Rekabet Hukuku İhlallerinden Doğan Tazminat Talepleri

17.07.2024

Contents

1. Giriş

(1) 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlali halinde teşebbüsler, Rekabet Kurulu tarafından belirlenen ve yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde onuna kadar olmak üzere yüksek idari para cezaları ile karşı karşıya kalabilmektedir. Ancak teşebbüslerin rekabet hukuku ihlali sebebiyle karşılaşacakları maddi risk bununla sınırlı kalmamaktadır. Zira 4054 sayılı Kanun ile bu Kanuna aykırı davranan teşebbüslere, ihlal sonucu zarar görenlerin her türlü zararını tazmin etme yükümlülüğü getirilmiştir.

2. Zararın Tazmini

(2) İhlale bağlı olarak rakip teşebbüsler, tüketiciler, müşteriler, çalışanlar vb. ihlalden zarar görenler adli yargıda dava açarak tazminat talebinde bulunabilmektedir. Nitekim 4054 sayılı Kanun uyarınca rekabetin bozulması sonucu zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet bozulmasaydı ödemekte olacakları bedel arasında oluşan farkı talep etme hakkına sahiptir. Benzer şekilde rekabetin bozulmasından etkilenen rakip teşebbüsler, tüm zararlarının tazminini rekabeti bozan teşebbüslerden talep edebilmektedir.

(3) Zararın oluşmasına birden fazla kişi sebebiyet verdiyse o halde bu kişiler zarardan müteselsilen sorumludur. Örneğin kartelde olduğu gibi ihlali gerçekleştiren birden fazla teşebbüsün bulunması halinde bu teşebbüslerin her birinin zarardan sorumluluğu söz konusu olacaktır. Diğer yandan hâkim durumu kötüye kullanan tek bir teşebbüsün bulunması halinde zarardan yalnızca bu teşebbüs sorumlu olacaktır.

3. Üç Kat Tazminat Hakkı

(4) Bir diğer önem teşkil eden husus zararın üç katı tazminat talep edilebilmesidir. Hukukumuzda genel kural tazminatın zarar miktarından fazla olamayacağı, zarar verenin tazminat borcunun gerçek zarar ile sınırlı olmasıdır. Ancak bu ilkenin istisnaları bulunmakta olup bunlardan biri 4054 sayılı Kanun’un 58. maddesidir. İlgili madde uyarınca ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilmektedir.

4. Uzlaşma Müessesinin Tazminat Hakkı Açısından Etkisi

(5) Öte yandan 4054 sayılı Kanun’a 2020 yılında giren uzlaşma müessesesine değinilmesi faydalı olacaktır. Bilindiği üzere başta kartel, yeniden satış fiyatının tespiti gibi farklı ihlal iddiaları ile haklarında soruşturma açılan teşebbüsler uzlaşma müessesesine başvurabilmektedir. Böylelikle uzlaşma usulü neticesinde teşebbüsler hakkında uygulanacak idari para cezasında %10 ile %25 arasında indirim elde etmektedir. Ancak uzlaşma çerçevesinde teşebbüslerin ilgili ihlalin varlığını ve kapsamını kabul etmeleri zorunluluk arz etmektedir. Bu halde uzlaşma kararında ihlal tespiti yapılacağı göz önünde bulundurulduğunda teşebbüslerin zarar görenlerin tazminat talepleri ile karşılaşmaları muhtemeldir. Bu nedenle uzlaşma müessesine başvurmayı değerlendiren teşebbüslerin bu hususu da göz ardı etmemeleri gerekmektedir.

5. Güncel Durum

(6) Türkiye’de diğer ülkelerden farklı olarak günümüzde dahi rekabet hukuku ihlallerinden doğan tazminat davalarına çok sık rastlanılmamaktadır. Oysaki tazminat davaları AB ve ABD’de rekabet hukuku uygulamasının önemli bir aracı olarak görülmektedir. Ülkemizde bu tür davaların sayıca az olmasının başlıca sebepleri olarak, kişilerin böyle bir tazminat hakkı olduğu bilgisine sahip olmamaları, Rekabet Kurulu kararlarında ihlale dayanak oluşturan delillerin karartılması sebebiyle oluşan belirsizlik, mahkemelerin rekabet hukuku ile ilgili bilgi eksikliği ve yargılamanın çok uzun sürmesi sayılabilecektir.

(7) Ancak tazminat davaları aracılığı ile kişilerin zararlarını tamamen ve hatta üç katı tazmin edebildikleri dikkate alındığında bu davaların önemi göz ardı edilemeyecektir. Somut bir örnek vermek gerekirse Arçelik A.Ş. tarafından AB Komisyonu'nun CRT pazarında rekabet ihlali gerekçesi ile bir grup üreticiye ceza uygulaması [1] üzerine dava açılmış ve ilgili CRT tedarikçilerinden 20,15 milyon İngiliz Sterlini ve 22,8 milyon avro tazminat geliri elde edilmiştir[2]. Benzer şekilde Hollanda’da görülen tazminat davasında Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş., bağlı ortağı ve yurtdışı iştirakleriyle birlikte 684 milyon avro tazminat almaya hak kazanmıştır[3].

(8) Konuya ilişkin Türkiye’den bir örnek olarak ise Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri A.Ş. (“Doğan Dağıtım”) tarafından açılan tazminat davası gösterilebilecektir. Davada kısmen kabul ile Doğan Dağıtım, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’den (“Turkcell”) maddi zararın üç katı oranında takdiri ile birlikte toplam 215,6 milyon TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte almaya hak kazanmıştır[4]. Söz konusu dava Rekabet Kurulu’nun Turkcell hakkında yürüttüğü soruşturma neticesinde verdiği ihlal kararının[5] ardından açılmıştır. Anılan soruşturmada Turkcell'in distribütörlerine ve bayilerine yönelik uygulamalarının 4054 sayılı Kanun'u ihlal ettiği iddiası incelenmiş olup hâkim durumunu kötüye kullandığı tespit edilmiş ve yaklaşık 92 milyon TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir. İşbu örnek uyarınca hükmedilen idari para cezası ile tazminat tutarı karşılaştırıldığında, tazminat davalarının önemi açıkça gözükmektedir.

6. Sonuç

(9) Sonuç itibariyle;

- Teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’u ihlal etmeleri halinde idari para cezasının yanı sıra tazminat yükümlülüğü de doğabilecektir.

- Somut olayın durumu ve üç kat tazminat hakkı kapsamında tazminat yükümlülüğü, Rekabet Kurulu tarafından teşebbüs hakkında uygulanan idari para cezasından çok daha yüksek tutarlara ulaşabilecektir.

- Bu bakımdan rekabet hukukuna uyumun çok daha önem kazandığı belirtilmelidir.

- Öte yandan tazminat davaları aracılığı ile ihlalden zarar görenlerin tüm zararlarını giderme ve hatta daha fazlasını elde etme imkânı bulunduğunun altı çizilmedir.

- Ayrıca rekabet hukuku ihlalleri sebebiyle tazminat davalarının açılması adli yargıda konuya dair önemli tespitlerin yapılmasına ve emsal kararların artmasına olanak sağlayacaktır.


[1] https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/IP_12_1317 AB Komisyonu’nu CRT pazarındaki üreticilere iki ayrı kartel sebebiyle toplam 1.47 milyar ceza uygulamıştır.

[5] Rekabet Kurulu’nun 06.06.2011 tarih ve 11-34/742-230 sayılı kararı

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent