Türkiye'de Sinema Eserlerinin Korunması
1952 yılında yürürlüğe giren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”) 1995, 2001, 2006, 2008, 2012 ve 2014 yıllarında defalarca değişikliğe uğramıştır. 1995 ve 2001 yıllarında yapılan değişiklikler; sinema eserlerinin hukuki rejimini de değiştiren ve sinema eserleri üzerindeki hak sahipliği ve koruma süresi konusunda da bazı belirsizlikler yaratan önemli değişikliklerdir.
FSEK’in 1952 tarihli ilk metnine göre; sinema eserleri bakımından eser sahibi Yapımcı olarak belirlenmiş ve koruma süresi de eserin kamuya arzından itibaren 20 yıl olarak düzenlenmiştir.
1995 yılında sinema eserleri üzerindeki hak sahipliği ve koruma süresine ilişkin düzenleme tamamen değişmiştir. FSEK’in 1995 tarihli metni çerçevesinde; yönetmen, senarist ve orijinal müzik bestecisi, sinema eseri üzerinde müşterek eser sahibi olarak kabul edilmiş ve koruma süresi de eserin kamuya arzından itibaren 70 yıl olarak değiştirilmiştir. Ancak, Ek Madde 2/son hükmü ile bu kurala iki önemli istisna getirilmiştir; buna göre (i) sinema eserleri üzerindeki hak sahipliğine ilişkin değişiklikler 12.06.1995 tarihinden önce oluşturulmuş sinema eserlerine uygulanmayacaktır (ii) koruma süresine ilişkin hüküm ise (70 yıl), yalnızca 12.06.1995 tarihinden sonra kamuya arz edilmiş olan sinema eserlerine uygulanacaktır.
Dolayısıyla 12.06.1995 tarihinden önce yaratılan ve kamuya arz edilen sinema eserleri üzerinde hak sahibi yine Yapımcı olarak kalacak olup koruma süresi de 20 yıl olarak uygulanacak şekilde belirleme yapılmıştır.
FSEK’te 2001 yılında yapılan değişiklikte ise; sinema eserleri ile ilgili yönetmen, senarist, diyalog yazarı ve orijinal müzik bestecisinin müşterek eser sahiplerin olduğu yönünde bir düzenleme gelmiştir. Animasyon tekniği ile üretilen sinematografik eserlerde animatör de eserin ortak eser sahipleri arasında kabul edilmiştir. Öte yandan sinema eserlerinin koruma süresine ilişkin özel hüküm (29. madde) yürürlükten kaldırılmış ve koruma süresine ilişkin genel esaslar sinema eserlerine de uygulanmaya başlanmıştır. Film yapımcılarına ise sinema eserleri üzerinde “komşu/ bağlantılı hak sahipliği” tanınmıştır.
2001 yılında yapılan değişiklikler, sinema eserlerine uygulanan hukuki rejim bakımından daha fazla bir belirsizlik yaratmıştır. Zira; 1995 değişikliklerinin aksine, 2001 yılında değişen düzenlemelerin uygulama alanı biraz daha karmaşık olarak ifade edilmiştir. Nitekim 2001 tarihli Ek 2/son madde metni uyarınca, 2001 değişiklikleri; Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara taraf ülkelerde üretilen ve bu değişikliğin yürürlüğe girdiği 03 Mart 2001 itibariyle kamu malı olmayan tüm eserlere uygulanacaktır. Ancak sinema eserleri üzerindeki hak sahipliğine ilişkin hükümler, ancak 12.06.1995 tarihinden sonra yaratılmış olan eserler hakkında uygulanacaktır.
2001 yılı değişikliği özellikle, 12.06.1995 tarihinden önce yaratılmış ve kamuya arz edilmiş olan sinema eserlerinin hukuki koruma süresi bakımından belirsizlik yaratmıştır. Zira bu eserler bakımından, eser sahibinin Yapımcı olarak kabul edileceği açık olmasına rağmen; koruma süresine ilişkin genel hükümlerin bu eserlere de uygulanıp uygulanmayacağı belirsizdir.
Sinema eserlerine uygulanan mevcut hukuki koruma da 2001 yılında değişmiş olan düzenlemelere dayanmaktadır ve koruma süresi ile ilgili husus hala belirsizdir. Konuyla ilgili farklı görüşler vardır:
(i) Bir görüş, bu eserlere ilk uygulanan koruma süresinin, yani 20 yılın sona ermesi durumunda, sürenin daha fazla uzatılmasının mümkün olmaması gerektiğini savunmaktadır.
(ii) Bir başka görüş, 12.06.1995 tarihinden önce yaratılan sinema eserlerinin tamamen koruma kapsamı dışında bırakıldığını savunmaktadır,
(iii) Diğer bir görüş ise, 12.06.1995 tarihinden önce yaratılan sinema eserleri bakımından yalnızca eser sahipliğine ilişkin düzenlemelerin eski hükümlere göre uygulanacağı ve koruma süresi bakımından ise yeni düzenleme kapsamında tanınan daha uzun sürenin uygulanması gerektiğini savunmaktadır.
Bu yasal belirsizliği tartışan çok az içtihat bulunmaktadır ve bu davalar da çoğunlukla 1970'lerde yaratılıp vizyona girmiş olan sinema eserleri ile ilgilidir. Bu kararlarda Yargıtay, başlangıçtaki 20 yılın dolup dolmadığına bakılmaksızın uzatılmış koruma süresinin yani 70 yılın bu eserlere de uygulanması gerektiğini kabul etmiştir.
Kanaatimizce, 2001 tarihli FSEK metni, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere taraf olan ülkelerde üretilmiş ve 03 Mart 2001 tarihinden önce kamu malı olmayan tüm eserleri kapsadığından; sinema eserlerinin koruma süresine ilişkin 2001 tarihli metinle getirilen yeni esaslar uygulanmalıdır. Buna göre; 12.06.1995 tarihinden önce yaratılan eserler bakımından eser sahibi Yapımcı olarak kabul edilmeli ve (i) Yapımcı gerçek kişi ise koruma, Yapımcının yaşamı boyunca ve ölüm tarihinden itibaren 70 yıl olmalıdır (ii) Yapımcının tüzel kişi olması halinde ise, eserin kamuya arzından itibaren 70 yıl olarak korunması gerekmektedir.
12.06.1995 yılından önce yaratılan pek çok eser bulunmakta olduğundan, bu eserlerin koruma süresine ilişkin esasların da çözüme kavuşturulması önemlidir.
Tagged with: Gün + Partners, Hande Hançar, Intellectual Property, Fikri Mülkiyet, FSEK, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu