Uluslararası Finans Merkezleri ve Tahkim
Contents
- I. GİRİŞ
- II. ULUSLARARASI FİNANS ALANINDA TAHKİMİN ÖNEMİ
- III. ULUSLARARASI FİNANS MERKEZLERİNDEKİ TAHKİM KURUMLARI
- A. Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi
- B. Uluslararası Tahkim Merkezi (Astana)
- C. Abu Dabi Küresel Pazarı Uyuşmazlık Çözümü İşitme Merkezi
- IV. İSTANBUL FİNANS MERKEZİ İÇİNDE KURULABİLECEK YAPILAR
- V. SONUÇ
ÖZET
Günümüz ekosistemi içerisinde sermayenin kolayca ülke değiştirebilmesi, mal, hizmet ve sermaye piyasalarını ülkesel boyuttan küresel boyuta taşımıştır. Bu küreselleşmenin sonuçlarından bir tanesi de uluslararası yatırımcıların, faaliyet gösterdikleri her ülkede farklı bir hukuk sistemi ve adli mekanizma ile çalışmak zorunda kalmalarıdır. Uluslararası finans uygulamasında önemli bir alternatif olarak uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümü için kurulmuş çeşitli kurumlar bulunmaktadır.
Bu çalışmamızda, öncelikle tahkimin uluslararası finans alanındaki önemi ve tercih edilme sebepleri, sonrasında ise Orta Doğu ve Asya’daki önemli uluslararası finans merkezlerinde kurulmuş olan tahkim kurumları incelenmekte olup, son kısımda ise bu inceleme ışığında ülkemizde İstanbul Finans Merkezi’nde (“İFM”), diğer uluslararası finans merkezlerinin sahip olduğuna benzer bir yapı kurulup kurulamayacağına ilişkin değerlendirmelere yer verilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Finans Merkezi, Uluslararası Tahkim, Uyuşmazlık Çözüm Yöntemi, İstanbul Finans Merkezi
I. GİRİŞ
Dünyanın önde gelen finans merkezleri, bulundukları ülkenin yargı yetkisinden bağımsız birer yargı alanı olma özellikleriyle gerek kendi bünyelerinde kurulan özel ve bağımsız mahkemeler gerekse özel tahkim kurumları ile yatırımcılara ev sahibi ülkenin yargı sistemine tabi olma dışında bir seçenek sunmaktadır. Yatırımcılar ise uluslararası yatırım ve ticaret faaliyetlerinde kendilerinin de eşit olarak temsil edildikleri bir mekanizma olan tahkim yolunu, diğer uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden daha çok tercih etmektedirler.
Yatırımcıların uluslararası tahkimden bekledikleri en önemli hususlar, anlaşmazlık konusunun hızlı, mümkün olduğunca az masraflı bir şekilde kabul edilebilir bir sonuca ulaşabilmesi ve alınan kararın tenfizinin güvenceye alındığı bir sistemin varlığıdır.
II. ULUSLARARASI FİNANS ALANINDA TAHKİMİN ÖNEMİ
24 Kasım 2016'da Milletlerarası Ticaret Odası (“ICC”) Tahkim ve Alternatif Uyuşmazlık Çözümü Komisyonu Finansal Kurumlar ve Uluslararası Tahkim Görev Gücü tarafından yayımlanan Finansal Kurumlar ve Uluslararası Tahkim Hakkında Rapor’a[1] (“Rapor”) göre, Londra, New York, Hong Kong ve Frankfurt gibi ana finans merkezlerinde yerel mahkemelerde dava açmayı tercih eden finansal kurumlar, değişen ve giderek daha katı hale gelen düzenleyici ortam, küreselleşme ve gelişmekte olan piyasalardan tarafların uluslararası finansa artan katılımı nedeniyle sınır ötesi bankacılık ve finansal anlaşmazlıklar için uluslararası tahkimin kullanımına giderek daha açık hale gelmektedir.
Rapor’da, finansal kurumların aşağıdaki durumlarda tahkimi tercih etme eğiliminde olduğu belirtilmektedir:
– İşlem önemli ve özellikle karmaşıksa;
– Gizlilik bir endişe konusuysa;
– Karşı taraf devlete ait bir kuruluşsa;
– Karşı taraf, yabancı mahkeme kararlarının tanınmasının sorunlu olduğu veya bir tahkim kararının infazının daha kolay olabileceği bir yargı bölgesindeyse.
Finansal kurumlar için bugüne kadarki en temel sorunlardan biri, sözleşme ilişkisi içerisinde bulundukları karşı tarafın bulunduğu ülke veya varlıklarının bulunduğu ülke olmuştur. Zira, tahkim kararının infazının ilgili ülkede talep edilmesi gerekecektir. Bu noktada, uluslararası tahkimin finansal kurumlara sunabileceği temel avantajları incelemek aydınlatıcı olacaktır.
Finansal işlemlerin giderek daha karmaşık hale gelmesi ve finansal hizmetlere ilişkin anlaşmazlıkların genellikle oldukça teknik olması, uzman hakemler, tahkim kurumları ve karmaşık finansal anlaşmazlıkları çözmek için tasarlanmış kuralların tercih edilmesinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, ulusal mahkemenin karmaşık finansal ürünlerle başa çıkmak için uzmanlığa sahip olmaması endişesine karşılık tarafların sektör uzmanlığı ve deneyimi olan uzman hakemleri seçme imkânı, finans kuruluşları tarafından tahkimin temel bir avantajı olarak gösterilmektedir.
Danışmanlık ve birleşme ve devralma gibi ticari açıdan hassas alanlar için bir diğer avantaj ise tahkimin sunduğu gizlilik ve mahremiyettir. Mahkeme davalarının aksine, tahkim duruşması kamuya açık değildir ve taraflar tahkim kararının ve tahkimde ortaya çıkan belgelerin gizli olması konusunda anlaşabilmektedir.
Tüm bunların yanında, gelişmekte olan piyasalardan gelen bir tarafın mevcut olduğu durumda, uluslararası tahkimin ulusal mahkeme davalarına göre sahip olduğu en büyük avantaj, uygulama ile ilgilidir. Nitekim, tahkim kararları, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki New York Sözleşmesi (“New York Sözleşmesi”) uyarınca, genellikle yabancı mahkeme kararlarından daha kolay bir şekilde uluslararası olarak uygulanabilmektedir. Dolayısıyla, tahkim mahkemesinin yeri New York Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olduğu takdirde, karar diğer imzacı devletlerden herhangi birinde uygulanabilmektedir.
III. ULUSLARARASI FİNANS MERKEZLERİNDEKİ TAHKİM KURUMLARI
A. Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi
Dubai Uluslararası Finans Merkezi (“DIFC”), başta Birleşik Arap Emirlikleri (“BAE”) olmak üzere geniş bir bölgede büyümeye, ilerlemeye ve ekonomik kalkınmaya güvenli bir ortam yaratmak için yasal ve düzenleyici bir çerçeve sunmak amacıyla bağımsız bir finansal serbest bölge olarak tasarlanmıştır. DIFC'de kayıtlı tüm işletmeler, DIFC'deki firmaların ve bireylerin günlük operasyonlarını yönetmek için yürürlüğe giren DIFC yasalarına (“DIFC Yasaları”) tabidir.
DIFC Yönetimi, 2004 yılında kurulduğundan bu yana çok çeşitli medeni ve ticari DIFC Yasaları’nı getirmiştir. Bunlardan biri 2008 yılında getirilen ve 2013 yılında değiştirilen DIFC Tahkim Yasası’dır. Taraflar aralarındaki herhangi bir anlaşmazlığın tahkim yoluyla çözüleceği konusunda anlaştıkları ve tahkim yeri olarak DIFC’i belirledikleri takdirde, BAE Medeni Usul Kanunu'nun tahkim hükümleri uygulanmamaktadır. DIFC'nin tahkimin yeri olduğu durumlarda, bu tahkimin her yönü DIFC Tahkim Yasası tarafından yönetilmektedir. BAE Medeni Usul Kanunu'nun tahkim hükmünün aksine, Tahkim Yasası İngilizce dilinde bir hukuktur.
2021 yılında yürürlüğe giren 34 numaralı Dubai Yasası’ndan önce, DIFC’in kendi tahkim kurumu, DIFC ile Londra Uluslararası Tahkim Merkezi’nin (“LCIA”) ortak girişimi olarak 2007 yılında kurulan DIFC-LCIA Tahkim Merkezi’ydi ve DIFC-LCIA Tahkim Kuralları uygulanmaktaydı. Ancak, 34 numaralı Dubai Yasası ile DIFC-LCIA kaldırılmış ve gelecekteki tahkimler Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi (“DIAC”) tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya'nın önde gelen finans merkezlerinden biri olan DIFC'de, DIAC’ın bir şubesi bulunmaktadır.
DIAC, 1994 yılında Dubai Ticaret ve Sanayi Odası'nın (şu anda "Dubai Odaları") bir girişimi olan Ticari Uzlaştırma ve Tahkim Merkezi olarak kurulmuş, 2004 tarihli 10 sayılı Dubai Kararnamesi ile Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi olarak yeniden adlandırılmıştır. Eylül 2021'den bu yana DIAC artık Dubai Odaları'nın bir girişimi olmayıp yönetim kurulu, tahkim mahkemesi ve bir idari organdan oluşan üç kademeli bir yapıya sahiptir.
DIAC, altı kıtadan ve çeşitli hukuki ve sektörel geçmişlere sahip deneyimli hakemlerden oluşan bir portföye sahiptir. Uyuşmazlık çözüm yöntemleri gayrimenkul, mühendislik ve inşaat, kurumsal ve ticari, finans ve yatırım, lojistik, enerji, petrol ve gaz dahil olmak üzere çeşitli sektörleri kapsamaktadır.
Dubai'nin uluslararası uyuşmazlık çözüm merkezi olarak konumunu sağlamlaştırma çabalarının bir parçası olarak DIAC, 2022'de yeni Tahkim Kuralları’nı yürürlüğe koymuştur. DIAC'ın 2022 Tahkim Kuralları, yargılamanın hızını, etkinliğini ve sürdürülebilirliğini teşvik etmektedir. 2022 Tahkim Kuralları’na göre, DIAC’ın varsayılan tahkim yeri DIFC olup, tahkim yargılamasına DIFC Tahkim Yasası uygulanmaktadır.
B. Uluslararası Tahkim Merkezi (Astana)
Astana Uluslararası Finans Merkezi (“AIFC”), Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinin en önemli finans merkezlerinden biridir. AIFC, 2018 yılında faaliyete başlayan bağımsız bir yargı alanıdır. Uluslararası Tahkim Merkezi (“IAC”), AIFC'de medeni ve ticari anlaşmazlıkları çözmek için mahkeme davalarına ekonomik ve hızlı bir alternatif sunar. Tarafların tahkim yoluyla çözülmesi konusunda anlaştığı uyuşmazlıkları inceler.
Uluslararası uygulamalara göre modellenmiş kendi usul kurallarına sahiptir. Ticaret, inşaat, petrol ve gaz, finansal hizmetler, bankacılık, enerji, İslami finans, fikri mülkiyet ve sigorta dahil olmak üzere ticari hukukta uzun yıllar tahkim ve arabuluculuk deneyimine sahip uluslararası hakem ve arabuluculardan oluşan bir paneli bulunmaktadır. IAC, aynı zamanda, IAC'de veya başka yerlerde yürütülen tahkim ve arabuluculuklar için panelinden hakem ve arabulucuların atanmasını sağlayan bir atama otoritesidir.
IAC, taraflara IAC'de anlaşmazlıklarını çözmek için kullanmak istedikleri kuralları ve prosedürleri seçme konusunda esneklik sunar. Taraflar, IAC'nin aşağıda sayılanları yapması konusunda anlaşabilirler:
– Tahkimi IAC Tahkim ve Arabuluculuk Kuralları'na göre yönetmek. (Bu kurallar, hızlandırılmış tahkimler, acil hakemlerin atanması ve yatırım anlaşması anlaşmazlıklarının çözümü prosedürlerini içerir.)
– Tahkimi Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (“UNCITRAL”) Tahkim Kuralları veya özel tahkim kurallarına göre yönetmek.
– Arabuluculuğu IAC Tahkim ve Arabuluculuk Kuralları veya özel arabuluculuk kurallarına göre yönetmek.
– Diğer alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini sağlamak.
IAC, tarafların IAC'nin tesislerinde fiziksel olarak bulunmalarına gerek kalmadan dünyanın her yerinden elektronik olarak dava açmalarını sağlayan bir e-Adalet sistemine sahiptir. Video duruşmaları, bir hakem veya arabulucunun şahsen duruşma veya toplantının gerekli veya uygun olmadığına karar vermesi durumunda gerçekleşir.
C. Abu Dabi Küresel Pazarı Uyuşmazlık Çözümü İşitme Merkezi
Abu Dabi Küresel Pazarı (“ADGM”), BAE'nin başkentinde bulunan dünyanın önde gelen uluslararası finans merkezlerinden biridir. ADGM, Federal mevzuat ve Abu Dabi mevzuatı kapsamında, Abu Dabi Emirliği'nde, kendi medeni ve ticari yasalarına sahip bir finansal serbest bölge olarak 2013 yılında kurulmuştur.
ADGM Yönetim Kurulu, 17 Aralık 2015'te ADGM Tahkim Yönetmeliği’ni yürürlüğe koymuştur. Bu Yönetmelik, UNCITRAL tarafından yayınlanan Uluslararası Ticari Tahkim Model Yasası'na (“UNCITRAL Model Yasası”) dayanmaktadır. UNCITRAL Model Yasası, tahkim düzenlemesi için yaygın olarak tanınan küresel bir standarttır. ADGM mahkemelerinin yargıçları, ADGM Tahkim Yönetmeliği kapsamında hakem olarak görev yapabilmektedir.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde uyuşmazlık çözümünü desteklemek için kurulmuş olan, gelişmiş duruşma tesislerine sahip ADGM Uyuşmazlık Çözümü İşitme Merkezi (“DRHC”), uluslararası uygulamalar doğrultusunda hizmet veren, tahkim duruşmaları ve arabuluculuklar için kurulmuş bir merkezdir.
DHRC, UNCITRAL Model Yasası'na dayalı bir tahkim çerçevesine sahip olup, ADGM tahkim kararları, New York Sözleşmesi uyarınca uluslararası alanda uygulanabilmektedir. Ayrıca, bağımsız ve tarafsız bir duruşma ortamı olarak DRHC, taraflar tarafından yönetici tahkim kurumu veya tahkim yeri ne olursa olsun rezerve edilebilmektedir.
IV. İSTANBUL FİNANS MERKEZİ İÇİNDE KURULABİLECEK YAPILAR
Finans alanında uluslararası piyasalarla entegrasyon ve etkin bir ekosistem sunma amacıyla yola çıkan ve küresel bir merkez olmayı hedefleyen İFM, halihazırda kendi bünyesinde kurulmuş olan bağımsız bir tahkim kurumuna sahip değildir. Özellikle küresel bir finans merkezi olma hedefinin gerçekleşmesi kapsamında İFM’nin, bu hedeflere sahip diğer bazı önemli uluslararası finans merkezlerinin hedeflerine ulaşmak için uyuşmazlık çözümüne ilişkin izlediği yolu izleyerek, bünyesinde uluslararası alanda kabul görecek, bağımsız ve tarafsız bir tahkim kurumunu ve görülecek tahkimlere uygulanacak özgün tahkim kurallarını hayata geçirmesi, söz konusu hedefin gerçekleştirilmesine katkı sağlayabilecektir.
Uygulanacak tahkim kurallarının belirlenmesinde, uluslararası alanda uygulanmakta olan ve kabul gören tahkim kuralları temel alınabilecektir. Böylelikle tarafların bilmedikleri veya aşina olmadıkları kurallara tabi olma çekincesinin önüne geçilebilecektir. Özellikle de yukarıda II. başlık altında belirtilmiş olduğu üzere, finans kurumlarının tahkimi tercih etme yönündeki eğilimleri ve tahkimin sağladığı avantajlar dikkate alındığında, İFM’de kurulacak tarafsız ve bağımsız bir tahkim kurumunun ve hayata geçirilecek tahkim kurallarının, İFM’nin cazibesini artırarak küresel bir ticaret merkezi haline gelmesi yönünde önemli bir katkı sunabileceği değerlendirilmektedir.
V. SONUÇ
Uluslararası finans kurumlarının, uyuşmazlıklarının tahkim yolu ile çözülmesi yönündeki eğilimleri ve tahkimin sağladığı avantajlar dikkate alındığında, diğer bazı önemli uluslararası finans merkezlerinde olduğu gibi, İFM bünyesinde de İFM’nin cazibesinin artırılması adına özel bir tahkim kurumu hayata geçirilebilecektir. İFM bünyesinde bir tahkim kurumunun kurulması bir zaruret olmamakla birlikte, uyuşmazlık çözümü kapsamında finansal kurumların finans merkezinde yer alması noktasında sağlayacağı cazibe yönünden, ilgili tahkim kurumunun kurulmasının İFM’ye katma değer sağlayacağı değerlendirilmektedir.
[1] https://iccwbo.org/wp-content/uploads/sites/3/2016/11/icc-financial-institutions-and-international-arbitration-icc-arbitration-adr-commission-report.pdf
The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.