Kripto Varlık Sektörü Suni Şişirilmiş Bir Balon Mu?: FTX Krizi Üzerine

28.12.2022

Contents

FTX, kullanıcılara kullanımı kolay bir arayüz sunan ve kaldıraçlı işlemlere odaklanan, merkezi ve türev bir kripto varlık borsasıdır. Dünyanın en büyük ikinci kripto varlık borsası olarak bilinen ve Merkezi Bahamalar’da bulunan FTX, kısa bir zaman önce kripto endüstrisi açısından büyük endişelere yol açan bir kriz geçirdi. Kriz sonrası FTX’in yerel kripto varlığı olan FTT’nin değeri çok kısa bir sürede 26 dolardan, 2 dolara düştü ve tüm kullanıcılar ellerinde bulundurdukları FTT’leri satmaya başladı. Kriz küresel çapta birçok mağduriyete yol açarak milyarlarca dolar kayıp yaşanmasına sebep oldu. Süreç FTX’in çok kısa bir sürede iflas başvurusunu gerçekleştirmesi ve CEO’nun istifası ile devam etti.

Tüm bu olayların devamında iflas eden borsa hakkında ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından FTX’in en başından itibaren dolandırıcılık amacıyla kurulduğu ve milyarlarca müşteri fonunun tek elden idare edilmesinin en başından beri planlandığı iddia edildi. Dolandırıcılık iddialarının ardından Bahamalar Başbakanlık Ofisi İletişim Direktörü Latrae L. Rahming twitter hesabında bir bildiri yayımlayarak FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried’ın tutuklandığını bildirdi.[1] Kriz sonucunda Bankman-Fried başta olmak üzere ilgililere birçok farklı suçlama ile soruşturma açıldı. Yargı önünde iddialar hakkında cevap vermesi beklenen Bankman-Fried’ın ABD’ye iade süreci merakla takip ediliyor.

1. Kripto Varlık Borsaları ve İşlevleri

Kripto varlık boraları, kripto para alım satım platformları veya mevzuatta adlandırıldığı üzere “kripto varlık hizmet sağlayıcıları” olarak isimlendirilebilmektedir.  Kripto varlık borsaları, alıcıyı ve satıcıyı bir araya getiren bir ticaret makinesi işletmektedirler.[2] Ayrıca ilgili borsalar yatırımcıların nakitlerini kripto paralara çevirme imkânı sunarken, mevcut kripto paralarını, farklı bir kripto para birimine ya da yasal ödeme aracı olan nakde dönüştürülebilmesini de sağlar.[3]

Her borsa bulundukları ülkedeki düzenlemelere ve denetimlere tabi olmaktadır. Fakat belirtmek gerekir ki bu alandaki düzenlemeler, alışageldiğimiz geleneksel finans kuruluşlarına göre oldukça yetersiz kalmaktadır. Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede, kripto varlık borsası kurmak için herhangi bir lisansa ihtiyaç duyulmaz.

Ülkemizde kripto varlık borsaları, MASAK tarafından 01.05.2021 tarihinde yayımlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik ile “kripto varlık hizmet sağlayıcıları” olarak tanımlanmış ve birer MASAK yükümlüsü olarak sayılmışlardır.[4]

Bu platformlar, kullanıcılara yapacakları transfer işlemleri açısından sunmuş olduğu arayüz ile birlikte kullanım kolaylığı sağlayarak, kullanıcı tarafından gerçekleştirilen alım, satım ve takas işlemlerinden komisyon alabilmektedirler.

2. FTX Krizi Nedir? Her Şey Nasıl Başladı?

FTX rakip borsalara göre oldukça profesyonel bir ekip ile birlikte borsaya giriş yaptı.  Sahip olduğu profesyonel ekip ile birlikte deneyimli yatırımcıları hedefledi ve rakip borsalardan farklı olarak çeşitli kaldıraçlı belirteç araçları sundu. Tüm bu özellikleri ile birlikte FTX birçok kullanıcı, yatırımcı ve geliştiricinin dikkatlerini üzerine toplamıştı.

FTX kurucularından Sam Bankman-Fried tarafından yönetilen Alameda Research adlı bir ticaret şirketi bulunmaktaydı. Alameda Research adlı şirketin, kardeş şirketi olan FTX tarafından 5 milyar dolar yatırım aldığı ve bu yatırımın tamamen FTX’in kendi yerel kripto para birimi FTT ile teminat gösterilerek verildiği iddia edildi.[5] Normal şartlar altında yapılan bu yatırım, teminat güvenliği açısından, USDT gibi stablecoinler (sabit kripto varlık) ile veya USD, EUR gibi devlet destekli finans araçlarına dayanması gerekmekteydi. Ancak FTX’in, arzı kendi elinde olan FTT adlı kripto varlığı teminat olarak göstermesi kullanıcıların akıllarında soru işaretleri oluşturdu.

Güveni sarsılan kullanıcı süratle elindeki FTT’leri satmaya başladı. Belirli bir miktarın nakit olarak çekilmesi sonucunda FTX’in likidite sağlayamamasından dolayı kullanıcılara nakit ödemeler gerçekleştirilemedi.

Bahamalar’daki menkul kıymetleri düzenleyici organ, FTX’in tüm varlıklarını dondurarak duruma müdahale etti.[6] Kaliforniya’da bulunan Mali Koruma ve İnovasyon Departmanı da FTX hakkındaki suçlamalar gereği soruşturma başlattığının haberini verdi.[7]

Tüm bu olayların üzerine Bankman-Fried öncesinde inkâr etmiş olduğu likidite krizini, paylaşmış olduğu bir tweet ile kabul etti ve yeterli miktarda fon bulamadığını açıklayarak tüm kullanıcılardan özür diledi.[8] Ardından CEO’luk görevinden ayrılan Bankman-Fried’ın yerine iflas davalarını yönetmekte deneyimli John J. Ray III getirildi.

FTX işleme konu olan 130 şirket ile birlikte bölüm 11 iflas korumasına başvurarak, iflas ettiğini duyurdu. FTX’in yapmış olduğu iflas başvurularına bakıldığında 10 ila 50 milyar dolar arasında borcu olduğu görülmektedir.[9]

3. Türkiye’de FTX Skandalı Sonrası Neler Oldu?

Türkiye, nüfusa oranla 16–64 yaş arasında internet kullanan vatandaşların %25.8’inin kripto para sahibi olduğu bir ülke olarak bünyesinde kripto alanında hizmet veren birçok kripto varlık hizmet sağlayıcısı bulundurmaktadır. Bu nedenle de FTX gibi bir borsanın çökmesi ile birlikte Türkiye’de bulunan düzenleyici makamlar süratle aksiyon almıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bünyesinde bulunan Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”), FTX krizini en başından itibaren takip ederek incelediğini bildirdi. MASAK yapmış olduğu açıklamalarda, uluslararası alanda hizmet veren kripto varlık platformunun müşterilerine yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki haberlere ilişkin incelemelerde bulunduğunu belirterek, FTX gibi platformların Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun (5549 s. Kn.) ve ilgili mevzuat kapsamında yükümlü olduğunu ifade etti.[10]

FTX için başlatılan soruşturma sürecine ilişkin MASAK tarafından yapılan bilgilendirmede, FTX’i doğrudan veya dolaylı olarak kontrolü altında bulunduran Bankman-Fried başta olmak üzere, ilgili kişiler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan çeşitli öncül suçlar ile 282’nci maddesinde yer alan “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçundan soruşturma başlatıldığı bildirilerek şüpheli malvarlıklarına el koyulması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulduğu kamuoyu ile paylaşıldı.[11]

Yürütülen soruşturma süreci sonucunda mağdur olan kullanıcılar açısından MASAK’ın nasıl bir yol haritası izleyeceği ve ilgili mağduriyetlerin ne şekilde giderileceğini ilerleyen süreçte göreceğiz.

4. Bu İlk Değil: Thodex Skandalı

2017 yılında hiçbir düzenleme ve denetime tabi olmadan kurulan ve yalnızca Koinesk ismi ile bir anonim şirkete sahip, merkezi İstanbul olan Thodex adlı bir kripto varlık borsası Nisan 2021 tarihinde kullanıcılara ödeme gerçekleştirememiş ve bu suretle vermiş olduğu hizmetleri durdurarak kullanıcıların hesaplarına ulaşmasını engellemiştir. Her ne kadar bu durum kullanıcılara sistem hatası olarak lanse edilse de kullanıcıların mağduriyeti sonucu yasal yollara başvurması ile hiçbir şirket yetkilisine ulaşılamayınca yapılan soruşturmalar sonucu, Thodex ’in kurucusunun yüksek bir meblağ ile yurt dışına kaçtığı tespit edilmiştir. Sosyal mecralarda 2 milyar Amerikan dolarının kaybolduğu iddia edilmişse de coinmarketcap verilerine göre, Thodex borsasında işleme koyulanlar ile cüzdanlarda bulunan kripto varlıkların değeri yaklaşık 586 milyon Amerikan doları olarak ifade edilmiştir.[12] Thodex skandalındaki başrol olan kurucunun Türkiye’deki birçok malvarlığına el konulmuş olsa da meydana gelen mağduriyete kıyasla oldukça küçük bir meblağa konulan haciz, mevcut mağduriyetlerin giderilmesine yeterli olmamıştır.

5. Olası İhtilaflarda Kripto Varlıklar

Her ne kadar kripto varlıklar hakkında kapsamlı bir düzenleme olmasa da kişiler arasında değişim aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle kripto para değişimine olanak tanıyan kripto varlık hizmet sağlayıcıları ile kullanıcı arasında bir uyuşmazlık meydana geldiğinde genellikle uyuşmazlık konusu çeşitli kripto varlıklar olacaktır.

Öncesinde Thodex ve son olarak FTX krizi birçok mağduriyeti de beraberinde getirmiştir. Bunların giderilmesi için de uyuşmazlık konusu mal varlıklarının haczinin ve geçici hukuki koruma tedbirlerinin (ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir) nasıl uygulanması gerektiği çözümlenmesi gereken önemli bir hukuki meseledir. Türkiye’de kripto para birimleri için bu süreçlerin nasıl işleyeceğine dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu anlamda yol gösterici olabilecek düzenlemelerden biri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’tir. Bu yönetmeliğe göre kripto varlıklar birer “gayri maddi varlık” olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle kripto varlıklara dair bir durumu değerlendirirken ilgili tanımı dikkate almak yerinde olacaktır.

Haciz, “kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belirli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda talepte bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra dairesi tarafından hukuken el konulması” şeklinde tanımlanmıştır.[13] Kripto paralar, para ile ölçülebilen değerlerdir. Bu nedenle bunlar kişinin mal varlığı içerisinde yer almaktadır. Kripto paraların haczedilmeyeceğine ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından kripto paraların haczedilmesinin mümkün olduğu ifade edilmektedir.[14]

Kripto varlıkların haczi için ön mesele, kripto paranın kimlere ait olduğunun tespitidir.[15] Bu durumda kripto paralarda zilyetliğin tespit edilebilmesi için iki seçenek vardır: (i) Borçlunun fiziki-soğuk cüzdanı üzerinden tespitin gerçekleştirilmesi, (ii) Kripto para borsası platformuna borçlunun mal varlığı hakkında soru sorulması yoluyla uyuşmazlık konusu mal varlığının kimlere ait olduğu tespit edilmesi.

Uygulamada, böyle bir durumda borçlunun kripto varlık borsasındaki borcunun belirlenmesi için genellikle kripto varlık hizmet sağlayıcısına haciz ihbarnamesi (İcra İflas Kanunu m. 89/1) gönderilmektedir. Kripto varlık hizmet sağlayıcısına gönderilen bu ihbarname ile kripto varlık borsasının bünyesinde bulunan borçluya ait hesaptaki kripto paranın haczedilmesi menkul haczi hükümlerine kıyasen mümkündür.[16] Ancak bu durum yalnızca sıcak cüzdanlarda saklanan kripto varlıklar için geçerli olacaktır. Soğuk cüzdanlarda tutulan kripto varlıkların tespitinde, ancak ev veya iş yeri haczinde bu fiziksel-soğuk cüzdanların saptanması ile haciz işlemi gerçekleştirilmesi mümkün olur.

Her ne kadar kripto paralara uygulanacak tedbirler belirli olmasa da mahkemelerin bu alanda vermiş olduğu kararlara bakıldığında, özellikle NFT olarak kısaltılan Non-fungible Token’lar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebildiği görülmektedir. Bu duruma örnek olarak İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin vermiş olduğu ihtiyati tedbir gösterilebilir. Cem Karaca’nın ünlü bir portresi kullanılarak izinsiz bir şekilde NFT biçiminde satışa çıkarılması üzerine, sanatçının kişilik ve fikri haklarına karşı gerçekleşen ihlallerin giderilmesi için İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, Karaca’nın portresinin izinsiz olarak kullanıldığı internet sitelerine erişimin engellenmesine ve Opensea isimli NFT sergi platformunda satışa sunulan portrenin satışının engellenmesine karar vermiştir.[17] Bu karar ayrıca Türkiye’de kripto varlıklar özelinde verilmiş olan ilk ihtiyati tedbir kararı olma özelliğini taşımaktadır.

Bu anlamdaki bir başka karar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen yasa dışı bahis soruşturması kapsamında alınmıştır. İlgili soruşturma kapsamında, bir suç örgütü liderine ait olduğu tespit edilen Malta’da bulunan bir kripto para borsasındaki 30 milyon dolar karşılığı kripto paranın bulunduğu hesaplar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bloke ettirilerek, suçun konusu olan kripto paralara el konulmuştur.[18]

Her ne kadar kripto varlıklar dünya genelinde net bir tanıma sahip olmasa da mevcut durumda, piyasada yer alan kripto varlıkların ekonomik bir değere sahip olduğu yadsınamaz. Tanımların değişmesi ile birlikte kripto varlıklar açısından uygulanacak mevzuat da değişiklik gösterecektir. Bu nedenle kripto varlıklar düzenleyiciler tarafından tanımlanırken blokzincir teknolojisinin ruhuna uygun bir tanım yapmak mühimdir.

6. FTX Krizi Nasıl Önlenebilirdi? Kripto Varlık Sektöründe Uyum Yöneticisinin Önemi

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının komplike yapısı nedeniyle hukuken düzenlenmesi oldukça zordur. Bunun sebebi mevzuatlarda net bir tanıma sahip olmayan kripto varlıkların, bu gibi platformlarda oldukça sık kullanılarak, kullanıcı ile etkileşiminin sağlanmasının beraberinde çeşitli hukuki sorumlulukları getirmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kripto varlık platformlarının kuruluş aşamasında ve yönetim sürecinde uzmanlarca çeşitli önlemler alınması mühimdir.

FTX krizinin önlenebilmesinin mümkün olup olmadığını değerlendirirken öncelikle FTX’in neleri eksik yaptığına değinmek gerekecektir.

Finansal Temel: FTX hakkındaki kriz iddialarının ortaya çıkmaya başlamasıyla günümüze kadar gelen süreç incelendiğinde, FTX’in oldukça sağlıksız bir finansal temele sahip olduğu görülebilecektir. Şirket, yatırımcıların kripto para almak için yatırmış olduğu paralardan oluşan fonları, yatırımlar ve giderler için zararına da olsa kullanmaktaydı. Yatırımcıların haberi olmadan fonların bu şekilde kullanılması, yüksek miktarlarda paranın çekilmesi ile borsa tarafından yatırımcıya ödeme yapılamadığı zaman anlaşıldı. Tün bunlar değerlendirildiğinde FTX güçlü ve istikrarlı olan bir finansal temele sahip değildi. Ayrıca bilançosunda da sorunlar olduğu medyaya sızmıştı.

Düzenleyicileri Beklemeden Uyumu Sağlamak: Kripto birçok bilinmezliği de içinde barındırmaktadır. Blokzincirin komplike yapısı gereği, düzenleyiciler tarafından daha ele alınmayan ve mağduriyetlere sebebiyet verebilecek birçok alan mevcuttur. FTX gibi krizler bu düzenlemelere hız kazandırsa da kripto varlık hizmet sağlayıcıları çeşitli önlemler almak için düzenleyicilerin kurallar getirmesini beklemek yerine, kullanıcı odaklı düşünmeli, iyi niyetli hareket etmeli ve kanunlara uyumu sağlamak adına mevcut mevzuatı çok iyi inceleyerek olası mağduriyetlere karşı aksiyon mekanizmaları kurmalıdır.

Şeffaflık: Kripto varlık hizmet sağlayıcıları kullanıcıların kolay bir şekilde itibari para birimlerini, kripto para birimleri ile takas etmesine imkân sağlar. Bunun yanında kripto varlıklar ile kredi verme, kaldıraçlı işlemler gibi hizmetler de sunabilirler. Tüm bu servisler sunulurken servis sağlayıcısı her zaman kullanıcının cüzdanında bulundurduğu kripto paraya karşılık 1-1 itibari para şeklinde karşılığı bulundurması gerekir. Kripto varlık borsaları her ne kadar kullanıcıların kripto varlıklarına karşılık bulundurdukları fon miktarını paylaşmaları yasal olarak zorunlu olmasa da platformlar kullanıcıya güven sağlamak ve ileride oluşabilecek mağduriyetlere karşı önlem olması açısından bağımsız denetleyici kurumlar vasıtası ile düzenli olarak bulundurduğu fon miktarını kullanıcı ile paylaşarak şeffaflığı sağlayabilecektir.

Kullanıcılar için Güvenli Varlık Fonu (“SAFU”) Oluşturulması: Kripto varlık borsaları her zaman bir siber saldırıya uğrama veya farklı bir mağduriyetin meydana gelme ihtimalini gözeterek hareket etmelidir. Burada da en başta kullanıcı mağduriyetlerini önlemek gerekecektir. Bu nedenle dünyanın en büyük kripto borsası olan Binance’in olağanüstü durumlarda kullanıcıyı olası mağduriyetlerden korumak amacıyla 2018 yılında kurmuş olduğu bir acil durum sigorta fonu olan SAFU[19] gibi bir fon oluşturulabilecektir. Acil durumlarda kullanılmak üzere bir sigorta fonunun bulundurulması kullanıcılara güven vererek, olası mağduriyetlerin önlenmesinde rol oynayacaktır.

Yukarıdaki maddelerde ifade edilen önlemlerin hiçbiri FTX tarafından dikkate alınmamıştır ve bu da önlenmesi mümkün olmayan bir kriz sürecini beraberinde getirmiştir. Bu nedenledir ki kripto varlıklar üzerine hizmet vermekte olan platformlar her şeyden önce bir uyum yöneticisi ile birlikte ilgili mevzuatı ve prosedürleri takip ederek yukarıda saymış olduğumuz önlemlerle birlikte teknolojinin mahiyetine göre gerekli önlemleri alarak süreci aktif bir şekilde takip etmesi gerekecektir.

Sonuç

FTX ve Thodex gibi kripto varlık borsalarının çöküşünden öğrenilebilecek pek çok ders vardır ve finans sistemleri açısından oldukça yeni olan kripto varlıklar hukuki uyuşmazlık konusu olduğu vakit düzenleyiciler dahi, ne şekilde aksiyon alması gerektiğini bilememektedir. Bu nedenle, bu gibi krizler meydana geldikçe alınan önlemler artırılmakta ve kanunlaşma çalışmaları hızlandırılmaktadır. Yaşanan krizler sonrası birçok kripto varlık platformları arasında özellikle rezervlerin artırılması tartışılmaktadır. Bunun sebebi; siber saldırı, yolsuzluk vb. sorunlar meydana geldiğinde kullanıcıyı mağdur etmeyecek şekilde hızlı aksiyon alabilmektir.

Blokzincir teknolojisi benzersiz yapısı ile yeni tanımlamalara ihtiyaç duymaktadır. Bu tanımlamaların küresel olması da ayrıca önemlidir. Kripto varlıklar evrensel kullanım alanına sahip olduklarından yalnızca belirli bir bölgede geçerli olacak şekilde düzenlenmesi çeşitli sorunlara neden olacaktır. Mevcut ve ileride gerçekleşebilecek tüm mağduriyetlerin önlenmesi adına evrensel bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Sonuç olarak, başta Thodex ve sonrasında FTX krizi ile de görüldüğü üzere kripto varlık sektörünün özellikle sektörün önemli oyuncuları olan kripto varlık borsaları özelinde regüle edilmesi gerekliliği bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle her ne kadar kamuoyu ile içeriği paylaşılmayan ve Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik öngörülen kripto varlık borsalarına yönelik mevzuat değişikliğinin ne zaman yürürlüğe gireceği öngörülemese dahi FTX krizinin bu süreci hızlandırabileceği düşünebilir.


[1] https://twitter.com/latraelrahming/status/1602446687712473088


Tagged with: Fintech, Blockchain, Blokzincir, Kripto Para, Kripto, , Kripto VarlıkMASAK, CBC Law Firm, Cemal Araalan


This website is available “as is.” Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent