerinin lisans ve önlisans süreçlerini de kapsamaktadır. Bu yönetmelik, kanunun enerji piyasası üzerindeki düzenleyici rolüne uygun olarak jeotermal enerjiye dayalı projelerde teknik gereklilikleri ve teknik değerlendirmeler için başvuru süreçlerini netleştirmeyi amaçlamaktadır.

Özellikle, jeotermal enerji projelerinin çevresel ve teknik kriterlere uygun olmasının güvence altına alınması, bu yönetmelikle sağlanmaktadır. Yasal dayanak, enerji piyasasında yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak yatırımların düzenli ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından önemlidir.

Teknik Değerlendirme Süreci

Yönetmelik, başvuruların teknik değerlendirilme sürecini net bir şekilde tanımlamaktadır. Bu bölümde, başvuruların hangi aşamalardan geçtiği, hangi belgelerin sunulması gerektiği ve başvuruların nasıl değerlendirildiği detaylandırılacaktır.

1. Başvuru Belgeleri ve Şartlar

Başvuru sahipleri, Ek-1'de belirtilen bilgi ve belgeleri eksiksiz olarak sunmakla yükümlüdür. Bu belgeler, başvuru dosyasının temel unsurlarını oluşturur ve projenin teknik uygunluğunun değerlendirilmesine olanak tanır. Bu belgeler arasında özellikle jeolojik etütler, fizibilite raporları ve santral kurulumuna ilişkin teknik dokümanlar yer almaktadır. Jeotermal enerji projelerinde jeolojik etütler, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılıp kullanılamayacağını değerlendirmek için kritik öneme sahiptir.

Jeolojik etütler ve fizibilite raporlarının sadece güvenilir, bilimsel kurumlar tarafından hazırlanması şartı getirilmiştir. Bu kurumlar arasında TÜBİTAK, üniversiteler ve akredite kuruluşlar yer almaktadır. Bu şart, teknik değerlendirme sürecinin bilimsel dayanağını güçlendirir ve başvuruların objektif olarak incelenmesini sağlar. Özellikle jeotermal kaynağın teknik ve ekonomik açıdan kullanılabilirliği, sunulacak raporlarla net bir şekilde ortaya konmalıdır.

2. Teknik Uygunluk Kriterleri

Başvuru sürecinde sunulan belgelerin Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilmesi, yönetmeliğin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Genel Müdürlük, başvurunun teknik yeterlilik açısından uygun olup olmadığını belirlemekle yükümlüdür.

Sunulan belgelerde herhangi bir eksiklik, hata ya da uyumsuzluk bulunması durumunda başvuru değerlendirmeye alınmaz ve başvuru süreci sonlandırılır.

Bir diğer kritik unsur, jeotermal enerji santralinin kurulacağı alanın işletme ruhsatı sınırları içerisinde olup olmadığının kontrol edilmesidir. Eğer santral sahası, ruhsat sınırları dışında kalıyorsa veya mevcut kuyularla çakışıyorsa, başvurunun teknik değerlendirilmesi yapılmaz. Bu düzenleme, kaynakların doğru şekilde kullanılması ve jeotermal rezervuarların korunması açısından önemlidir. Özellikle, santral alanındaki kuyuların mevcut kuyularla çakışması, teknik sorunlara yol açabileceği için bu konuda dikkatli değerlendirmeler yapılması gerekmektedir.

3. Jeolojik Etüt ve Fizibilite Raporlarının Önemi

Jeolojik etütler ve fizibilite raporları, teknik değerlendirme sürecinin en önemli belgeleri arasında yer almaktadır. Bu raporlar, jeotermal kaynağın potansiyelini, sürdürülebilir kullanımını ve ekonomik fizibilitesini ortaya koyar. Jeotermal enerji projelerinde, kaynağın doğru değerlendirilmesi, uzun vadede sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahiptir.

Fizibilite raporları, projelerin ekonomik olarak uygulanabilir olup olmadığını değerlendirirken, çevresel etkiler de göz önünde bulundurulmalıdır.

Yönetmelik, bu raporların bilimsel ve teknik açıdan güvenilir kurumlar tarafından hazırlanması gerektiğini öngörmektedir. Bu da sürecin şeffaflığını ve güvenilirliğini artıran bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda, raporların kapsamlı olması; çevresel etkiler, kaynağın sürdürülebilir kullanımı ve enerji verimliliği gibi unsurların detaylandırılmasını sağlar.

4. Ek Bilgi Talebi ve Yerinde Denetim

Yönetmelik, Enerji İşleri Genel Müdürlüğüne, başvuru sırasında sunulan belgelerde gerekli gördüğü takdirde ek bilgi ve belge talep etme yetkisi tanımaktadır. Bu yetki, başvurunun eksiksiz ve doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlamak amacıyla verilmiştir. Ayrıca, yerinde denetim yetkisi de yönetmelikte belirtilmiştir. Bu denetimler, başvuru sahibinin sunduğu belgeler doğrultusunda santralin kurulacağı alanda teknik incelemeler yapmayı içerir. Böylece, jeotermal kaynakların gerçek potansiyeli ve sahadaki yerel koşullar hakkında daha doğru bir değerlendirme yapılabilir.

5. Diğer Jeotermal Santrallerin Durumu

Başvurunun yapıldığı işletme ruhsat alanı içinde mevcut başka jeotermal santraller varsa, bu santrallerin durumu da dikkate alınmalıdır. Yönetmelik, aynı ruhsat alanı içindeki diğer santrallerin de teknik belgelerini Genel Müdürlüğe sunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu, aynı kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesini ve santraller arasında teknik uyumun sağlanmasını amaçlamaktadır. Jeotermal kaynakların uzun vadede korunabilmesi için bu tür teknik uyumun sağlanması büyük önem taşımaktadır.

6. Uygunluk Yazısının Verilmesi ve Sonraki Süreçler

Teknik değerlendirme süreci sonunda, başvurunun teknik açıdan uygun bulunması durumunda, Genel Müdürlük tarafından uygunluk yazısı hazırlanarak, ilgili şebeke işletmecisine veya EPDK'ya gönderilir. Bu uygunluk yazısına dayanarak, başvuru sahibine önlisans veya lisans verilir. Ancak, bağlantı anlaşması yapılmaması veya başvurunun başka bir nedenle sona erdirilmesi durumunda, bu bilgi de resmi yazı ile Genel Müdürlüğe iletilir.

Bu süreç, jeotermal enerji yatırımlarında şeffaflığı ve düzenliliği sağlamaktadır. Başvuruların titiz bir şekilde incelenmesi, enerji projelerinin sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde hayata geçirilmesini destekler.

Enerji Piyasası ve Yatırımlar Üzerindeki Etkiler

Yönetmelik, jeotermal enerji yatırımlarının teknik değerlendirilme süreçlerini düzenleyerek, enerji piyasasındaki yatırımcılar için öngörülebilir ve güvenilir bir ortam yaratmaktadır.

Yatırımcılar, başvuru süreçlerinin nasıl işleyeceğini, hangi belgelerin sunulması gerektiğini ve hangi teknik şartların sağlanması gerektiğini önceden bilecektir. Bu durum, yatırım süreçlerindeki belirsizlikleri ortadan kaldırarak, projelerin daha hızlı ve güvenli bir şekilde hayata geçirilmesine olanak sağlar.

Yatırımcılar için enerji sektöründe güvenli bir yatırım ortamının sağlanması, en önemli faktörlerden biridir. Bu yönetmelik, yatırımcıların karşılaşabileceği potansiyel riskleri en aza indirerek, başvuru sürecini netleştirmektedir. Özellikle büyük ölçekli jeotermal enerji projelerinde süreçlerin detaylı olarak düzenlenmesi, yatırımcıların güvenli bir şekilde proje geliştirmelerine olanak tanımaktadır.

Jeotermal enerji, Türkiye’nin yenilenebilir enerji politikalarında önemli bir yere sahiptir. Bu yönetmelik, jeotermal enerji projelerinin sayısını artırarak enerji arz güvenliğine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltacak olan bu projeler, ülkenin karbon ayak izini azaltma hedeflerine ulaşmasına da yardımcı olacaktır.

Yönetmelik ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların jeotermal enerji projelerine olan ilgisini artırarak, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında daha cazip bir yatırım merkezi haline gelmesine katkı sunacaktır.

Jeotermal enerji, çevre dostu bir enerji kaynağı olarak kabul edilmekte ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmaktadır. Bu yönetmelikte doğrudan çevresel sürdürülebilirlik vurgulanmasa da, çevresel etkileri minimize eden çeşitli teknik düzenlemeler bulunmaktadır.

Özellikle reenjeksiyon uygulaması, jeotermal akışkanların kullanıldıktan sonra yeraltına geri basılmasını sağlayarak, yeraltı su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunur ve çevresel etkileri azaltır.

Ayrıca, jeolojik etütler ve fizibilite raporları, projelerin çevreye olan etkilerini değerlendirmek için büyük öneme sahiptir. Bu raporların güvenilir kurumlar tarafından hazırlanma zorunluluğu, projelerin çevresel etkilerinin bilimsel ve teknik açıdan doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Yerinde denetim ve ek bilgi talebi yetkisi de, santral sahasında çevresel koşulların dikkate alınmasını mümkün kılar. Bu denetimler, projelerin çevreye olan olumsuz etkilerinin tespit edilmesine ve giderilmesine yönelik tedbirlerin alınmasını sağlar.

Jeotermal enerji projeleri, sadece çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda sosyal fayda açısından da olumlu sonuçlar doğurabilir. Yerel halk için yeni istihdam olanakları yaratılması, enerji sektörüyle ilgili yeni teknolojilerin bölgeye kazandırılması gibi sosyal faydalar, bu projelerin önemli çıktıları arasında yer almaktadır.

Sonuç

Jeotermal enerji kaynağına dayalı elektrik üretim başvurularının teknik değerlendirmesi hakkında yönetmelik, Türkiye'nin jeotermal enerji potansiyelini kullanabilmesi için gerekli olan düzenlemeleri içermektedir. Yönetmelik, teknik değerlendirme başvuru süreçlerinin nasıl işleyeceğini detaylandırarak yatırımcılar için daha öngörülebilir ve düzenli bir başvuru süreci oluşturmayı hedeflemektedir. Özellikle teknik değerlendirme süreçlerinin netleştirilmesi, bilimsel ve güvenilir raporların zorunlu tutulması gibi unsurlar, başvuru sahiplerinin sorumluluklarını açık bir şekilde tanımlamaktadır. Yönetmelik, jeotermal enerji yatırımlarının çevresel sürdürülebilirliğine de önem vermekte, reenjeksiyon gibi çevre koruma yöntemlerine yer vererek bu süreci desteklemektedir.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent