İcap Nöbetinin Çalışma Süreleri ve Fazla Çalışma Yönünden Değerlendirilmesi

27.04.2023

Contents

1. Giriş

Pratikte kimi şirketlerde ve sektörlerde nöbet ve icap nöbetleri uygulama alanı bulabilmekte olup bu kavramlar kimi zaman birbirleriyle karıştırılmakta; dahası mevzuatımızda yeterli ölçüde düzenleme bulunmaması ve içtihatların da kanaatimize göre açık olmaması nedeniyle hatalı yorumlamalar yapılmaktadır. İşbu makalemizde;

  • Nöbetin tanımlaması ve nöbet uygulamasının İş Kanunu’ndaki karşılığı,
  • Nöbet ile icap nöbeti arasındaki farklar,
  • Hangi durumların nöbetten sayıldığı ve mahkemelerin konuya ilişkin içtihatları,

üzerinde durulacaktır.

2. İcap Nöbeti Tanımı ve İş Kanunu’ndaki Karşılığı

Çalışanların iş hayatında kimi zaman fiilen iş yerinde, kimi zaman ise fiilen iş yerinde bulunmamakla birlikte görevi her an görmeye hazır şekilde beklediği ve işverence nöbetçi olarak görevlendirildikleri durumlar nöbet kavramı içerisinde kalmakta olup işbu uygulamanın 4857 sayılı İş Kanunu’nda da düzenlendiği bilinmektedir. İş yerinde yerine getirilen nöbet görevi ile çalışanın iş yeri dışında (örneğin evinde) nöbetle görevlendirilmesi arasında bir fark bulunduğunu da bu noktada belirtmek gerekecektir. Nöbette uygulamaya esas alınacak mevzuat düzenlemesi, İş Kanunu’nun 66. maddesinde yer almakta olup ilgili madde aşağıdaki gibidir;

Madde 66-Çalışma süresinden sayılan haller

… c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.

Görüleceği üzere kanun koyucu, çalışanın işi her an görmeye hazır şekilde beklemekle birlikte çalışmaksızın, ancak iş yerinde çalışmak üzere hazır beklediği süreleri, çalışma süresinden sayılan haller kapsamında değerlendirmektedir. Ancak icap nöbeti iş yerinde tutulan nöbetten farklı olup tamamı çalışılmış gibi kabul edilmemektedir. İşbu makalemizde hem nöbet hem de icap nöbeti, İş Kanunu’nda yer alan düzenlemeyle birlikte Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.

3. Hangi Durumların İcap Nöbetinden Sayıldığı Hususu ve Mahkemelerin Konuya İlişkin Yaklaşımı

Yukarıda da tanımlamasına yer verildiği üzere, nöbet kimi zaman iş yerinde, kimi zaman ise iş yeri dışında olmakla beraber olası ihtiyaçları (özellikle arızaları, müşteri şikayetleri vb. durumları) karşılamak üzere işveren tarafından yapılan görevlendirmeler olarak değerlendirilmektedir.

Genel bir gider kalemine sebep olan vardiya sistemini uygulamasına işin icabı gerek bulunmayan kimi şirketlerde işverenlerle çalışanlar arasında imzalanan sözleşmelerde, çalışanların haftada / ayda kaç gün nöbetçi olacaklarına, gerekmesi halinde mesai saatinden sonra iş yerine / ilgili noktaya hangi şartlarda ulaşacaklarına, nöbet görevinde aksama olmamasını temin etmek adına ne kadar bir uzaklıkta hazır bulunacağına dair hususlarda kararlaştırmalar yapıldığı bilinmektedir. Bu noktada nöbete değil, icap nöbetine dair usullerin uygulanması gerekmektedir.

Bu noktada belirtmek gerekir ki, direkt olarak İş Kanunu’nun 66. maddesinin c bendinde düzenlendiği üzere, şayet çalışan nöbeti iş yerinde tutuyor ise bu sürenin tamamı çalışılmış gibi sayılarak çalışma süresine dahil edilmeli; fazla mesai hesaplaması bu şekilde yapılmalıdır. Ancak yukarıda örneklendirildiği üzere nöbet görevlendirmesinde çalışan iş yeri dışında bir başka yerde (örneğin evinde vb.) bulunuyor ise Yargıtay kararları uyarınca bu şekilde çalışılmaksızın ancak hazırda beklenilerek geçen nöbet süresinin 1/8’i çalışılmış gibi kabul edilmelidir. Önemli olan husus, çalışanın öngörülen çalışma süresi içinde yüklendiği işi ifaya hazır ve işverene amade bir şekilde işyerindeki mevcudiyetidir. Çalışan, işyeri dışında bulunmakla beraber, bu, işverenin iradesinden kaynaklanmış ise çalışmak için emrine amade olarak beklediği süre de günlük çalışma süresinden sayılacaktır. Buna karşılık çalışanın işyerinde geçirmekle birlikte işverene amade olmaksızın serbestçe kullandığı süre çalışma süresinden sayılmayacaktır.[1]

Konuya açıklık getireceğini düşündüğümüz bir kısım Yargıtay kararları aşağıda paylaşılmaktadır;

Somut olayda, dava konusu fazla mesai alacağı davacının kış döneminde; hafta içi 5 gün 08.00-18.30 saatleri arası, cumartesi günü 08.00-16.30 saatleri arası yasal ara dinlenme ile haftalık 10 saat, yaz döneminde ise; hafta içi 5 gün 08.00-18.30 saatleri arası cumartesi günü 08.00-14.30 saatleri arası yasal ara dinlenme ile haftalık 8 saat fazla çalıştığı kabul edilerek hesaplanmış ise de davacının dosyada bulunan icap nöbet listeleri ve davacı tanık beyanlarına göre aylık icap nöbeti (ayın 1/3'ünde ya da 1/2'sinde) tuttuğu gözetilmeksizin yapılan hesaplama isabetsiz olup haftalık çalışma süresi davacının icap nöbetlerinde geçirdiği sürenin 1/8'i de dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken mahkemece icap nöbetleri gözetilmeden dava konusu fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanması bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 9. H.D. E. 2021/12188 K. 2022/529 T. 18.1.2022)

İcap nöbeti hafta içi 17.00-08.00, hafta sonu ise sabah 08.00'de başlayıp ertesi gün 08.00'e kadar devam etmektedir. Taraflar arasında doktor olan davacının icap nöbeti tuttuğu haftalarda nöbette geçen sürenin çalışma süresinden sayılıp sayılamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi, davacı icap nöbetinde evinde ve bulunduğu yerleşim yerinde zamanı serbestçe değerlendirebilir. İhtiyaç duyulduğunda işyerine girmek zorunda olması icap nöbetinde geçen tüm sürenin çalışma süresinden sayılmasının gerektirmez. Davacının nöbet sırasında işyerine giderek gerçekleştirdiği çalışma nedeniyle geçen süre, çalışma süresinden sayılacaktır. İşyerine gitmesini gerektirecek bir durumun ortaya çıkmaması durumunda ise, uygun bir sürenin çalışma süresinden sayılması hakkaniyet gereğidir...” (Yargıtay 22. H.D. E. 2017/21917 K. 2019/10417 T. 13.5.2019)

Değerlendirmelerimizden ve paylaşılan Yargıtay kararlarından da görülebileceği üzere çalışanın mesai saatinden sonra iş yerinde hazır bulunma şeklinde değil de iş yeri dışında hazır bulunduğu durumun bir icap nöbeti olması sebebiyle, emsal kararlardan hareketle bu şekilde çalışmaya hazır beklenilen sürelerin 1/8’inin çalışma süresinden sayılması, icap nöbeti süresince arıza vb. sebeplerle görev yerine gitmesi halinde ise bu sürelerin tamamının da (hatta baskın görüşe göre bulunduğu yerden nöbet yerine giderken yolda geçen sürelerin de) çalışılmış gibi kabul edilmesi gerekmektedir. Örneğin 24 saatlik icap nöbeti süresince işverenin çağrısı üzerine 8 saat iş yerine giderek çalışması halinde, söz konusu çalışılan 8 saat ve evde geçirdiği 16 saatin 1/8’i olan 2 saat dikkate alınarak çalışanın çağrıya hazır hâlde çalıştığı sürenin 10 saatinin, çalışma süresi olarak kabul edilmesi gerekecektir. Bu itibarla, toplamda 45 saatin üzerinde bir çalışma söz konusu olmakta ise, farklı bir kararlaştırma yapılmadı ise %50 zamlı hali ile fazla çalışma ücretinin ödenmesi yahut çalışandan alınacak yazılı talebe karşılık her 1 saatlik fazla mesai karşılığında 1,5 saat olarak serbest zaman kullandırılması, serbest zaman kullanımına dair imzalı belgelerin özlük dosyasında muhafaza edilmesi uygun olacaktır.

4. Sonuç

Özetle ifade etmek gerekirse icap nöbeti, doğası gereği iş yerinde tutulan nöbetten farklı olup çalışan nöbette iken, örneğin evinde iken, hem bir serbesti içerisindedir hem de planlamasını her an çalışmaya gidecek gibi yapmak durumundadır. Bu sebeple Yargıtay her iki tarafın da hakkını gözetecek bir çözüm üreterek;

  • Şayet icap nöbetindeyken bir çalışma gerçekleşmezse icap nöbetinde geçen sürenin yalnızca 1/8’inin çalışma süresinden sayılması gerektiğine,
  • İcap nöbetinde bir çalışma gerçekleşir ise hem göreve giderken yolda geçen sürelerin hem de fiilen işin yapıldığı sürelerin çalışılmış gibi sayılması gerektiğine karar vermektedir.

[1] Hamdi Mollamahmutoğlu-Muhittin Astarlı, İş Hukuku, Turhan Kitabevi, 5. Bası, Ankara, 2012, s. 1083


Tagged withOzay Law Firm, Nihat Engin Sokullu, Labor & Employment

This website is available “as is.” Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent