Rekabet Kurulu'nun 22-10/152-62 Sayılı Özel Sağlık Kuruluşları Kararı Kapsamında İş Gücü Piyasalarına Yönelik Rekabet İhlallerinin Değerlendirilmesi
I. Giriş
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) 22-10/152-62 sayılı ve 24.02.2022 tarihli kararı (“Karar”) ile; bazı özel sağlık kuruluşlarının; centilmenlik anlaşmaları ile çalışan transferlerini engellemeleri, çalışan maaş skalalarını birlikte belirlemeleri, rekabete hassas bilgi değişiminde bulunmaları, sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin ortak fiyat tespiti yapmaları nedeniyle rekabet ihlallerinde bulunulduğuna hükmedilmiştir.
Halihazırda, Rekabet Kurumu (“Kurum”) nezdinde, iş gücü piyasalarına yönelik rekabet ihlallerine ilişkin olarak birden fazla soruşturma yürütülmekte olduğu bilinmektedir. Karar’ın, işbu ihlal tipine yönelik olarak ceza uygulanan, yayımlanmış, ilk karar olması ve işbu ihlalin kartel olarak nitelendirilmesi nedeniyle Karar önem arz etmektedir.
İşbu bilgi notumuzda; Karar kapsamında, Kurul’un işgücü piyasalarına yönelik rekabet ihlallerine ilişkin yaklaşımına yer verilmektedir.
II. Karar Özeti
- Yapılan yerinde incelemeler neticesinde elde edilen deliller kapsamında; teşebbüslerin, birbirlerinin çalışanlarını transfer etmemeye yönelik centilmenlik anlaşmaları yaptıkları ve teşebbüs temsilcileri arasında yapılan toplantılarda, çalışanların maaş skalalarının görüşüldüğü tespit edilmiştir.
- Teşebbüs temsilcileri arasında yapılan toplantılarda, ücret ve işe alım süreçlerinde çalışanlara ilişkin bilgi değişiminin varlığına işaret eden gündem maddelerinin olduğu tespit edilmiştir.
- Çeşitli değişkenlere bağlı olarak her özel sağlık kuruluşunun kendi içinde belirlemesi gereken çalışan zam oranlarının, teşebbüsler arasında ortaklaşa belirlenmesinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“Kanun”) 4. maddesi kapsamına girdiği belirtilmiştir.
- İş gücü piyasasında rekabeti kısıtlayıcı nitelikteki anlaşmaların, ne ölçüde uygulandığından ya da nasıl bir etki doğurduğunda bağımsız olarak, amaç bakımından rekabet ihlali teşkil etmekte olduğu belirtilmiştir.
- İş gücü pazarlarına yönelik rekabet hukuku uygulamasının temel kısmını oluşturan çalışanların maaşlarını, sabitlemeye ve/veya çalışan ayartmamaya yönelik olarak yapılan anlaşmaların pazarın alım tarafında kurulan kartellerden farklı olmadığı vurgulanmış ve Karar’a konu, iş gücü piyasasında rakipler arasındaki rekabeti kısıtlayıcı eylemler (çalışan transferinin engellenmesi ve maaş tespit uygulaması) de kartel tanımına dâhil edilmiştir.
- Kararda; çalışan transferinin engellenmesi ve çalışanların maaş skalalarının tespit edilmesi, iş gücü piyasalarına yönelik tek bir ihlal olarak ele alınmak suretiyle idari para cezası uygulanmıştır.
- Rekabet ihlali niteliğindeki konuşmaların gerçekleştiği bir toplantıya katılmış olan ya da WhatsApp gurubuna üye olan teşebbüs temsilcilerinin temsil ettikleri teşebbüslerin tamamının, karine olarak ihlalin tarafı olarak kabul edileceği; ilgili teşebbüs temsilcisinin ancak toplantıda görüşülen rekabeti sınırlayıcı hususlara muhalif kaldığını açıkça ifade etmiş olması ve bu hususu ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabileceği yönündeki Kurul’un yerleşik içtihadı, işbu Karar’da bir kez daha vurgulanmıştır.
III. Sonuç
Karar; insan kaynakları/iş gücü piyasalarındaki rekabet ihlallerine yönelik idari para cezasına hükmedilen ve yayımlanan ilk karar olması nedeniyle teşebbüslerin insan kaynakları faaliyetleri açısından önem arz etmektedir.
İş gücü piyasasındaki rekabet ortamının bozulmasına yol açan anlaşmaların, emeğin bir maliyet unsuru olması sebebiyle de fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının birlikte tespit edilmesini yasaklayan 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini amaç bakımından ihlal etmekte olduğu Karar ile vurgulanmıştır. Bahse konu ihlallerin, per se ihlal olarak nitelendirilmesi de önem arz etmektedir. Bu nitelikteki anlaşma/uyumlu eylemin varlığı, ihlal sonucuna ulaşılması bakımından yeterli olup, anlaşmanın ayrıca piyasadaki rekabeti bozucu etkilerinin gösterilmesine, bu etkilerin ispatına ihtiyaç duyulmamaktadır.
Tarafların iş gücü piyasasındaki rekabeti sınırlamak suretiyle Kanun’un 4. maddesini ihlal etmesinin, Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik’in 3. maddesinin (ç) bendi çerçevesinde, kartel tanımı kapsamında olduğunun değerlendirilmesi de önem arz etmektedir.
Bu kapsamda, teşebbüsler tarafından insan kaynakları alanında yürütülen faaliyetlerde; centilmenlik anlaşmaları ile çalışan transferlerini engelleyici eylemlerde bulunulmasından kaçınılması, çalışan ücretlerini belirleyici teşebbüsler arası anlaşmalar yapılmasından kaçınılması ve rekabete hassas bilgi değişimi olarak nitelendirilebilecek eylemlerden kaçınılması gerekmektedir.