Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları Uygulama Kapsamında Değişiklikler Yapıldı

05.02.2025

Contents

16 Aralık 2024 tarihinde Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (“KGK”) tarafından alınan ve 18 Aralık 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (“TSRS”) uygulama kapsamı önemli ölçüde daraltılmıştır. Değişiklikler, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemlerinde geçerli olacak şekilde yürürlüğe girmiştir.

Bu karar ile TSRS uygulama kapsamına ilişkin çeşitli istisnalar getirilmiş, özellikle payları Borsa İstanbul A.Ş.’nin (“Borsa İstanbul”) Yakın İzleme Pazarı ve nitelikli yatırımcılara satılmak üzere Girişim Sermayesi Pazarı’nda işlem gören ortaklıklar bu zorunluluktan muaf tutulmuştur.

Bir önceki düzenlemede, sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören ya da işlem görmesi amacıyla ihraç belgesi veya izahname onayı bulunan anonim şirketler TSRS uygulama kapsamına dahil edilirken, değişiklik ile bu kapsama giren şirketler yalnızca Borsa İstanbul’da işlem gören ortaklıklar ile sınırlandırılmıştır.

Bir borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak, halka arz edilmeksizin pay hariç sermaye piyasası aracı ihraç eden veya bu amaçla Sermaye Piyasası Kurulunca onaylanmış geçerlilik süresi bulunan ihraç belgesi olan anonim şirketler, sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanmasında TSRS uygulama zorunluluğu bulunan kuruluşların kapsamından çıkartılmıştır.

Ayrıca, belirli kriterleri sağlayan ve payları borsada işlem görmeyen bankalar ile diğer mali kuruluşlar için TSRS raporlama zorunluluğu ihtiyari hale getirilmiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) düzenleme ve denetimine tabi olan bankalar ve diğer mali kuruluşlar arasında, payları Borsa İstanbul’da işlem görmeyen ve bir önceki yıl sonu itibarıyla şube sayısı biri veya çalışan sayısı 250’yi aşmayanlar, sera gazı emisyonlarının açıklanma zorunluluğundan muaf tutulmuş ve ilk iki yıllık raporlama döneminde sürdürülebilirlik raporu hazırlamaları ihtiyari hale getirilmiştir.

İştiraklerin Kapsamına Dair Hususlar

TSRS uygulama kapsamı belirlenirken, şirketlerin iştiraklerinin de dışlanması veya kapsama dahil edilmesi kritik bir husus olarak dikkat çekmektedir. Yeni düzenlemeler, TSRS kapsamındaki zorunlulukların değerlendirilmesinde iştiraklerin etkisinin özellikle ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, iştiraklerin finansal büyüklükleri, sektörel etkileri ve çevresel risk yönetimi gibi unsurların raporlamada nasıl dikkate alınacağına ilişkin çerçeveler henüz netleşmemiştir.

TSRS kapsamının belirlenmesinde, işletmelerin bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte değerlendirilmesi esastır. Bu bağlamda, aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı gibi finansal ölçütler açısından, ana ortaklık ve bağlı ortaklıklara ait finansal tablolardaki kalemlerin toplamı dikkate alınır; varsa grup içi işlemler bu hesaplamadan çıkarılır.

Çalışan sayısı bakımından ise, ana ortaklık ve bağlı ortaklıkların son iki yıla ait ortalama çalışan sayılarının toplamı esas alınır. İştirakler için ise, ilgili finansal kalemler işletmenin iştirakteki hissesi oranında hesaplamaya dahil edilir.

Eşik Değerlerin Aşılması ve Kapsama Giriş-Çıkış Kriterleri

TSRS uygulama kapsamına girip girmediğini belirlemek için işletmelerin ilgili düzenleme kapsamında uygulama kapsamında olmasının aranmasının yanı sıra, aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini art arda iki hesap döneminde aşıp aşılmadığına bakılır:

»  Aktif toplamı: 500 milyon Türk Lirası

»  Yıllık net satış hasılatı: 1 milyar Türk Lirası

»  Çalışan sayısı: 250 kişi

Bu eşik değerlerin aşılması durumunda, işletme müteakip hesap döneminden itibaren TSRS uygulama kapsamına dahil olur. Belirleme sürecinde aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından işletmenin mevzuata uygun olarak hazırladığı son iki yıla ait finansal tablolar esas alınırken; çalışan sayısı bakımından ortalama çalışan sayıları kullanılır. İştiraklere ilişkin kalemler ise, pay sahipliği oranları dikkate alınarak hesaplamalara dahil edilir.

Eşik değerlerin altına düşülmesi durumunda, çıkış kriterleri aynı şekilde takip edilmekte ve art arda iki hesap döneminde belirlenen eşiklerin altında kalınması veya belirli oranda düşüş gösterilmesi halinde kapsamdan çıkılmaktadır.

Sonuç

TSRS, şirketlerin finansal yapısının ötesinde, çevresel, sosyal ve yönetimle (Environmental, Social, and Governance – ESG) ilgili bilgilerin şeffaf bir şekilde raporlanmasını sağlar. ESG kriterlerinin şeffaf raporlanması, şirketlerin yatırımcılar, müşteriler ve kamuoyu nezdindeki itibarını artırırken, aynı zamanda sorumlu bir şekilde hareket ettiklerini de gösterir.

Türkiye’de sürdürülebilirlik raporlama standartlarına ilişkin bu yeni kararlar, şirketlerin raporlama yükümlülüklerinde önemli kapsam değişikliklerine yol açmıştır. TSRS düzenlemeleri şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerini daha şeffaf bir şekilde ortaya koymasını sağlarken, iştiraklerin bu kapsamda nasıl değerlendirilmesi gerektiği kritik bir soru olarak gündemde kalmaktadır. Şirketlerin yeni düzenlemelere uyum sağlarken, iştirak yapılarını ve finansal etkilerini dikkatle incelemesi büyük bir önem taşımaktadır.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent