Joker’i Üzecek Karar Genel Mahkeme’den Geldi: BATMAN Gotham’ı Aydınlatmaya Devam Edecek!

29.08.2023

Contents

BATMAN! Gotham’ın yılmaz koruyucusu, kötülerin düşmanı Batman bu sefer de marka savaşında karşımıza çıktı… Bu yazımız ile ele aldığımız Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”) Genel Mahkemesi’nin (“Mahkeme”) 7 Haziran 2023 tarihli, T-735/21 sayılı, Aprile and Commerciale Italiana v EUIPO – DC Comics kararı[1], Batman’in ikonik yarasa şekil markasının tescil edilebilirlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı irdelemiştir.

Olayın Geçmişi

DC Comics, 1996 yılında günümüzde ikonik hale gelmiş Batman – Yarasa Şekil markasının Avrupa Birliği (“AB”) markası olarak tescili için başvuru yapmıştır. Marka, 09, 14, 16, 21, 24, 25, 28, 30, 32 ve 41. sınıflardaki birçok mal ve hizmet için 1998 yılında tescil edilmiştir ve günümüze kadar yenilerek koruması devam etmiştir.

İtalyan şirket Commerciale Italiana S.R.L. ve şirketin tek ortağı Luigi Apriele (“Başvuru sahipleri”) markanın 25. ve 28. sınıflardaki mallar bakımından kısmen hükümsüz kılınması talebiyle 21 Ocak 2019 yılında AB Fikri Mülkiyet Ofisi’ne (“EUIPO”) başvuruda bulunmuşlardır. Başvuru sahiplerinin iddiası markanın tanınmış Batman karakteri ile yakın ilişkili olan stilize bir yarasa tasvirinden oluşması sebebiyle ilgili tüketiciler bakımından marka olarak değil, yalnızca Batman karakterinin bir aksesuarı olarak algılanacağıdır. Bir diğer deyişle, başvuru sahiplerine göre bu marka malların kaynağını göstermeyecek aksine Batman kostümü giymek için kullanılan mallara işaret edecektir. Başvuru sahipleri iddiayı desteklemek amacıyla, Batman karakterinin tarihçesi, Batman karakteriyle ilgili makaleler, yayınlar, internet arama motoru sonuçları, çevrimiçi sözlük girdileri gibi birçok delil sunmuştur. DC Comics ise cevaben, Batman logosunun doğal olarak Batman serisi ve bizzat DC Comics ile ilişkili olduğunu, logonun Batman film serilerinin tanıtımlarında kullanıldığını, Batman logosunun birçok ürün üzerinde DC Comics tarafından ticarete konu edildiğini ortaya koyan deliller sunmuştur.

EUIPO İptal Birimi (“Birim”) tüm bu delilleri inceleyerek, 21 Mayıs 2020 tarihli kararıyla hükümsüzlük talebini reddetmiştir. Birim, talebin kısaca 25 ve 28. sınıflardaki “kostümler ve aksesuarlar” mallarını kapsadığını, ilgili tüketici kesiminin AB sınırlarında yer alan ortalama tüketici kesimi olduğunu ve inceleme yapılırken markanın tescil başvurusunun yapıldığını 01 Nisan 1996 tarihinin dikkate alınması gerektiğini, markanın yarasanın doğal bir görüntüsünden değil tam tersine oldukça stilize bir tasvirinden oluştuğunu belirtmiştir. Devamında, her iki tarafın da bu logonun Batman ile ilişkilendirileceğini belirttiğinin altını çizen Birim, başvuru sahiplerinin delillerinin çoğunun Wikipedia’ya dayandığını, Wikipedia’nın ispat gücünün sınırlı olduğunu da söylemeden geçmemiştir.

Kısaca Birim, talebe konu yarasa şekil markasının Batman karakteri ile ilişkilendirilmesinin ve karakterin halk nezdinde tanınmış olmasının, markanın “ayırt edici nitelikten yoksun ve tanımlayıcı” olduğu sonucunu doğurmayacağını belirtmiştir.

Başvuru sahipleri Birim kararına itiraz ederek konuyu EUIPO Temyiz Kurulu’nun (“Kurul”) önüne taşımıştır. Bu sırada, başvuru sahipleri hükümsüzlük talebinin kapsamını da kısaca 25. sınıftaki “Batman karakterini temsil etmek amacıyla giyilen kostümler” ve 28. sınıftaki “Batman karakterini temsil etmek amacıyla giyilen maskeler, süs düğmeleri, parti şapkaları” şeklinde özetlenebilecek mal gruplarıyla sınırlı olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla, bu aşamada tescil edilebilirlik şartlarının sadece Batman karakterine özgülenmiş mallar bakımından incelenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Başvuru sahipleri talep kapsamının altını çizdikten sonra, davaya konu şekil unsurunun bir kostümün göğüs kısmında yer alması halinde orijinal Batman karakterinin kostümünün bir parçası olarak algılanacağını belirtmiştir. Konunun kamu menfaati boyutuna da değinerek, Batman karakterinin telif hakkı korumasının bitmesini takiben herkesin Batman karakteriyle ilgili kostümleri kullanmakta serbest olması gerektiğini iddia etmişlerdir.

Öncelikle Kurul “Batman karakterini temsil etmek amacıyla giyilen” ibaresiyle sınırlandırılan hükümsüzlük talebinin kabul edilebilir olmadığını, zira bu talebin kabul edilmesi halinde marka kapsamında geriye kalan mallar bakımından hukuki bir belirsizlik doğacağını belirtmiştir. Kurul’a göre bir malın Batman karakterini temsil etmek amacıyla veya Batman karakteriyle ilgili olup olmadığı subjektif ve açık olmayan bir değerlendirmedir. Bu nedenle Kurul’a göre, Birim’in hükümsüzlük talebini sınırlandırma ibaresi olmaksızın dikkate alarak değerlendirmesi yerindedir.

Kurul tartışmanın esasıyla ilgili olarak ise, çeşitli emsal kararlara değindikten sonra, “tüketicilerin markayı Batman karakterinin işaretiyle ilişkilendirip ilişkilendirmeyeceği” sorusunun tartışmanın özünü oluşturduğunu belirtmiştir. Kurul, Batman karakterinin yayıncısı ve talebe konu markanın da sahibi DC Comics ile ilişkili olduğunu, talep sahibinin başvuru yapıldığı sırada yarasa şekil unsurunun başka bir ticari kaynakla ilişkili olduğunu ortaya koyamadığını, başvurudan önce ise markanın marka sahibinin izni olmaksızın piyasada talebe konu mallar bakımından kullanıldığını ispat edemediğini belirtmiştir. Kurul, DC Comics’in Batman karakterinin popülerliğinin markayı hükümsüz kılmak bir yana, markanın ayırt edici karakterini güçlendiren bir unsur olduğu iddiasına da katıldığını belirtmiştir. Zira, Kurul’a göre tüketiciler yarasa şekil unsurunun işaret ettiği kaynağı tanıyacak ve onun DC Comics markası olduğunu bilecektir. Kısaca özetlenen bu gerekçelerle Kurul, itirazın reddine karar vermiştir (Kurul kararı IPR Gezgini’nde daha önce yazarlar Cansu Çatma Bilen ve Melike Gülşah Yardımcı tarafından da işlenmişti. Konunun başkaca detayları için ilgili makalenin[2] de incelenmesini tavsiye ederiz). Başvuru sahibi, Kurul kararıyla ikna olmamış ve konuyu Mahkeme’nin önüne getirmiştir.

Mahkeme’nin İncelemesi

Mahkeme, somut olaya özgü koşullara geçmeden önce, yerleşmiş içtihatlara yer vermiştir ve devamında işaretin hayali bir karakterle ilişkilendirilmiş olmasının markanın kaynak gösterme işlevini de yerine getirebileceğini ortadan kaldırmadığını belirtmiştir. Mahkeme, başvuru sahiplerinin marka başvurusunun yapıldığı tarihte ilgili kamuoyunun marka hakkındaki bilgisi ve algısı hakkında bilgi veren bir kanıt, örneğin anket gibi, sunamadığına da dikkat çekmiştir. Dolayısıyla Mahkeme de başvuru sahipleri tarafından başvuru tarihinde markanın ilgili tüketici tarafından Batman karakterinin DC Comics ile ilişkilendirilmediğini veya başkaca bir kaynakla ilişkilendirildiğini ortaya koyamadığı kanaatindedir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, başvuru sahiplerinin hükümsüzlük talebinin reddedilmesi Mahkemece de isabetli bir karar olmuştur.

Yorum

Yukarıda özetlediğimiz Batman kararının birçok ilginç yanı olduğunu görüyoruz. Öncelikle hem iddia hem savunma “markanın Batman karakteriyle ilişkili olarak kullanılması” esasına dayanıyor. Aynı vakıanın tamamen zıt beyanlara ve menfaatlere hizmet etmesi ise son derece ilginç. Ayrıca karardan hükümsüzlük talebi kapsamının çok iyi belirlenmesi gerektiği sonucu çıkıyor. Talebi kabul edilebilir kılmak adına sınırlandırma yapılırken ise, hukuki belirsizliğe sebebiyet verecek şekilde daraltmamak gerekiyor. Son olarak, bu karar bir markanın ticari boyutunun önemine de ayrıca ışık tutuyor. Zira DC Comics Batman yarasa logosu için yalnızca telif korumasıyla sınırlı kalsaydı, Batman karakterinin yaratımından günümüze hatırı sayılır uzun bir süre boyunca popülaritesini korumasına rağmen “işin kaymağını” başkalarıyla paylaşmak zorunda kalacaktı. Zira Batman sadece filmleriyle, çizgi romanlarıyla kalmadı, sevenlerinin hayatına öyle çok dahil oldu ki, günümüzde koleksiyonların, kostüm partilerinin, oyuncakların ve hatta çocuk doğum günlerinin bile başrolünde! Dolayısıyla bu ticari getiriyi en doğru şekilde korumanın bir parçası da DC Comics’in yaptığı gibi güçlü bir marka stratejisine sahip olmaktan geçmektedir diyebiliriz.


* Bu içerik ilk olarak IPR Gezgini'nde 22.08.2023 tarihinde yayınlanmıştır.

** İçeriğin orijinaline bu link üzerinden erişebilirsiniz.


This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent